hesabın var mı? giriş yap

  • 1995 yılı boyunca başıma gelen ilginç olay.

    debe edit:

    nadir hastalıklara sahip çocuklarımız için çok büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.

    kampanyamız dün başladı. çığ gibi büyüyerek fakülte ve hastane yönetiminin politik nedenlerden dolayı aldığı karara geri adım attırmak istiyoruz.

    buradan imzalayabilirsiniz.

  • inandığınız ve yaşadığınız şeylere karşı olan tavrınızı değiştirmesi muhtemel olan camus başyapıtı.

    ''ağaçlar arasında bir ağaç, hayvanlar arasında bir kedi olsaydım, bu yaşamın bir anlamı olurdu, daha doğrusu bu sorunun hiç anlamı olmazdı, çünkü dünyadan bir parça olurdum. bu dünya olurdum, oysa şimdi tüm yakınlık gereksinimimle onun karşısındayım. öylesine önemsiz olan bu us, işte beni tüm evrenin karşıtı yapan bu.''

  • karayollarına ait olmayan bir aracın, kuralları bilmeden yaptığı hareket sonucu oluşan kaza. gündelik hayatında otomobil veya motosiklet kullanan bir insan bu şekilde kontrolsüzce asla yola çıkmaz. buna benzer potansiyel kaza durumunu defalarca yaşadım ve dikkatli olarak, yol vererek kurtardım. ancak genelde 15-16 yaşındaki bu scooter sürücüleri durumun vahametinin asla farkında değiller.

    scooter kullanımı için de bir tür temel eğitim hatta a sınıflarından bir ehliyet zorunluluğu getirilmeli. böylece en azından temel kuralları öğrenmiş ve bazı refleksleri geliştirmiş olarak sokağa çıkarlar.

  • ruyada büyülü bir lavobanın oldugu söylenir, farkında olmadan onun karsısında elimi yıkamaya calisirken, yalnızca kötü seyleri söyleyen lavobadan sesler gelir. 'sen cok kötü bir hastalıga tutuldun, çaresi yok, 'tursu kanseri' oldun (?) ölüme mahkumsun, yavas yavas öleceksin' der ve sular kesilir. muslukları tekrar cevirmeye calıssam da nafile hic bir seye yaramaz. derken ağzımdan burnumdan kanlar boşanır ve garip şekiller çıkar ortaya. garip odalarda bu sekillerle karşılasıp kurtulma umidiyle ugrassam da sonunda anlarımki nafiledir cırpınmam. kollarımı acıp goge dogru ceviririm tum vucudumu. vucudumdaki tum kan bosanır o an. sıcaklıgı hissederim yalnızca derken uyanırım..
    (not: uyumadan önce tursuyla hic bir iliskim olmamıstır)

  • verin gitsin. napacak ki çocuk? en fazla temayla oynar, kapıları açıp toplu çaylak alır, beğenmediklerini uçurur falan. aa bi dakka lan, onlar zaten şu anda da yapılıyordu, değil mi?

  • 4 ile mezun olmanın ne kadar kötü tukaka saçma bir şey olduğunu gösteren bir başlık. arkadaşlar 4 ile mezun olmayın çünkü 2 ile mezun ekşiciler 4 ile mezun olan herkesi her kulvarda ezmiş. 4 ile mezun olan herkes asosyalmiş 2 yapan ekşiciler ise kendilerini çok geliştirmişler. hatta işe alım yapan biri varmış ki o da ekşici o bile 2'yi seçermiş. inanılmaz bir şey gerçekten. şu sözlüğün hâline üzülmemek elde değil.

