hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.

  • ev, araba, çocuk, eş, ohaaa .

    otuz yaşımı düşünüyorum da ev sahibi kirayı almaya geldiğinde ayakkabımın altındaki deliği göstermiştim. kadın üzülerek gidip 1 saat sonra 100 mark getirmişti bana, kocası vermiş "gitsin güzel bir bot alsın kendine" diye. ayakkabım bile yoktu lan.

    şimdi hepsi var, ayakkabıları da alsın diye yerden tavana kocaman ayakkabılığımız bile var. ama o 100 markı koşa koşa evinden alıp gelen ev sahibim yok artık. o kadın ayakkabımın altındaki deliği kapatmaya çalışıyordu, şimdi her yanınızdaki deliği açmaya ve bu açıkları bulmaya ve daha da ötesi bu açıkları daha üstteki başlara sergilemeye can atan iş arkadaşlarım var. ve bu açık peşindeki iş ortamının yarattığı garip aura sana iş araba ev olarak dönüyor (eş ve çocuğu sokmayalım bu dünyaya)

    bundan dolayıdır ki, ne kadar kaçabilirsen o kadar mutlusun. ama eninde sonunda insan yakalanıyor. çünkü diğeri de çıkmaz yol haline geliyor.

  • mini şort giydi diye rahatsız edilme, laf atılma, ellenme, tecavüz edilme riski taşımadığından, ya da tecavüz edildiğinde şort giymesini tecavüzü haklı gösterecek zihniyetlerden uzakta olduğu için yurt dışına çıkınca gönül rahatlığıyla mini şortunu giyen türk kızı.

  • allah belanızı versin. hiçbir suçu günahı olmayan bir gencin başını yediniz. herkes cezasını kendi vermeye kalkarsa işte bu olur. suçlama ne kadar büyük olursa olsun. suçun cezasını devlet vermeli şahıslar değil.

  • amcam, evde yaramazlık yapan 6 yaşındaki torununa haykırdı bunu. o esnada umarsız bir tavırla çekirdek çitliyrodum, bana dönüp pargalı'nın sülüman'a vezir olduğu yaştasın dememiş olması sevindirici gerçekten. gerçi kendisi de yavuz'un mercidabık'ta memlüklüleri yenip halifeliği aldı yaşta ve bir sik başarmışlığı yok ama olsun.

  • * cüzdanınızdan 30 milyon çıkartın, yakın.
    * üzerinize kalınca bir palto/mont giyip evinizin gardrobuna girin
    * gardrobun içinde ard arda sigara için, hatta mümkünse içeriyi ter kokutun
    * hareket etmeye çalışıp edemeyin, piyon gibi dikilmek zorunda olduğunuzun bilincine varın
    * sabah 4 olunca, gardroptan çıkın...

    işte size harika bir roxy gecesi...

    edit: bir daha gidersem ebemi siksinler diye de içinizden geçirmeyi unutmayın

  • o değil de, çayı gören akplilerin sesleri anında nasıl da kesiliyor ama! assgasfsgshsfshsjs.

  • girdiği ortamlara medeniyet katmaları.

    geçen kuaförde derbi muhabbeti dönüyor "bugün size öyle çakıcaz böyle sokucaz eğeğelğeğe" herkesin elinde sopa eğeğpeğvğüe diye takılırken;

    içeriye bi kadın müşteri geldi ilk defa bi berber tarafından "canım" sıfatıyla çağırıldım. sıfatlar değişti, kokular değişti, müzikler değişti, çiçekler açtı. ortama medeniyet geldi. eğeğeleleğciler birden "ah şekerim futbol zaten kitlelerin afyonudur akşam iyi olan kazansın federer nasıl yaşlanmıyor ya bu yaşta bu performans inanılmaz, ah kobe çok erkendi be..."cilere döndü

  • buram buram kalite kokan bir kare. yıllar önce ortamlar böyleyken şu an yaşıyor olduğumuz türkiye daha yaşanabilir ve daha özgür olmalıydı, şimdi olduğu gibi değil.

    insanların yüzü gülüyor, aralarında düşmanlık yok, din istismarı yok. başı bağlı ablalarımız şarap içilen masadalar, belki birer bardak kendileri de içiyor. kim ne der diye düşünmüyorlar, çünkü herkesin günahı ve sevabı kendineydi, kimsenin umurunda değil o zamanlar. bu tür şeyler yadırganmıyordu, insanlar ötekileştirilmiyordu.

    insanlar bu karede hissedildiği gibi yoksul ama çok mutluydu. oyuncular şimdiki gibi milyon liralar kazanmıyordu ama oyunculuğun kralını yapıyordu. halit akçatepe ve münir özkul öyle güzel bir ortamda uzaklara dalıp gitmişler. kim bilir ne sıkıntıları vardı.. belki evin kirasını ödeyemediler, belki de ceplerinde harçlık yok ve eve yürüyerek gitmek zorunda kalacaklar.. imkan yoktu, alım gücü düşüktü ama insanların gözleri parlıyordu.

    doksanların sonuna kadar hayatlarımız böyleydi, çoğu zaman mutluyduk, bir aradaydık, beraberdik.. ne olduysa sonrasında, birileri hayatımıza girince oldu.. allah en kısa sürede hepimizi kurtarsın, hak ettiğimiz ve özlediğimiz günleri yeniden yaşamayı nasip etsin. amin.