hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.

  • içki içmiyorum, hiçbir zaman da içmedim çok şükür; fakat içmek isteyenin özgürlüğünün en başta ben savunurum.

    virüs yasakları ile ne alakası olabilir içki satışının ..?

    bakın bu sarı inekdir, bugün bunu verirseniz yarın ağlamaya hakkınız olmayacaktır.

    dünyanın hangi ülkesinde virüs kısıtlamalarında içki satışı yasaklanmış?

    zorunlu edit: ben bu entryi gece sahura kalktığımda, başlıktaki ilk entryi okuduktan sonra girdim. yasak var mı , yok mu ben hala anlamadım. eğer yasak yoksa araştırmadan yazdığım için hatalıyım. yasak varsa görüşlerim aynıdır.

    yeni edit :
    andy warhol abimizin bir zamanlar " herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak " demesi gibi , günümüzde insanlar değilse de bazı konular bir günlüğüne gündem oluyor ve sonra da unutuluyor. bu alkol yasağı mevzusu da aynen bu şekilde oldu ve şu anda kimsenin umurunda değil , çoktan unutuldu bile . . .
    benzer şekilde sol framde gündem olan , fırtınalar koparan her konu bir gün sonra unutulup gidiyor.
    sağolsunlar birçok arkadaş mesaj göndermiş hepsine teşekkür ederim ; avrupada alkol yasağı yokmuş , sadece akşam belirli bir saatten sonra ( bu saat her ülkede farklı ) alkollü içki satışı varmış. bazı ülkeler cafe vb. yerlerde içki içilmesini bir süreliğine yasaklamış , ama evde içmek serbestmiş.
    bir tek rusya 11 günlüğüne bizdeki gibi içki yasağı koymuş ; bunun sebebi olarak da millet ayık kalsın ki , onlara aşı yapabilelim diyeymiş :)

  • geçmiş seneler bir kadınla birlikte evliliğe doğru gidiyorduk. sonra evlilik hazırlıkları başladı, ev araba yok tabi. kazanıp alacağız hesapta. ama yer mi kaynana, illa ki yapıştıracak ilk fırsatta. nişan alışverişine çıktık. ben 100 gram altın almaya niyetleniyorum ama kaynana 120 diye tutturuyor. 100'dü 120'miydi derken, kaynana bir boşluğunu bulup bana yapıştırdı lafını. sen bi sus, bi araban bile yok diyerek. hemen nişanı atıp kızı ve ailesini oracıkta bırakıp çektim gittim.

    o günden sonra kiminle flört aşamasına gelsem toplu taşıma araçlarında çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum, araba için sevgili olmak isteyen olmasın. elbet bir gün benimde arabam olur. şirket arabasını saymazsak.

  • babam 7 yaşındayken babası ölmüş. annesi de kısa bir süre sonra başka bir adamla evlenip onun yanına taşınmış. bir gün okuldan evine geldiğinde kapıyı kapalı bulmuş babam. camdan tırmanıp eşyalarını almış ve yuva diyebileceği tek yerden böylece sürülmüş.

    hayatı yurtlarda ya da amcalarının yanında geçmiş. aile nedir bilmemiş pek. kimsenin evladı olmamış. ama kızkardeşime ve bana muhteşem bir baba olmuştu, yattığı yerde dinlensin...

    1.75 boyunda 56 kilo bir adamdı, mide geliştirememiş ki zavallı, çabucak doyardı. yine de, evimizin bir geleneği olarak, yemeğin en güzel yerleri kardeşime ve bana verilirken şaka yollu şöyle derdi:

    "biz küçükken yemeğin iyi tarafı büyüklere verilirdi. biz büyüdük, şimdi de çocuklara veriliyor. şu yemeğin iyi tarafından yemek nasip olmayacak bu gidişle."

  • türk tarihindeki bütün yenilgileri bir araya getirsek bir balkan bozgunu etmez. imparatorluğun yüzlerce yıl gözünden sakındığı topraklar birkaç ay içinde elden çıkıp gitti. balkanlar imparatorluk için fas'tan, cezayir'den hatta mısır'dan bile kıyas edilemeyecek kadar önemliydi. öncelikle balkanlarda milyonlarca türk yaşıyordu. manastır veya selanik bir türk'ün gözünde bursa'dan farksızdı. balkanlar en az adana kadar türk toprağıydı o zamanlar. ayrıca imparatorluğun en fazla yatırım yaptığı topraklar da yine balkanlardı. bir anda elden kayıp gitti her şey. yeni kurulmuş üç beş çadır devleti bir araya gelip bir imparatorluğu alay edercesine mağlup etti. sonrası facia oldu. orada yaşayan milyonlarca türkün uğradığı felaketleri utancımızdan bugün bile konuşamıyoruz. sayısız insan öldürüldü, sürüldü, çoğunun mallarına el konuldu. kimlikleri ve isimleri değiştirildi. 1913 yılında başlayan felaket süreci 1989 yılında bulgaristan türklerinin sürgün edildiği yıla kadar devam etti. bu yüzden türk tarihinde balkan bozgunundan büyük bir faciayı bırak onun yanına yaklaşacak bir olay dahi yoktur.

  • ben bunun yapılabilecek en psikopatça olanını denedim. şanssızlığın da peşimi bırakamasıyla daha acı bi şekilde devam etti.

    benim doğum günüm yaz mevsiminde. bu yüzden ben çalışmak için istanbul'da kalırken, tüm arkadaşlarım memleketlerinde olurlar. ben de doğum gününü mal mal evde geçirmeyeyim de, sinemaya falan bi aktiviteye katılayım diye gittim bi bilet aldım. en yakın seans hangi filmeyse gittim aldım, girdim salona.

    "ahhh ne acıı tek başıma sinemaya geldim, şimdi çiftler gelecek, gözümün içine baka baka beraber film izlicekler" diye üzmeye hazırlıyordum kendimi.

    lan kimse gelmedi. 1 kişi bile. koca salonda, doğum günümde tek başıma film izledim amk.