ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
serkan keskin
-
kaybedenler kulübü'nü izlemek için sinema salonunun açılmasını beklerken, uzakta duran bu abimize "ismail abiiii?" diye bağırılmış, karşılığında "huooop!" diye cevap alınmıştır. samimiyeti, sempatikliği oyunculuğu kadar takdire şayan.
(bkz: leyla ile mecnun)
yıllar sonra gelen inanılmaz bir edit;
https://youtube.com/…qxypu8juvy?si=8cnnpv6o9qlwj6oq
bankalar nasıl para kazanır
-
bir anıyla anlatayım.
mudi : benden neden havale kesiyorsunuz, ben müşterinizim ama?
memure: efendim, biz zaten müşterilerimizden para kazanıyoruz.
bende bir aydınlanma, mudi amcada bir sersemlik durumu oldu. e yani!
erciyes üniversitesi sağlık personeli yemeği
-
üst edıt 2: bu gibi bir genel salgın durumunda kasa ile üst, üste dağıtılan bu yemek (!) ne kadar sıhhi olabilir, düşünmenizi istiyorum. şehir hastanesi tuzluklar kaldırıp, paketli çatal bıçak kullanırken bu tarz bir metodu düşünememiş midir acaba?
üst edit: bugün üniversite hastaneleri başhekimı instagram üzerinden açıklama yaptı, aylardır süren bu süreci pandemıye bağladı.
ve bugün 16 saat çalışan sağlık personeline verilen akşam yemeği,
akşam yemeği detay
bir de allah için yemeğe tatlı olarak tahin helvası eklendi.
yemek genel görüntü
içinde bulunduğumuz günlerde muhtemelen sağlık personellerine minnet duymayanımız yoktur aşağıda iki görsel paylaşarak durumu açıklamak istiyorum.
40 yıllık bir tarihe sahip olan erciyes üniversitesi fakülte hastanesi'nin nöbetçi sağlık personeline reva gördüğü yemeği görelim
erciyes üniversitesi nöbet yemeği
evet gördüğünüz gibi ekmek arası soğuk kıyma ve meyve suyu. ekmek yenemeyecek kadar kötü.
dışarıdan bakan biri olarak şunu düşünüyorum, corona vakalarında tüm dünyada çok ciddi bir oranda sağlık personeli virüs kaptı ve hayatını kaybetti. hepimiz #evdekal etiketiyle evde kalırken bu insanların yangının orta yerinde çalışıyorlar ve umarım olmaz ama belki kayıplar verecekler. sokağa çıkıp alkışlayıp, ışıkları söndürüp, minnet gösterileri yaptığımız bu insanların nöbet sırasında karnı bile doymuyor arkadaşlar.
bakın maske, materyal, ilaç eksikliği demiyorum, hastanede yakınlarınızı emanet ettiğiniz bu insanların bir kısmı işini bile aç karınla yapıyor.
aşağıdaki gorselde de aynı gün sağlık bakanlığı'na bağlı kayseri şehir hastanesinin menüsü var.
şehir hastanesi yemeği
ve mevzuyu sağlık bakanlığı'na getirmek istiyorum ülke çapında bu salgındaki yönetimiyle her kesimden takdir gören sağlık bakanımız fahrettin koca'nın yönetimindeki hastaneye bakın bir de erciyes üniversitesi ve benzeri üniversite hastanelerine.
bu şartları gördükten sonra alkıslamaktan daha fazlasını yapmak da gerekebilir bu insanlar için. hepsine teşekkürler.
ölen işçiye kemer giydirirken dayak yemek
-
işçiye defalarca "kemer tak kardeşim" denip, defalarca eğitim verildiğine eminim. hiçbir iş güvenliği uzmanı salak değil. mutlaka işçinin imzaladığı eğitim tutanağı da vardır. tersaneler işçi ölümü için en riskli bölgeler. allah rahmet eylesin.
edit: ben demiştim demeyi sevmem ama, ben demiştim. link
erzurum'da yazılan efsanevi doktora tezi
-
ben de parasızlıktan doktorayı yarım bıraktım. bu da burada dursun.
binali yıldırım'ın tv düellosunu kabul etmesi
-
izni koparmış demek düşük profilli ex başbakan.
balayındayken aldatıldığını öğrenmek
-
başıma gelen bok gibi durum…
2 gün önce evlendik, çıkıp tatile geldik.
tamamen tesadüf eseri zaten şüphelendiğim bir kadınla aldatıldığımı öğrendim.
hayatımda hiç bu kadar boktan, anlamsız bir durumun içinde bulmamıştım kendimi.
bir insan hayatındaki insanı hem aldatıp hem neden evlenir? 2 gün geçmişken alınan ayrılık kararı ailelere nasıl açıklanır? peki ya aldatıldığım günler… anlar… iş çıkışı yorgun argın sırf düzen otursun diye eve iş yapmaya gittiğin anlarda bile evleneceğin insanın o’nunla olduğunu, seni aldattığını öğrenmek… bilen bir ton insanın olduğunu görmek… onların da nikaha gelmesi ve sana acıdılar mı arkandan mı güldüler düşünürken kendini düşünceler arasında kaybetmek… seni aldattığı anlarda saf saf hazırlıklarla ilgili bir şeyler gönderip sorduğunu fark etmek…
hayatımda daha büyük kötülük, daha büyük kalpsizlik çok az görmüşümdür. daha bir konfor alanımın bile olamadığı evden 900 km uzakta, evsiz ve kimsesiz stresten gebererek kalakaldım. ailelere açıklamak… 2 gün önce kutlama yaptığın insanlara açıklamak… sonra hop bir anda tekrar hatırladığın ‘salak yerine konmuşluk’ duygusu.
kimseye açıkça bahsedemiyor olmak, bir sevdiğine sarılıp haykıra haykıra ağlayamamak…
gerçekten delirmelik bir şeyin içine insanın hayatındaki ‘en mutlu günleri’nden birinde düşmek benim gibi güçlü geçinen biri için bile çok dağıtıcı, çok çok zor bir şeymiş.
allah iyi insanlarla karşılaştırsın duası bu insanlar yüzünden var. keşke beni de allah iyi insanlarla karşılaştırsaydı da bu duyguların altında ezilmek nasıl bir şey hiç bilmeseydim.
ekleme: öncelikle yazılan destek mesajlarına ve entrylere teşekkür ederim. dönemiyorum ama okuyorum. entrylerde de mesajlarda da nasıl öğrendiğim sorulmuş: bilen, masamıza oturmuş bir arkadaşının kendisine attığı ‘silmenin unutulduğu’ bir mesaj sayesinde öğrendim. deştim, dahasını öğrendim.
“şüphelendiğin biriyle neden evlendin” diyenlere ne diyebilirim ki çok haklılar.
6 bin afrikalı kaçağın italya adasına çıkması
-
olum bu ortadoğulularla afrikalılar üremek ve göç etmek dışında napıyor la?