    bölümden bölüme değişir muhtemelen ve hatta üniversitelere göre de değişir. okuduğunuz okul hiçbir prestij sinyallemiyorsa birinci bitirmek cidden önemli olmayabilir. ama benim gördüğüm kadarıyla türkiye'deki iyi üniversitelerde okuyanların nerede ise başlayacağında ortalama önemli bir yer tutuyor (eğer ekşici degilseniz tabi ki. eksiciyseniz jpmorgan, mckinsey ve amazon 2.0 ortalamanıza rağmen seç bizden birini diye evinize geliyorlar). nerede işe başlayacağınız da bayağı önemli bir etken ilerleyen kariyeriniz için. seneler geçtikçe ortalamanın hiçbir etkisi kalmasa da ilk işe girerken hala soran ve hatta verdiği ilanda ortalama sınırı belirten yerler var. misal siz bilgisayar mühendisliği okudunuz kendinizi çok geliştirdiniz çok geniş bir portföyünüz var. elbette kötü ortalamanın kariyerinize pek etkisi olmaz. çünkü tek faktör ortalama değil. ya da robert mezunu olan yatırım danışmanı babanız, üsküdar amerikan mezunu siz çocuğuna güzel bir yatırım bankacılığı stajı ayarladı. yıllar içinde çok da iyi bir network oluşturdu. stajlarda başkalarının görmeye dahi fırsatı olmadığı çok şey gördünüz, öğrendiniz. ilan dahi açılmayan şirketlere eğitim hayatınız boyunca aileniz sayesinde girdiniz. elbette ki işe alımda çeliktepe cengizhan lisesi + boğaziçi bitirmiş çocuktan önde olursunuz. ancak bunların dışındaki çoğu durumda ortalama önemlidir. en azından belirli bir sınır üstünde tutmak geleceğe dair seçeneklerinizi fazla tutar. ekşici kamil 2.0'la 3 senede ceo olmuş olabilir, ama normal insanların çoğunun kariyeri bu şekilde seyretmez.

    velhasılkelam 4.0 olmak zorunda olmasa da 2.0 gibi tamamen verilen görevleri ucu ucuna yaptığını ima eden bir ortalama ile iyi bir üniversiteden mezun birisi büyük fırsatlar piç etmiş olacaktır. sadece sizde olduğunu düşündüğünüz çok spesifik bir skill vs yoksa durum muhtemelen bu şekilde cereyan edecek. okuduğunuz okul çok iyi olsa dahi başınıza gelebilir bu, zira çoğu işveren için yeni mezunları ayırt etmek de gerçekten çok zor (kimsenin hiç deneyimi yok) ve ister istemez ortalama faktörünü kullanmak durumunda kalacaklardır.

    bir de tabi işin yurt dışında akademi gibi bir boyutu var ki orada ortalama nerdeyse her şeydir. benim öyle bir hedefim yok diyip saladabilirsiniz tabi ki. ama 2-3 sene sonra ulan bu akp hiç gitmeyecek heralde diyip keşke bari 3.0'a yakın bir şeyle bitirseydim de sonsuza dek buraya mahkum kalmasaydım diye kafanızı duvardan duvara vurmayın. iyi düşünün.

    burayı okuyan üniversite 1'ler var kesin. salmaya da çok hazırlar. çok merak ediyorlarsa ve ben dahil kimseye tam inanamıyorlarsa açsınlar linkedın'i. güzel okullarda bölümü iyi ortalama ile bitirenler hangi şirketlerde ve hatta hangi ülkelerde neler yapıyor baksınlar. bir de aynı okulun aynı bölümünden mezun ama not ortalaması yazmayan arkadaşları nerelerde baksınlar. karar sizin.

  • ben bu olayı gecenin bi vakti, karadenizde bi askerlik şubesinin önünde yapmıştım. kapıdaki nöbetçi askerin de mal mal bizi kestiğini yaklaşık 30 sn süren öpüşme seansından sonra fark etmiştim.

    ama o sıralar daha askere gitmemiştim tabi.
    şayet askere gitmiş olsaydım, bu hareketi asla bir askerin önünde yapmazdım.
    neden yapmazdım? çünkü orada nöbet tutan ben olsaydım mesela, vururdum o iki sevgiliyi de alınlarının çatlarından.
    adamlar abazanlıkla dolu günler geçirirken nispet yapar gibi karşılarına geçip şapır şupur öpüşmek de nedir.
    bu olay için hala kendime kızarım.

    bizi vurmadığın için teşekkürler. özür dilerim asker kardeş. iyi nöbetler.
    gerçi ne nöbetin kalmıştır ne de askerliğin. iyisin lan yavşak yedin koca askerliği.