ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yeni başlayan erkekler için yemek yapma sanatı
-
elinin mürekkebiyle kadın işine soyunan, kısaca yalnız yaşamaya başlayan erkeklerin beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için yemek yapmayı öğreten bir kitap arayıp durdum yıllarca. anladım ki yokmuş. tüm kaynaklar sanki hepimiz boluluymuşuz da sabah şekerlerindeki gibi koca kıçlarımızı sallaya sallaya şıp diye yemek yapabiliyormuşuz gibi yazılmış. neyse efendim sonuçta bir şekilde hasbelkader yemek yapmayı kendi başıma öğrendim. şimdi sizlere bu yılların birikimiyle oluşan engin tecrübelerimi anlatacağım ki yeni nesillere ışık tutsun
öncelikle mutfak malzemelerini tanıyalım
ocak-fırın
ilk fark ettiğimde ben de şaşırmıştım ama mutfakta duran o kocaman şeyin çakmak bulamadığımızda sigara yakmak dışında da bir kullanım alanı varmış. yemeklerimizi onun üzerinde pişireceğiz.
tencere-tava
bunlar piyasada içleri boş olarak satılıyormuş. yani default halleri boş. biz bi şeyler yapıp içine koyacağız. kısaca yiyecekleri pişirmeye yarıyorlar. uzun saplı olanları tava, kenarında kulak gibi şeyleri olanlar tencere (tencerelerin kapakları da oluyor)
buzdolabı
yazık ki bunlar da içleri boş olarak satılıyor. reklamlarda tıka basa dolu gösterildiğine bakmayın. bunun da içini biz dolduracağız. biraların soğuk olmasına yarıyorlar. yemekler de bunun içine konuyor ama onun sebebini anlayamadım henüz. ne zaman bi yemeği buzdolabına koysanız sonra çıkarıp yine ısıtmak zorunda kalıyorsunuz. ocakla ortakyaşar gibiler. birbirlerini tamamlıyorlar. her ikisinin de aynı marka olduğuna şaşmamalı.
lavabo
en önemli mutfak gereçlerinden. kirlettiğimiz tabak çanağı bunun içine dolduruyoruz. bir çeşit depo görevi görüyor.
ketçap
yaptığımız yemeklerin içine sıkıyoruz. kırmızı ve tadı domatese benziyo
yemeklerin yapılması gereken saatler var. genelde öğleden sonra yapmak en ideali. o saatlerde televizyonda izlenecek pek bi şey olmadığından yakma riski çok az.
sahibinden.com'daki az hasarlı otobüs ilanı
-
küllerinden doğmayı beklemektedir.
the sims'te sim öldürme teknikleri
-
babam kızkardeşimin* vurdulu kırdılı, vahşet dolu oyunlar oynadığını görünce kendisine midtown madness'ı uygun görüp almıştı. sonra yayaları öldürmeye programlı bir halde araba kullandığını görmüştük kendisinin de sonunda the sims almıştık gidip beraber ki o sıralarda on yaşının baharında olan kızkardeşimin ruh sağlığı daha fazla hasar görmesin; evde sakin sakin takılsın diye. ama sonradan farkettik ki çocuklarla uğraşamayacağını anladığı vakit, bahçesindeki muazzam havuza bu çocukları sokuyordu. sonra eşya satın alma moduna geçip, havuzun merdivenlerini satıyor ve haliyle çocukların patır patır can cekişerek ölmelerini izliyordu. artık başka çare bulamayıp kendisinin bu bastırılmayan öldürme isteğini en azından oyunlarla tatmin etmesine izin verdik de ailede kimse ölmedi.
1 ocak 2017 sabah gazetesi uyarısı
-
terör örgütleriyle vatansever kemalistlerin adını aynı cümlede geçirmeden önce bir ağızlarını çalkalasınlar. kemalistleri kimse kandırmadı, kemalistler kimsenin adamı da olmadı, "ne istedilerse" vermediler de... kemalistler hep, "söz konusu vatansa, gerisi teferruattır." dediler, vatanperverlikten bir adım geri gitmediler. o yüzden, beylik laflar etmeden önce gitsinler bir ağızlarını çalkalasınlar.
ne dediğini bilmeyenlerin ayrımcı yazısı. (bkz: ajan provokatör)
edit : gg.
amerikan sinemasında stop it enough tokat üçlüsü
-
bir filmi dram yapmanın en kısa yolu filmin bir yerine aşağıdaki diyaloglardan birini serpiştirmektir.
çocuk histerik bir şekilde anasıyla konuşur.
çocuk: danowan babam değil anlıyor musun, hiç bir zaman da olmayacak anne.
anne: jashua, stop it. (dolu gözler)
çocuk: babamın ölmesine sen sebep oldun sırf bu adamın damarlı borusunu emmek için.
anne: joshua enough! (dolu ve kanlı gözler)
çocuk: ayrıca cümle alem biliyor bu adamın kelebek misali sikip kaçtığını anne.
anne: çota!
danowan: joshua, allah senin belanı versin lan.
gareth bale
-
100 etmez. ama araplar ve ruslar piyasayı böyle yoğurdu. e real madridin de gücü var. istedikten sonra alır. aldıktan sonra da 2 ay içinde çıkartır parasını. benim paramla 60 mio eder. he cebinde kaç para var diye sorarsan, 6.5 liram var. ama yarın maaşlar yatıyor akıllı olun lan. adam olun.
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
kötü alışkanlıklarla ilgili;
''hiç elma yememiş birinin canı asla elma çekmez.''
batıdaki saraylara kıyasen bu bir konak sayılır
ailenin komik kısa mesajları
-
annem beni bir bayram sabahı sms aracılığıyla halaya davet etmişti:
"halaya gel"
ama kendisi benim hala'ma gitmemi istiyormuş, elimde mendilimle salona doğru koştuktan sonra farkettim.
dilipak'tan esrarı yasallaştırın çağrısı
-
(bkz: halalize it)
ailenin komik kısa mesajları
-
babadan gelen boş mesaj, anlamı sorulduğunda sevgi dolu bir mesajdı o yüzden birşey yazmadım denmiştir.
arda turan
-
9 agustos 2006 galatasaray mlada boleslav macinda ilk golündeki ısarcılığı ve sert duruşu, ikinci golündeki ince zekasıyla kendisine hayran bırakan genç futbolcudur. ümit karan'a da benzetilmesi olasıdır, bu iki goldeki ısrarcılığı ile. umarım kendisini daha çok geliştirir, şımarmaz ve ilk onbirdeki yerini hep sağlama alır temennisinde bulunmamız gerekmektedir.