hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.

  • bir senaryo hilesidir.

    bir aile zengin olduğu zaman, seyirciye çoğu şeyi açıklama gereği ortadan kalkar. kenafir gözlü entrikacı teyzeyi sabah 9 akşam 5 mesaili işe gönderirsen o kadından nasıl entrika çıkacak, hangi ara boş kalıp çetesini toplayıp gıybet yapacak? ya da esas oğlan/esas kız için izlenmeye değer kısımlar iş saatlerini ve gidiş geliş trafiğini geçersen günde 4-5 saat mi olacak?

    senaryo yazarken en büyük darboğazlardan biri, mantıken her gün tekrarlanması gereken süreçler oluyor. işe gidip gelme zorunluluğu da bunlardan biridir. bu yüzden ana konuyu etkileyen bir unsur olmadığı sürece aileler ya ultra zengindir, ya da emekli/ev hanımı tayfasıdır ve kocaları da işsizdir.

    azıcık işi gücü olan birinin günlük hayatını izlenebilir şekilde anlatabildiğiniz yapımlar genelde efsane olur zaten: kardeş payı (tüm esnaf), leyla ile mecnun (erdal bakkal, ismail abi), ekmek teknesi (nusret baba) gibi. yabancıları saymıyorum, onlarda düzen daha farklı işliyor ve bir bölüm üç saat sürmüyor.

  • "bizim zamanımızda elimize erkek eli değmezdi" diyen babaanneler; siz 13 yaşında evleniyormuşsunuz zaten, 5 yaşında da elletmeyiverin bi zahmet.

  • hababam sınıfında da böyleydi. okuldan kaçmasınlar diye kız öğrenci getirtmişti pinti müdür.

  • ilk entryi yazanın aklına işlenmiş endişeyi gösteren durum.

    haberi bile "pkk sevici falan değilim" şerhi ile yazabilmek memleket genelinde olduğu gibi sözlüğün de ne hale geldiğinin göstergesidir.

  • go 19x19 yatay ve düşey çizgiden oluşan bir tahta üzerinde oynanan uzak doğuda (çin) çıkmış strateji oyunudur. öğrenmesi çok kolaydır çünkü sadece birkaç kuralı vardır. ama ustalaşmak ve oyunun felsefesini öğrenmek bir ömürlük süreçtir. uzak doğunun denge felsefesini (ying-yang) içinde barındırır.

    oyun tahta boş olarak başlar. her hamlede oyuncular tahtada istedikleri kesişim noktasına(yani karelerin içine değil) taş koyabilirler. oyunun amacı tahtadaki bölgeleri çevrelemek ve alan kazanmaktır. rakibin taşlarını öldürmek de mümkündür ancak bu o kadar da kolay değildir. çünkü bir taşın 4 nefesi vardır. bütün nefesleri rakip taş tarafından kapatılan taş tahtadan kaldırılır. dolayısıyla 1 hamleye 4 hamle yaparak öldürmeniz gerekir. bu yüzden bodoslama taş öldürmeye çalışmak sizi zayıflatır. ancak oyunun akışı esnasında rakip taşları çevrelemek için fırsatlarınız olacaktır.

    go'da rakibi yok etmek veya tamamen tahtadan silmek mümkün değildir (tabi çok büyük bir seviye farkı yoksa). asıl amaç rakipten fazla alanınızın olmasıdır. savaşları çok çetin geçer çünkü birbirinden bağımsız taş gruplarınız ölüm ve yaşamın geleceği öngeren zeka dolu hamlelerle belirlendiği bazı pozisyonlara düşecektir.

    çinde "weiqi", korede "baduk" olarak bilinir. yeni başlayanlar 9x9'luk tahtada oynayarak oyunun kurallarını kavramaya çalışır. daha sonra 13x13'lük tahtaya geçer ve savaşmayı öğrenir.

    oynayanlar oyunun kurallarını öğrendiklerinde 25 kyu olarak başlarlar. oyunda ustalaştıkça seviyeniz 25'den 1'e doğru yükselir. kyu öğrenci demektir. 1 kyu olduğunuzda sonraki aşama 1 dan'dır. bu noktadan sonra 7 dan'a kadar yükselebilirsiniz. tabi bunlar amatör seviyeler.

    buraya kadar sıkılmadan okuduysanız şurdan oyunu öğrenebilirsiniz.
    https://online-go.com/learn-to-play-go

    öğrendikten sonra canlı olarak diğer insanlarla yukarıda ki sitede "play" menüsünden oynayabilirsiniz. ayrıca pandanet (https://pandanet-igs.com/communities/pandanet) ve kgs (https://www.gokgs.com/) gibi alternatifleri de deneyebilirsiniz.

  • ne otoyollarda ne şehirlerde 0 takip mesafesiyle araba kullanan gerizekalilar olduğu sürece her zaman yaşanacak facialardan sadece biri.

    edit: bir üstteki yazarın tüneldeki hız sınırının 70 km/h olduğu vurgusu gerçekten belki de en önemli şey. tünelden her geçtiğimde 70le giderken tüneldeki en yavaş aracın ben olduğum gerçeği de oldukça acımasız ne yazık ki.

  • duyduğun kişinin kim olduğuyla çok alakalıdır.

    misal aşık olduğunuz adam:

    - ne güzel lan saçların falan.
    + hiiii *ayak yerden kesil* ovvv

    sıradan biri:

    - kristallerle bezeli saçlarınızın her bir teli boynumu bir kılıç gibi kesip yüzlerce kez bedbaht bedenimi aşkınıza kurban etse de gam yemem.
    +..diyosun

    bu işler böyle.

  • bu akşam iş çıkışı markete uğradım. balık reyonu göz kırpınca bir dilim somon ve salata malzemelerini kapıp geldim eve.
    balıklar fırına girerken daha bir duble rakı koyayım dedim kendime. salatayı yaptım, peyniri çıkardım. sonra kendime, evime, burada geçirdiğim her bir güne kadeh kaldırdım. hayatımda en az balığın yanındaki rakı kadar güzel olan ne varsa onların şerefine kadeh kaldırdım.
    yalnız değilim, mutsuz değilim... güzelliklere içelim dedim bugün de...