hesabın var mı? giriş yap

  • yılını tam hatırlamıyorum ama bayağı eski bir hadisedir. sezen cumhur önal sunuyor: "evet sayın izleyiciler, şimdi gary moore söylüyor, still got the blues, hala bluzunu saklıyorum"

  • yegenim mine, 3 yasinda, seftali yerken:

    - bu seftalinin cekirdegi mi?
    - evet
    - yenmez degil mi?
    - yenmez evet
    - tabaga atmak icin degil mi?
    - evet, tabaga atmak icin yaratilmis

  • ne ilginçtir ki almanya'da şakır şakır almanca konuşur.

    debe olduğundan uzatılmış entry edit: başlığın amacı belki troll lemekti, ciddiye almamalıydım. ama debe olduğuna göre bir ek açıklama mecburiyetindeyim.

    kimse kimsenin ağzına bant yapıştırmıyor. aklı ve az çok eğitimi olan kimse sokakta konuşulana karışmamalı. ancak bunu ben anayasa'ya taşırsam, vatandaşların devletten beklediği gibi devletin de vatandaşlara uyması için yönelttiği bir duruma döner. madde 3'te belirtilen resmi dili türkçe ve "kürtçedir" denirse, bu muğla daki hatice teyzeyi, kayseri deki muhittin amcayı kapsamaz. devlet dairesine gittiğinde kürtçe tapu çıkartmasına gerek yoktur, %20 yi kapsayayım diye %80 ve hatta içindeki diğer etnik gruplar mağdur edilemez.

    bir devlette her azınlığa dil verilemez. yüzölçümü zaten milyon kilometrekareleri bulan her ülkede etnik çeşitlilik vardır. devleti yöneten çoğunluk kimse resmi dili o hale dönüşür. bugün anadoluda iranlılar devlet kursaydı farsça, araplar olsaydı arapça olurdu. eyaletler birliği değil üniter bir devlette bu durum kaçınılmazdır. almanya da artık 4 milyon türk var ve birçoğunun da vatanı oldu. almanya hiçbir zaman türkçeyi resmi dili yapmaz, yapamaz. ki haklıdır da. işbu yüzden düsseldorf ta hastanede şakır şakır almanca konuşan ve itiraz etmeyen bir kürt, nusaybin de devlet dairesinde kürtçe tapu isteyemez.

    argin nickli yazardan: "ben dediydim"

  • aralarında,kibarca "sanırım cam kenarı benim beyefendi" şeklinde uyarı aldıktan sonra hala "ben cam kenarı istemiştim, cam kenarı benimki olması lazım" şeklinde manasızca inatlaşan cinslerinin de bolca olduğu güruha mensup şahıs.

    o adam cam kenarından kalktıktan ve kendisine ait olan koltuğa geçtikten sonra yolculuğun sinir harbine dönmesi de bonustur.

    uyarmasan "sünepe miyim lan ben, niye hakkım yenilince sesim çıkmıyor benim?" diye kilometrelerce insan kendi içini kemiriyor.
    uyarsan yolculuk boyu yan koltukla ilişkiler ikinci katip düzeyine iniyor.

    ne var be arkadaşım senin olmayan yere hiç oturmasan da sağlıklı psikolojilerimiz yolluğumuz olsa.

  • "rent a mourner", 2013 yılında ingiltere'de kurulan, cenazesi olanlar için profesyonel yas tutucu kiralama hizmeti veren bir işletmeydi. bu sıra dışı sistem, cenaze törenlerinde az sayıda misafir beklendiğinde tercih ediliyordu.

    sistem nasıl işliyordu?

    cenaze sahibi, yas tutucu sayısını artırmak için rent a mourner şirketiyle iletişime geçerdi. şirket, ailenin verdiği bilgiler doğrultusunda uygun yas tutucuları görevlendirirdi. bu yas tutucular genellikle oyuncu olurdu.

    görevliler cenaze törenine katılır, saygı ve üzüntü sergilerdi. hatta bazı durumlarda cenazeye katılan diğer misafirlerle sohbet de ederlerdi. amaç, törene katılımı artırmak ve atmosferi daha saygıdeğer kılmaktı.

    yas tutan çalışanlardan birinin the sun'a verdiği ifade şöyle: “çok farklı türden insanlar öldüğü için, bir dizi farklı karakteri üstlenmem gerekiyor. bir keresinde biraz okçuluk öğrenmem gerekiyordu çünkü merhum bir okçuluk öğretmeninin eski koruması olarak buraya gelmem gerekiyordu ve gerçekten ok atmak zorunda kalma ihtimalim vardı."

    eleştiriler

    rent a mourner web sitesi, cenaze töreni gibi duygusal bir olayda samimiyetsizlik yaratabileceği ve ölen kişiyle gerçek bir bağı olmayan birilerinin yas tutmasının bazı kesimler tarafından yadırganacağı gibi eleştirilerle karşılaştı ve kapatıldı. şu anda birleşik krallık'ta bilinen aktif bir rent a mourner şirketi bulunmuyor.

  • "deniz kenarına bırakılmış bir tekne düşünelim. eğer bilinçli bir müdahale yapılmazsa zaman içinde bu tekne yıpranacaktır. mesela yüz sene sonra tekneye bakmaya gelseniz tekneden belki de eser dahi bulamayacaksınız. yani kimse teknenin bir gemiye dönüşme hikayesini beklemez."

    bu sözleriyle beni dine döndüren video. insanlar maymundan geliyorsa şimdiki tekneler neden gemi olmuyor sorusunu kendime sorunca gerçekleri anlamaya, aydınlanmaya başladım.