hesabın var mı? giriş yap

  • çocuksunuzdur, okuldan eve gelirsiniz, sevdiğiniz yemek hazırdır, dışarda deli gibi kar yağmaktadır. anneniz sizi "tank" gibi giydirir, sonra dışarı çıkarsınız, saatlerce kar topu oynanır, kardan adam yapılıp bozulur. kırmızı bi burunla, ıslanmış eldivenlerle yoğun karın altından eve dönersiniz, babanız haberin var mı 2 gün boyunca okullar tatil der, çok yorulmuşsunuzdur koşuşturmaktan hemen pijamalar giyilir, yorganın altına girilir anne ılık ballı süt yapar(isteyene çorba) sonra bi güzel mışıl mışıl uyunur.

  • iki ay once demoya baslayip hemencecik olayi kapip reele gecip 250 dolar kazandigini iddia eden millete dolandirilmayin diyip dolandirmaya kalkan iki yuzlulerin cirit attigi piyasa.

    simdi forex le ilgilenmeyi dusunen arkadasim bak buna dikkat et piyasa boyle dolandiricilarla dolu. al sana bir ornek. sozluk entrysi yazanin twitter hessabi ve dogrudan onerdigi araci kurumun adami olmasinin ispati.

    al adamin entry: http://imgur.com/o8wymjt

    al adamin profilinden twitteri : http://imgur.com/yuu0y21

    al adamin twitter adresi adam reklam ajansi kurucu ortagi : http://imgur.com/3xso7wz

    hop gidelim ajansin sitesine o da ne referanslarda bu amcayi birden haftada 250 dolar kazandirtan araci kurum : http://imgur.com/recaalq

    cin olmadan adam carpmaya calisan araci kurum pazarlamacilarindan uzak durun, onlarin tek amaci sizin paranizda.

  • "çok üzülerek söylüyorum: 6-18 yaş arası kuşağın enkaz haline gelmesinden ülke olarak hepimiz sorumluyuz. az ya da çok."

    ben sorumlu degilim nagehancim, zerre sorumluluk kabul etmiyorum. sorumlu arayacaksan kocanla birlikte canhiras bir sekilde senelerce savundugun iktidarin kapisini cal.

  • turkiye'den yunan adalarindan birine gelen kacak motordan inerken sirilsiklam olan bir aileyi calistigimiz odaya aldilar dun. birisi yasli bir anne, uc genc kadin, iki cocuk, ve bir genc adam, sonradan anlattilar, o da evin tek oglu, cocuklar buyuk ablasinin. adam uyusturucu bagimlisi oldugu icin bosanmislar.

    coculklar 5 ve 6 yaslarinda, bir kiz bir oglan, tir tir titriyorlar. hepsine ic camasirina kadar giysi bulmamiz gerekiyor. cocuklar coraplarini ayakkabilarimi cikariyorlar, cocuklara giysi ve ayakkabi hemen buluyoruz, sorun kadinlarda ozellikle yasli annede. elbise gonderenlerin arasinda onlarin giyinme stilini dusunen olmamis. yasli kadina pembe pelus bir palto buluyoruz. evet cirkin ama en azindan biraz uzun ve bol. onlari giydirmemiz cok uzun suruyor, ama sonunda eski islak elbiserini odanin artasina birakip gidiyorlar.

    ama daha sonra teker teker gelip eski islak elbiseri geri istiyorlar, elbiselerin birinin cebinde kalan bir seye ihtiyaclari var ve onu bulmalari gerekiyor. bizler bu arada nijerjali bir gurup kadin ve erkegi giydirmege calisiyoruz, oda kucuk, gelen gurup buyuk, erkeklerin ayaklarina ayakkabi bulamiyoruz, elimizdeki erkek ceketleri de onlara gore kucuk. afganistanli kadinlar aglamakli, kocaman nijerjalilarin arasindan suzuluyor, odanin arkasindaki elbiselini biraktiklari bolgeye girmeye calisiyorlar. fransiz gonullu franchie onlara kiziyor, onlari bagirarak disariya cikariyor. boyunlarini bukup geri gidiyorlar, ama bir muddet sonra gene geliyorlar. dillerini bildigim icin olmali benimle konusmak istiyorlar. yok, bulamiyoruz eski elbiselerinizi, atmis olmalilar burada degil, diyorum ama, sesim tiz mi cikiyor yoksa? kadinin yuzundeki ifade icime kaziniyor, ama yapacak birsey yok, odada bir suru islak nijeryali var, onlara kuru elbise bulmak lazim.

