hesabın var mı? giriş yap

  • baba çalışıyor, anne tv'ye dalmış, defne ültimatom veriyor.

    - sevgim azalıyor!

    - nassssıl yani?

    - beni bugün yeterince öpmediniz. öpmeyince sevgi bitiyor.

    - oooo hemen öpelim o zaman (yumuluyoruz)

    - öpücük benim benzinim! şimdi doldum.

  • bana ne kadar selanik göçmeniyim diyen kız varsa hepsine tek tek baktım..vicdansızlar.. hadi kiminiz izmirlisiniz eyvallah da lan çankırı, çorum, kırşehir ne lan..

  • babamın 4. golden sonra verdiği tepki;

    "ulan ingiltere'nin anadolu takımları ne güzel oynuyor öyle."

  • şu an evli olmamı sağlayan 7 sene önceki davranış. tabii yüz yüze cesaret edemediğimden sms yolu ile
    hatırladığım kadarıyla;

    - uzun süredir beni bu kadar heyecanlandıran kimse olmamıştı, sence bunun adı ne? cilekli sut
    yaklaşık 2-2,5 saat ses seda çıkmaz? ben sms attığıma bin pişman, aklımdan bir sürü şey geçerken
    - nasıl inanacağım sizin olduğunuza? tatile nereye gitmiştiniz? (çok garanticidir de kocam, inanmaz ben olduğuma, müdürünün onu sevindirmek için attığı bir sms sanır)
    - erdek (bu ne biçim adam ya, şaka mı?)
    - beni de uzun zamandır kimse bu kadar heyecanlandırmamıştı, bu mesajın gerçek olduğuna ancak yarın servise bindiğinde göz göze geldiğimiz zaman inanacağım.

    hala hayatta yaptığım en doğru şeylerden biri olduğunu düşünüyorum. sürekli gelen mesajlar üzerine edit: kimilerine bir cesaret örneği oldu bu entry, kimileri imrendiğini ama olumsuz geri dönüşten korktuğunu söyledi kimileri de inanamadı bu duruna nedense. 3 gün önce 12. evlilik yıldönümümüzdü, eşim ve kızımızla birlikte kutladık.tabii ki her şey her zaman güllük gülistanlık olmuyor, tartışmalar, kırgınlıklar, küslükler... ama bütüne baktığımda sevgi her şeyin üstünde. siz de kalbinizin sesini dinleyin gençler..

  • öldürücü anne repliklerinden biridir bu. evden uzak bi yerdesinizdir. misal benim gibi askerde olabilirsiniz, öğrenci olabilirsiniz. ankesörlü telefondan veyahut cep telefonundan bir fırsat bulup anne babayı bir arayayım dersiniz ve telefona sarılırsınız. "canım annem"ler "yavrum bitanem"ler gibi bir dizi özlem cümlesinin ardından tam iki lafın belini kıracakken anne denilen henüz çözülememiş insan modeli böyle bir çıkışı yapar.

    "dur bak sana kimi veriyorum"

    telefona şükran yenge, necla teyze ya da fahri enişte ayarında bir isim gelir. yakın bir akraba bilemediniz bir komşunuzudur. işte o telefon konuşmaları esnasında fark edersiniz ki konuşmanızın gerekli olduğu en son kişiylen konuşmaktasınızdır. anlam veremezsiniz. her seferinde kızsanız da yapabilecek bir şey yoktur.

  • kanun çok sesliliğe elverişli bir enstrüman olduğu içindir. batılı müzik otoritelerince “türk piyanosu” bile denir. birçok müzik eserinde de tınısının akustik ve bizim duyumumuza çok yatkın olmasından ötürü, piyano yerine tercih edilir.

    armoni ve arpej yapılabildiği için ud ya da üflemeli çalgılara tercih edilir. ayrıca orkestralarda tercih edilmeyen enstrüman kısmı da hiç doğru değildir. solo enstrümandır. klasik türk müziğinde taksim de atar, aranamelerde solo da atar. bir diğer şark enstrüman'ı olan ud'a göre daha sevilen bir enstrümandır. bir sebebi de natural sesinin ud'a göre daha forte olmasıdır.

    çok telli olmasının nedeni, santur ve klavsen'in geliştirilmiş hali olmasından kaynaklanır. enstrümanlar da bir evrim içindedir. bundan 50-100 yıl sonra ne tür çalgılar icat edilecek, ne yönde evrim geçirecek bilemeyiz.

    çok telli olmasaydı, geniş bir oktav aralığı sunanamaz, şöyle hem klasik bir eser icra edilemez (koma ve arıza sesler) hem de bir ortadoğu aletinden batı armonisi duymazdık.

    işte o
    bir diğeri
    burda armonik bir yapıda solo performansını dinliyoruz