ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
orthorexia nervosa
-
sıkı bir takiple ve diyetisyen destekli psikolojik tedaviyle çözülebilen yeni çağ nevrozu. alametleri şöyleymiş;
-sürekli ne yiyeceğini planlama
-sağlıklı beslenmenin her şeyden önemli olması
-çoğu yiyeceğin sağlıksız olduğu fikri
-bütün gıda maddelerinin peketlerini, içindeki katkı maddelerine kadar aşırı titizlikle inceleme
-sadece sağlıklı olduğu düşünülen yiyeceklerin tüketilmesi ve miktarın gittikçe azalması
-sürekli beslenmeyle ilgili haberler izleme
sanırım tek eksiğimiz orhorexiaydı...
gluten
-
gluten (öz) buğday ununda bulunan bir protein kompleksi.
buğday unundaki suda çözünmeyen proteinler (suyu absorblayan proteinler) kısmına dahildir. gluten gliadin ve glutenin adlı iki ayrı proteinin bileşiminden oluşur. gliadin ve glutenin proteinlerinin su alıp şişmesiyle oluşan (yaş öz) elastik yapılı bu madde ekmeklik kalite için önemlidir. bunların dışında ekmeklik kalite için önemli olmayan iki prottein daha vardır ki bunlarda albumin ve globulindir bunlar ise suda çözünen proteinler sınıfını oluşturur. unda bunun dışında nişasta ve selülozda bulunur.
gluten ekmeği ekmek yapan o gözenekli yapıyı oluşturan proteindir ve buğday dışındaki başka hiçbir tahılda bulunmaz.ekmeklik unlarda gluten oranının 27-32 arasında olması idealdir, daha az olduğunda hamur zayıf olur yani yoğurmaya fazla dayanamaz, ekmek ise basık, yeterince kabarmamış ve çabuk bayatlayan bir yapı kazanır, gluten fazla olduğunda ise zor yoğurulan ve uzun süre yoğurma isteyen hamur oluşur ve bu sağlanamazsa gözenek yapısı kalın yeterince kabaramamış ekmek oluşur.
teknolojik olarak gluten un içindeki nişastanın ayrılmasıylada elde edilebilir ve toz haline getirilip gluten oranı düşük unlara katılabilir.
ayrıca gluten bazı kişiler tarafından da sindirilemeyebilir, buna çölyak hastalığı denilir ve bu kişiler buğday unu dolayısıyla gluten içeren hiçbirşeyi tüketemezler. çölyak hastaları için üretilmiş özel glutensiz ekmekler ve makarmalarda mevcuttur.
ayrıca gluten oranı yüksek unlardan yapılan ekmeklerede bazı litetatürlerde gluten ekmeğide denilmektedir ancak bunun özel bi durumu yada üretim tekniği yoktur.
unda ki gluten miktarı glutomatik denilen cihaz yoksa elde yıkama yöntemiyle bulunur. ayrıca bulunan bu gluten yapısının yüzde olarak (indeks) sağlamlığı ise glutork (santrifüj cihazı) ile bulunur. gluten kalitesini, buğdayda süne zararı olup olmadığını belirlemek içinse sedimentasyon testi yapılır.
g.o.r.a.'daki underrated espriler
-
underrated demişiz ama adamlar tüm esprileri yazıyor. maksat entry girmek heralde.
2018 evlilik maliyeti
-
abi yüzüğe 15 bin verdiysen bence yüzüğü s.k.
muharrem büyüktürk'ün devrimciyim ateistim demesi
-
atv ana haber bulteninde kullanilmasi icin savunmasina kucuk detaylar eklemistir.
dolmabahçe sarayındaki altın vazoların kaybolması
-
yazar burada başlığı ''kaybolması'' şeklinde açarak kendisine açılabilecek davaları ustaca bertaraf etmiş, tebrix. eee türkiye'de yaşamak için adapte olmak şart.
çalarsa annemdir mesajsa turkcell'dir
-
bu durum bir süre sonra adamı iyice bezgin bekir yapar. her şey cep telefonunu açmaya üşenmekle başlar.
- cep telefonun çalıyo açmıycak mısın?
- annemdir, kalkınca bi ara ararım.
- mesaj geldi sana galiba...
- bankadandır boşver.
- *telefon çalıyo, bakayım mı?
- uğraşma yanlış numaradır.
- kalk kalk, evde ayak sesleri var
- sittiret kedidir
- kapıyı yumrukluyolar duymuyo musun?
- amaan kapıcıdır
- baltalı bi adam var kapıda!!
- boşver ev sahibidir...
1 milyar liralık dogecoin vurgunu
-
12 milyon tl kaybedene zerre kadar üzülmem.
