hesabın var mı? giriş yap

  • paradigma kayması, tarihin belirli bir kesitinde insanların gerçek addettiği ve dünyaya bakışlarını şekillendiren düşüncelerden birinin yıkılıp yerine bir başkasının gelmesidir. bilimin birikimli olmadığını (bkz: birikimli bilim) kesikli, devrimci bir süreç oldugunu ima eder - hatta söyler. buna göre galileo ve decartes, aristoteles'nun fikirlerinin üzerine yerleşmemiş onu yıkıp tahtına kurulmuşlardır. aristoteles galiloe'nun devrinde geçerli olmayan bir paradigmanın temsilcilidir. aynı durum newton-einstein ikilisi için de geçerlidir; belirli sorunlara çözüm olabilmiş bir paradigma, bilginin ve bilgiyi testetme imkanının genişlemesi ile bir yerlerde tıkanıp da kimi sorunlara çözüm bulamayınca yerine yenisi "kaydırılır".
    (bkz: bilimsel bilginin olusum süreci)

    bu kaydırmanın tamamıyla ampirik olmadığını, paradigmaların birbirleri ile kıyaslanmasında hiç bir evrensel ölçüt bulunamayacağı için tercihin kısmen bir uzlaşma oldugunu düşünenler de var. (bkz: konvensiyonalizm)

  • - ne oynuyorsunuz öyle ?
    - basket baba, ben yeniyorum oglunu...
    - verin biraz da ben oynayayim bari...
    - baba cok heyecanli, ya sonra oynatiriz seni...
    - olm iki dakka oynayayim, neymi$ merak ettim
    - babaaaaa
    - bu yüzden gelmiyorum, ilgilenmiyorum i$te, sizin gibi ewlatlarin ben anasini... nerde annen ?

  • ilgili haberin altındaki bir yorumu beğendim:

    "8000 liralık fatura nasıl olmuş ki? 2 göz odada ayda 100 lira desen yılda 1200 yapar hiç ödemesen 2.ayda elektrik olmaz faturanda olmaz. 100 liranın faiz neyse onla kalırsın. 8000 için bayağı bir çaba harcamak lazım. haberi yaparken sormak aklınıza gelmedi mi?allah bilir elektrik şirketine de nasıl oldu bu iş dememişinizdir . öyle ya, kızı var 14'lük satılacak.hikayesini pazarlarken bahane bulmak lazım_ o kızı her şekilde satacak fatura bahane. kızı kurtarın kurtarabiliyorsanız. yatılı okul meslek okulu herneydiyse yol açılsın. bunların da ebeveynlik hakları iptal edilsin. emsal olur. fakirlik olur kaç zengin var zaten ama çocuk satmak fikri mide bulandırıcı sempatinin zerresi yok içimde."

    adam haklı, dağılın.

  • 'o değil de nihat gizem'e ne yürüdü be' dediğim program. yalnız iyi yürüdü.

    edit: lütfen daha fazla beğenmeyin arkadaşlar en beğenilen entrym bu olsun istemiyorum gerçekten. ne yazdım ki yürüdü yazdım sadece valla başka bir şey yazmadım çok saçma yani yapmayın.

    edit 2: allah belanızı vermesin ne diyim yani.

    debe editi : vay anasını.

  • tam 1 senedir hastanelerde doğru dürüst kendime ortopedi anneme ise kardiyoloji randevusu bulamıyorum. tam 1 senedir! neden biliyor musunuz? sağlık sisteminin yavaşlaması yüzünden.

    ister aşı ol ister olma. sokaklardan ekmek toplayan insanların olduğu bir ülkede gerçekten insanların aşı vs olup olmaması umurlarında mı sanıyorsun? aşı olmazsan ne mi olur? sağlık sistemi çökmeye başlar. yarı kapasitede hizmet veren doktorlar, covid birimlerine kaydırılmış sağlıkçılar derken kimse normal sağlık hizmetini alamaz olur. bir de sinirle yazmış; "huaaa size ne kardeşim aşı olayım olmayayım huaaa".

    şubat 2020 tarihinde birleşmiş milletler ülkelere covid salgınına karşı sağlık sistemlerinin koruyacak önlemler almalarını önerdi. daha virüs türkiye'de yokken. ilk günden beri aşının da maskenin de yasakların da tek amacı sağlık sistemini ayakta tutmaktı. bir rapor vardı 2016'ya ait sanırım. hemen bugün ülkede ki tüm hastaneler hizmet vermeyi durdursa günlük ortalama 13bin insanın ölme ihtimali üzerine senaryolar vardı.

    vazgeçin artık şu aptalca "aşı olsam da hastalık bulaşacak hüüü" zırvasından. aşı zaten ağzınızı yüzünüzü yok eden bişey değil. adam daha aşı olunca virüsü kapsa dahi daha rahat atlatacağını anlamamış, aşının virüsü yok ettiğini sanıyor gelmiş burada tespit sıçmış. yazık günah soluduğunuz havaya.

  • sivil havacılıkta bile uçucu personelin sözleşmesinde bir takım maddeler vardır. mesela üniforma üzerinde iken sigara içemez. üniformanın ağırlığına yakışmayan hareketlerde bulunamaz ve hatta belirlenmiş çanta ve valizler harici bir poşet dahi taşıyamaz. yaparlarsa ciddi sonuçlar ile karşılaşırlar.

    neden yapamazlar? çünkü o kurumun koruması gereken bir itibarı vardır. ve o üniforma, o kurum demektir.

    bu insanların eğlenmesine, eğlenceli videolar çekmesine hatta abartmasına karşı değilim. isteyen, istediğini yapar. isterse patates kızartsın; isterse altına sıçıp, bokunu yüzüne sürsün. bana ne?

    ama o üniforma üzerlerinde iken binlerce yıllık geleneği olan türk askerini ve ordusunu temsil ediyorlar. o üniforma üzerlerinde iken vakur olmak zorundalar. o binlerce yıllık geleneğe bağlı olmak zorundalar.

    çünkü o gelenekler bozulursa, o asker şehit olur.

  • annemin yeni aldığı telefonuna kaydetmeye çalıştığı temizlikçinin adıdır.

    şerife z9

    bmw modeli mi, robot mu, temizlikçi mi belli değil.

  • bir şairin değişik boyutta ele aldığı* özlem:

    insan eski aşkını neden özler?
    çünkü insan en çok kendini özler
    o mutlu halini...

  • takdir edilesi ama çözmesi, anlaması, yorumlaması zor bir yazım tekniğidir. tipik bir örnek olarak virginia woolf gösterilebilir. zira anlattıklarının çoğunda gerçekle hayal, geçmişle şimdiki zaman, kendi iç hesaplaşmaları ve gerçek hayatındaki diyaloglar içiçedir. bu türdeki eserlerin yazarlarına neden aklına geleni öyle su gibi yazıyorsun diye sorulmaz, saygısızlık olur. bu eserleri böylece kabüllenmek gerekir.