    herkes giydirilip gittikten sonra gene stoklama isimize donuyoruz, gelen kutulari acmak ve elbiseleri kadin, erkek, cocuk ve beden olarak ayirmak bizim isimiz. kutulardan birinden islak bir naylon torba cikiyor. ufacik. ıcinde birkac madeni para, yesil plastik bir tespih, siilerin namaz kilarken alinlarini dayadigi, kerbaladan geldigine inanilan kirmizimsi toprakla yapilan ufak, kenari kirik bir namaz tasi (muhur). arkadasim bu ne diyor. hemen anliyorum, o kadinlarin aradiklari bu olsa gerek diyorum. kadin herhalde giyinirken sonra alirim diye onu oraya koydu, veya baska birisi islak elbiseleri toplarken onu oraya dusurdu. aile hala disarda bekliyor, endiseli. islak plastik torbayi kapiyorum onlara gosteriyorum. bu mu kaybettiginiz? diyorum. baslarini salliyorlar, gozleri doluyor, bana sariliyorlar, sanki onlara amerika vizesi vermisim gibi mutlular. ama anliyorum, yaban ellerinde bir daha kimbilir ne zaman ellerine gececek namaz tasi ve tesbih onlari birakip gittikleri topraklara baglayan seylerin su anda en onemlisi. ve o kucucuk torbanin ne oldugunu bildigimiz, onlari anladigimiz, ve hatirladigimiz icin minnetarlar.

    bazen birilerinin seni dinlemis olmasi hayattaki en onemli sey olabiliyor.

    debe'ye girdigimi sayesinde ogrendigim yardim kampanyasina cagri.
    (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)

  • fethullah gülen'e soracağımız konuları yanına gittiğimizde o bize açardı. keramet zannederdik. meğer telefonlarımızı dinliyormuş.

    latif erdoğan

  • 2 bölüm izledim.

    ilk 2 bölüm itibariyle benim için artıları

    ** vlad oyuncu seçimi mehmed'e göre daha başarılı. özellikle vlad'ın başına giydiği inci dizili ve önünde tüy dikili kalpağı dönemine uygun

    ** eflak dış çekimleri (her ne kadar kar diye strafor köpük yağdırsalar da) karpatların soğuk, gri ve kasvetli ortamına uygun

    ** flashback sahneleriyle görsek de 1. sezonda olduğu gibi mehmed'in babası ıı. murad rolünde tolga tekin ve sesi muazzam. bence dizinin en iyi cast seçimi.

    ilk 2 bölüm itibariyle benim için eksileri

    ** 1. sezon için de görüşüm bu yöndeydi. mara sultan'ın dizide işlendiği kadar önemli bir rolü yok mehmed'in dünyasında. kocası ıı. murad ölünce mehmed'ten izin alarak ülkesi sırbistan'a dönüyor (evet mehmed sırbistan tarafındaki temasları için kendisinin babası ile evliliği ve öz ailesinin nüfuzu sebebiyle siyasi kişiliğinden yararlanıyor ancak dizide anlatıldığı kadar değil)

    ** mehmed'in vlad'ı yakalaması için eflak'a gönderdiği elçi gerçekte de dizide işlendiği gibi hamza bey ancak tek farkla. eflak'a gönderilen hamza bey dizi de şehzade ıı. bayezid'in annesi ve mehmed'in eşi gülbahar hatun'un babası olarak gösterilmiş. böyle bir durum hiçbir tarihi kayıtta geçmiyor. eflak'a gönderilen ve vlad tarafından katledilen elçi hamza bey gerçekte yüksek rütbeli bir saray paşası. gülbahar hatun'un babası ise osmanlı kayıtlarında abdullah isimli biri olarak geçer.