100 tl, 1000 tl kaybedene ciddi ciddi üzülürüm.
uğruna 500 km gidilen kızın amsalak demesi
-
internetten tanıştığın bir kızın uğruna 500km gidiyorsan ağır amsalaksın.
edit: 500 de geliş, toplam 1000 km yapmış. duble amsalak.
patates kızartmasını üst noktaya taşıyan detaylar
-
başkası tarafından hazırlanıp önünüze getirilmesi.
kendisine doğru bakınca dekoltesini düzelten kız
-
doğrusunu yapan kız.
lan ben erkek halimle bi kız bana bakınca; "lan acaba fermuar mı açık kaldı,
amnk acep yüzüme tükenmez kalem mi bulaştı, yoksa pantalonun ortası mı yırtık,
ölüyom mu lan acaba diye şüpheye düşüyom, o kız napsın.
not: tipsizlikten walking dead'de makyajsız oynarım evet.
macbeth'teki üçüncü katil
-
shakespeare araştırmacılarının ve sevenlerinin içini kemir kemir kemiren bir sorun öbeğidir macbeth'teki üçüncü katil. durumu özetlemek gerekirse, macbeth, banquoyu ve fleance'ı öldürtmek için iki katil ile anlaşır. fakat öldürme sahnesinde, (perde 3, sahne 3) içeriye üç katil girer.
birinci katil bu duruma pek şaşırır ve "kim gönderdi seni yanımıza" gibi bir soru sorar ortaya. üçüncü katil buna kısaca "macbeth" diye yanıt verirse de, tek marifetinin bu olmadığı kısa sürede anlaşılır. nitekim üçüncü katil ne hikmetse, banquo'nun saray kapısına nasıl gittiği konusunda ayrıntılı bilgilere sahiptir ve bu sayede suikastin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynar. banquo'yu tanıyıp diğerlerine gösteren ve fleance'ın kaçtığına işaret eden de yine odur.
işin ilginç tarafı, üçüncü katil, diğer ikisi ile birlikte parasını macbeth'ten almaya da gelmez. yani, bütün oyun boyunca yalnızca bu sahnede görülür. peki shakespeare salak mıdır ki, tek sahnede görünüp iki laf edecek bir karakter yaratsın, ucunu da hiçbir yere bağlamasın? hatta sırf bu karakteri oynatmak için bir de oyuncu tutsun?
şimdi geliyoruz işin spekülasyon tarafına:
- en basit teoriye göre, üçüncü katil, macbeth tarafından diğer ikisinin hareketlerini izlemek üzere görevlendirilmiş bir uşaktır, yani katil uşaktır.
- daha dramatik bir teoriye göre, üçüncü katil aslında macbeth'in ta kendisidir. diğer iki katile güvenmediği için kendisi de katil kılığına girerek aralarına karışır. o kadar bilgi sahibi olmasının nedeni de budur. o yüzden de sonradan para istemeye gelmez.
- işleri çetrefilleştirmek isteyenler, üçüncü katil'in lady macbeth olduğunu iddia eder. demir lady, kocasının işleri yüzüne gözüne bulaştırmasını engellemek için böyle bir yola sapmıştır.
- en uçuk "teori" ise (teori değil de bir hikayenin konusu bu aslında), 1980 yılında anne lear tarafından yazılan ve with sherlock holmes through time and space başlıklı derlemede yer alan the adventure of the global traveler adlı kısa öyküde yer alır. buna göre, sherlock holmes ile birlikte şelaleden düşen profesör moriarty aslında ölmez, bir zaman makinesi ile geçmişe gider, fakat bir aksilik olur ve (bozuk bir zaman makinesi ile birlikte) shakespeare'in tiyatrosunun ortasında, tam da macbeth'in ilk sahneye konduğu anda ortaya çıkıverir. birinci katil'in sorduğu "kim gönderdi seni buraya?" sorusu o yüzden şaşkınlık içerir, karşılığında gelen "macbeth" yanıtı da aslında "aa macbeth oyunu bu" şeklinde bir anlam ifade eder. sonradan nerede olduğunu anlayan (ve bir shakespeare fanatiği olduğunu öğrendiğimiz) moriarty ise, zekasını ve hafızasını işleterek, üçüncü katil rolünü baştan sona ezbere oynar. shakespeare ise, macbeth piyesini bu olay sonrasında değiştirerek üçüncü katil karakterini oyuna dahil eder. (bunun arkasından moriarty bir de soru sorar sherlock holmes'a: "üçüncü katil rolünü ben ezberden okudum, shakespeare ise benim sözlerimi alarak bu rolü yazdı. o zaman üçüncü katil'in repliklerini kim buldu?")
bütün bu teorilerin hangisinin doğru olduğu bilinemez, ancak en akla yakın gelen, shakespeare'in gerçekten de unuttuğu bir repliği söyletmek için geçici bir çözüm olarak üçüncü katil karakterini son anda yarattığıdır. bunu oynamak için de seyircilerden birini veya sonraki sahnelerde yer alan aktörlerden birini seçmiş olması yüksek ihtimaldir, bu nedenle de sonraki sahnelerde üçüncü katil görünmez.
tabii bu sorunun ayrıntısını shakespeare uzmanlarına* danışmak gerekir...
oo====o
-
bir farı çıkarılmış 86 şahin .