ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beyin ölümü gerçekleşen almancının yurda dönüşü
-
başlık karakter sınırına takıldığı için tam anlatamadım ama sayın fahrettin koca twitterda az önce demiş ki;
"almanya'da, beyin ölümü gerçekleştiği söylenerek hastaneden evine gönderilen, fakat göz işaretleriyle iletişim kurabilen vatandaşımız osman bey, az önce uçakla ankara’ya getirildi. 59 yaşındaki hastaya, cumhurbaşkanımızın olaydan haberdar olmasıyla “evi”, yani ülkesi sahip çıktı!"
ilgili twite burdan ulaşabilirsiniz.
ben türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak yıllarca almanyada veya avrupada huzur içinde yaşadıktan sonra en ufak bir sağlık sorununda ülkeye getirilip şov yapılmasını kabullenemiyorum. kaldı ki twitte epey tutarsızlık var. göz işaretleriyle iletişim kurabilen birinin beyin ölümü gerçekleşmesi de mümkün değil diye biliyorum. ülke kaynaklarını bu tarz şeylere harcamaktansa keşke ülkemizdeki sağlık sistemini iyileştirerici adımlar atılsa, aylar sonraya bile randevu alamayan insanlar tanıyorum.
tolga çevik
-
ekşi sözlük'te günün talihlisi. şimdi 3233512361064 yazar arka arkaya sabah kadar onu komik bulmadıklarını yazacaklar. aynı tanımın 1001 haline şahit olacağız ahali. hazır mıyız?
(bkz: lets go)
instagram'ın takip sekmesini kaldırması
-
darısı instagram'ın komple kalkmasına.
maske kimsin sen programının yayından kaldırılması
-
allah bir daha bu ülkeye istiklal marşı yazdırmasın
(bkz: serbest çağrışım)
ve allah bir daha bu ülkede siyasal islamı iktidar yapmasın. takvimler ileri gittikçe biz ülke olarak geriye gidiyoruz bu tipler yüzünden. bir an önce bunlardan kurtulmak dileğiyle...
ben aldırmak
-
kolay ve acısız biçimde gerçekleştirilen tıbbi operasyon, mini onarım tadında.
farklı yöntemleri var. cerrahi yöntem, radyo frekans ve laser ile kesim benim bildiklerim. kısa bir araştırma sonucunda radyo frekansın bir nevi buharlaştırma metotu, laser ve cerrahi yöntemin ise alınan dokunun yok edilmemesi ve patolojik inceleme olanağının olması bakımından aşağı yukarı aynı kapıya çıktığını gördüm.
tecrübe ettiğim yöntem, cerrahi metot ve üniversite hastanesinde gerçekleştirildi. operasyon için sıra 13 ay sonra geldiği ve birgün öncesinde haber verildiği için ne operasyonu yapacak kişiyi tanıma ne de yöntem hakkında konuşma fırsatım olmadı. cerrahi yöntem uygulandı. devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerine gideceklerin yöntem konusunda farklı bir tercihleri varsa bunu önceden öğrenmeleri ve bildirmeleri, yapılıp yapılamayacağını öğrenmeleri gerek diye düşünüyorum.
yanağımdaki ben "kompound nevus" olarak tanımlanan, koyu renk ve çıkıntılı et beni olarak bildiğimiz türde 0,6 cm çapındaydı rahmetli.
lokal anestezi uygulandı ve alındı. yerine 4 dikiş atıldı. öncesinde ve sonrasında ağrı acı yaşamadım, hatta çıkınca kebapçıya gitim, dürüm yiyemedim ağzımı çok açmamak için ama hayat normal devam etti. 1 haftalık dikiş pansumanından sonra bulunduğum yerde hastanede dikişleri aldırdım. dikişler ilk alındığında cerrahi yöntemi tercih etmese miydim acaba diye korkabilirsiniz ama 2 haftada normale dönüyor. iz için ise bilindik kremler ve kantoron yağı masaji önerildi doktor tarafından. 3 ay geçti, direkt baktığınızda bir şey görmek mümkün değil yandan ışık parlaması ile biraz iz görülebilir, tamamen kaybolması 1 yılı buluyormuş ama şimdi bile rahatsız etmiyor.
burada önemli olan şu; bu benler herhangi bir travmaya maruz kaldığında daha şiddetli, ama kendi başına da yavaş da olsa büyüyen şeyler. 0,6 cm'lik ben için 2 cm'ye yakın kesi yapıldı, yani üstten beni traşlayıp geçmiyorlar, kökü ile birlikte bir miktar doku ile alınıyor. bu nedenle çok büyümeden alınması kanımca daha doğru, en azından kesinin olabildiğince küçük olması için.
bir de benler alındıktan sonra kansere neden oluyor ya da kanserin yayılmasını sağlıyor söylentilerine kulak asmamak gerek. ben, kanserli ise ya da şüphe varsa zaten direkt alınıyor.
senegalli yolcuya terörist diyen taksici
-
adamı soymaya çalışıyorsun, itiraz edince terörist diyorsun.
ben bu taktiği bir yerden çıkaracağım ama nereden?*
90'ların en güzel albümleri
-
kumdan kaleler - sana dair
biz 2000li yılların başlarında dinliyorduk ama daha eski bir albümdü 90ların son yılları olabilir. hala güzel.
edit: başlık albüm diye açılmış bense albümdeki en sevdiğim şarkıyı yazmışım. doğrusu için;
denize doğru
900 kişiye 1 doktor 800 kişiye 1 atatürk heykeli
-
893 kişiye 1 cami olan ülkede hesaplanması saçma olan istatistiki bilgi. caminin maliyetiyle heykelinkini karşılaştırmaya hiç girmeyelim.
carlos arroyo
-
kulüple yapmış olduğu sözleşmenin yerine getirilmesini istemesi şımarıklık olarak görülen oyuncu. kulüp gereğini yapmazsa arroyo da yapmaz, maça çıkmaz. maaşını alamamak nasıl normal görülüyor anlamak güç. bu anlayışı değiştirmek, kurumsallaşmak lazım. bizi bu duruma bizzat getiren aysal kurumsallaşmasından bahsetmiyorum tabi.
edit: futbolcu yazmışım, düzelttim.
unutmamalı'da kızı paso tarkan'a ispiyonlayanlar
-
sonunda tarkan'la kızın ayrılmasına sebep oldular. sonra aralarından bir ikisi kıza yazmış dediler. gücendim yar. deli gibi yürekten sevmeli.
türkler deveye biniyor zannetmek
-
merak etmeyin 10 seneye kadar türkler deveye binmiyor ya da biz arap değiliz diye anlatmanıza gerek kalmayacak.
edit : ne demek istiyorsun diye mesajlar geliyor şaka gibi hahaha. 10 yıl sonra ülkedeki arap nüfusu ve arap kültürünün yayılma hızı göz önüne alınarak yapılmış ufak bir mümin latifesi sadece.
edit 2: deve sever çaylak arkadaşlar tarafından saldırı altındayım. bakın arkadaşlar benim deveye binen arkadaşlarım da var. lütfen.
evde tost yapıp işyerine getiren varoş kız
-
ofiste yeşil elma kemirip "çok fena şehirliyim ben" diyen kızdan çok daha samimidir.
biberiye
-
antik yunan ve roma'da sadakat sembolü.
ophelia'nın hamlet'e unutulmamak için uzattığı dal.