ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
görevden af talebi
-
"görevden af talebi kabul edilmiştir." ifadesi şu demek, istifa olsa tek taraflı ve irade, istifa edene ait; halbuki içinde bulunduğumuz rejimde hiçbir yöneticinin kendisine ait bir iradesi olamaz; onlar göreve getirilir ve görevden alınmayı ancak talep edebilir; bu taleplerinin kabulü de onları oraya atayan iradeye tabidir.
sel felaketinde balıkçıya gitmedik
-
ülke dışına, gezmeye çıktıgı felaketleri yazsak sayfa yetmez.
tanım: bir ifade.
eski sevgilinin durduk yere araması
-
"neden ?"
aklımda sadece bu sorunun dönüp dolaşmasını sağlayan bir işkencedir bu...
"neden ?"
hala içimde bir yerlerde dağınık bir şekilde duran tüm o özlem, sevgi, aşk kırıntılarını kalbime gelişi güzel tekrar saçan bu telefon neden ?
işte yine o ses...tüm "hayır"’ların "evet" gibi geldiği, telefonun bir yanından girip öteki yanından çıkarak sımsıkı, ama sımsıkı sarılma isteği uyandıran o ses.
nedendir bu aramak ? herşeyi mahveden sen.. aldatan ve çekip giden sen...bir türlü sana yetemeyen “beni” tekrar aramayı düşünmen neden ?
yıllar sonra, bir kez daha, herşeye rağmen tekrar deneyelim dediğim zaman arkanı dönüp de “bu eleman kenarda dursun...şööle bi etrafa bakalım..daha iyisi var mı acaba ? ” diye başkalarıyla denemeyi isteyen sen; herşeyi ikinci kez elinin tersi ile ittikten sonra bu ağlamaklı ses neden ?
yine denedin ve yine mi olmadı ?
kimseler sevmedi mi seni ya da sen umduğun gibi sevemedin mi ?
seni sadece “sen” olduğun için seven,
gözlerinin en içine “ben” gibi bakan biri daha çıkmadı mı ?
umutsuz musun ?
ya da ;
mutsuz musun ?
artık hiçbirşey eskisi gibi olamayacak karamsarlığı içinde yorgun musun ?
eğer öyleyse ,
“ben” gibi olmuşsun.
ne üzücü ki neler hissettiğimi anlar olmuşsun.
“ne olurdu sanki yok etmeseydin herşeyi, ve ben en çok sevdiğim kadınla mutlu olsaydım” diyen ben gibi zamana mağlup olmuşsun.
gördün mü bak ne kadar zor geçen zamanı geri döndürmek..
ve o zamanla gidenleri tekrar yerine getirmek..
ne kadar zor tekrar güvenmek..
ve aslında ne kadar acı ilk fırsatta yine çekip gideceğini bilmek..
ama daha kötüsü..
belki de en kötüsü..
ne kadar yazık seni bu kadar çok sevmiş olmak ve ilk görüşte seni seçmek.
bir daha kimseyi bu kadar sevemeyeceğimi bilerek..
müsiad bayburt'un dolar kuru için astığı pankart
-
bugün sol frame'de bir başlık gördüm, erdoğan'a oy verenler şimdi ne düşünüyor diye, cevabı belli değil mi kardeşim? bu tür insanların düşünme yetisi olsaydı erdoğan'a oy vermezlerdi zaten.
aha şekil a'da da görülüyor bu durum. ekonomi çökünce vatan da düşer ama anlatamazsın sen bunu onlara.
spotify
-
şirketin ne kadar para kazandığını kalem kalem hesaplamanıza gerek yok. şirket halihazirda halka açık olduğu ve borsada işlem gördüğü için tüm bilançoları zaten her çeyrekte paylaşılıyor. mesela son çeyrekte 2.3 milyar euro ciro elde etmelerine rağmen çeyreği 20 milyon euro zararla kapamışlar.
son ceyregin rakamlari
gelmis gecmis tum ceyreklerin verileri
yalnız bakkal hesabı yapar gibi "şarkı başına 5 cent ödeyip 8 cent alsalar şarkı başı 3 cent kar ediyorlar" demek yalnış oluyor çünkü kurumsal bir şirketin tüm masrafları şarkılara ödediği paradan ibaret değil. bunun server masrafı var, data masrafı var, teknoloji masrafı var, algoritma geliştirme masrafı var, şirketin içinde çalışan beyaz yakalıların maaşı var, marketing var, insan kaynakları var, hukuk departmanı var....var oğlu var.
4 haziran 2017 eskişehirspor göztepe maçı
-
göztepe'de oturuyorum, göztepe gol atınca bütün evlerden öyle bi goooooool sesi yükseldi ki deprem oldu sandık.
not: adana demirspor
beyaz futbol
-
ahmet çakardan rok'a gelsin: benim senin gibi iktidardan gücüm yok ertem gibi ilişkilerim yok. ben kendi halinde bir adamım.
helal lan hoca.
türkiye'de yapılmış zamanının ötesindeki parçalar
a101 zincir marketlerine yapılan soruşturma
-
(bkz: bim bunu beğendi)
alakasız konu olsa bile paylaşmak istediğim rezalet.
edit: (bkz: kvk'nın bir telefon kapağı için 652 tl istemesi)
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
-
bu çocuk bir de yaratıcı(!) bir bakkal amcayla eşleşirse fantastik sonuçlar elde edilebilir.
usta: aslan, kap gel bakalım bir ufak yoğurt!
***
çırak: ufak nohut var mı?
bakkal: ufak nohut mu? leblebidir o oğlum; ufak nohut diye bir şey olmaz.
çırak: tamam. leblebi olsun.
bakkal: ama leblebimiz biraz bayat şimdi. ben sana şam fıstığı vereyim, taze taze.
***
usta: ???!!!