    ** 1. bölümde vlad'ın sarayında osmanlı elçilerine uyguladığı tarife. bu olay tarihimizde bir çok anlatıda osmanlı elçilerine uyguladığı yönünde anlatılır ancak vlad ııı. tepesh hakkında radu r. florescu & raymond t. mcnally tarafından yazılan ve vlad hakkındaki en kapsamlı kitaplardan biri olan "drakula ya da kazıklı voyvoda/eflak prensi ııı. vlad tepeş'in yaşamı" isimli eserde bu tarifenin cenovalı bir heyete uygulandığını yazar. sayfa 120. bkz.

    görsel
    görsel

  • kokeni orta asya ya dayanan turk irkinin, yuzyillar boyunca basindan gecen her turlu dini, fiziki ve cografi degisiklige ragmen farkindan bile olmadan halen gerceklestirdikleri, turklerin ilk kabul ettigi din olan samanizm den gelen adetler butunu.

    orn:
    - uzun ugraslar sonucu sahip olunan cocuklara "sati" ya da "satilmis" ismini vermek samanizm den gelmektedir.

    soyle ki: samanizm e gore her iyinin bir kotusu olma durumu* yuzunden her yeni bebek dogan eve ayni zamanlarda olum de ziyarete gelirmis, ve zayif gordugu cocuklari beraberinde gotururmus. bu inanca gore yeni dogan cocuklari olumun pencesinden korumanin en guvenilir yolu cocugu gecici bir sure icin komsulara ya da tanidiklara vermektir. bebek baskalarina verildikten birkac hafta sonra olumun ziyaret edip gittigi farzedilir ve cocuk komsu ya da tanidiklardan sembolik bir hediye karsiligi geri satin alinir. olay itibariyle belli bir sure de olsa satilip geri alinan bu bebeklere "sati" ya da "satilmis" ismi konur.

    gunumuzde her ne kadar aktivitenin kendisi yapilmasa da konulan isim samanizm gelenekleriyle aynidir.

  • başlık: beyin göcünde araya kaynadim amk simdi nasadayim

    entry: lise terk halimle beyin göçü yapan tayfaya katıldım. nasa'da büyük bir ekrandan giriyom sözlüğe.
    müdür geliyor, uzayı açıyorum.

  • görsel görsel görsel görsel görsel görsel

    kedilerin beyaz çoraplı olması insan kaynaklı gelişen bir tuhaflıktır. kökeni, yaklaşık 10.000 yıl önce başlayan evcilleştirme sürecine dayanmaktadır. bu süreçte, daha sakin, daha dost canlısı kediler üretmek için en evcil kediler seçilerek çiftleştirildi. bu süreçte beyaz lekeler ve beyaz patiler gibi beklenmedik bir sonuç ortaya çıktı.

    beyaz çoraplı kedilerin oluşmasının sebebi, anne rahminde embriyonik gelişme aşamasındaki kedi yavrularında çıkan ve pigment hücrelerinin uygun şekilde olgunlaşma yeteneğini engelleyen gelişimsel bir anomalidir.

    ortaya çıkan olağan dışı görüntü insanlar tarafından sevilince bu anomalinin görüldüğü kediler çiftleştirildi ve beyaz çoraplı kedilerin sayısı da bu yapay seçilim ile çoğaldı ve yaygın hale geldi.

    kaynak: science focus

    ___
    konunun dışına çıkıyoruz ama bir merakı daha giderelim: görsel

    atlardaki sekinin nedeni leopar kompleksidir. bu da antik dönemdeki vahşi atlarda pek görülmezken ancak evcil atlarda oldukça yaygın görülmektedir. ezcümle, yine kedilerde olduğu gibi ortada yapay bir seçilim ve mutasyon olduğu sonucuna ulaşılabilir. zaten bu lekeler de nişane olarak adlandırılmakta ve ata değer katmaktadır. tek başına bu bile ortada bir yapay seçilim süreci olduğunu düşünmek için yeterlidir. 10.1098/rstb.2013.0386

    her halta zırva diyerek zırvalamasanız keşke...

    edit: bizim "zırvacı" tüymüş ama ekran görüntüsü eklendi.