hesabın var mı? giriş yap

  • ölçüsüz ve izansız. sıkıcı. bıyıklıysa çok daha sıkıcı. aynı konuyu bir bıyıklıyla tartış bir de bıyıksızla, bıyıklı olan daha çok sıkıyor.

    yürüye yürüye geldiğimiz ve ayrı yollara gideceğimiz belliyken, o yol ayrımına on metre kalmışken "türkiye'nin üzerinde büyük oyunlar dönüyor" diyemezsin densiz gibi.
    nereden baksan 3 km.si var bu iddianın. ben karşı iddialarımı sunacağım, sen o zavallı beyninle karşı itirazlar getireceksin böyle böyle... nereden baksan aynı hatta ait dokuz ila on dolmuş yanımızdan geçmiş gitmiş olacak.

    "evet abi ya. dönüyor bazı oyunlar" diyerek bitirebilir miyim bu mevzuyu? ya da "yok ya dönmüyordur oyun moyun. hadi görüşürüz hocam" diyerek ben orada ayrılabilir miyim? ağır siyasî geyik yapacağız ve on metre sonra herkes kendi yoluna gidecek. gidemez. ben geriye kalan yolumu tartışa tartışa giderim akli melekeler açısından problemli bir insan profili çizerek.

    daha da beter olan o ayrımda ayakta dikilip lafın sözün bitmesi için bekletiyorsun insanı. yapmayın bunu. gerekirse yolu uzat ama 10m için 8m'lik konu aç, kalan 2m'de de vedalaşma ritüeline vakit kalsın.

    edit: umut sarıkaya'nın karikatürü var imiş bu konuda (ki olmasa şaşardım zaten) peki umut sarıkaya benden önce bunu nasıl akıl etti !!!?!!? biz bunları tartıştık zamanında buralarda #35011952

  • nostalji güzellemesi sevmiyorum ancak şu kısmı vurgulamak istiyorum; o zamanlarda hatta 90'larda da orta halli anadolu lisesinde okuyan bir öğrencinin geleceğe dair umudu vardı. eğer çalışır ise başarılı olabileceğini istediği mesleği yapabileceğini biliyordu. temel motivasyon da buradan kaynaklanıyordu aslında.

    şimdi orta okulundan üniversiteye kadar bakın kimsenin bir umudu yok. en iyi liseyi en iyi üniversiteleri okusan ne olacak ki? sen 5000 tl maaş için kıvranırken, o parayı 15 saniyede burnuna pudra şekeri olarak çekenler var.

    bu ülkenin şuanda en yoksul ve yoksun kesimi eğitimli kesim sanıyorum. eğitime yapılan yatırımın(elbette başkaca çok artıları olmakla birlikte) ekonomik anlamda neredeyse hiç karşılığı yok. yani mesele o yıllarda iyi eğitim vardı bu yıllardaki eğitim kötü değil sadece. bu çocukların güzel bir geleceğe inanmalarını sağlayamadıktan sonra vereceğiniz eğitimin içeriğinin pek bir önemi yok maalesef.

  • padişahın birisi bedava olan bir köprüden para kazanmak istemiş. köprünün başına her geçenden para alması için bir adam dikmiş. zaman geçmiş, halktan kimsenin isyan etmediğini görünce bir de köprünün çıkışına koymuş adam. bakmış ki halktan kimse isyan etmiyor. sonra demiş ki "ortasına da bir adam koyayım o da geleni geçeni siksin". bakmış gene isyan eden yok. halkını toplamış sormuş. memnunmusunuz diye. halkın içinden birisi, utana sıkıla, "iş çıkışı çok kalabalık oluyor. ortasındaki adamı iki kişi yapsanız"' demiş.
    sanki bizim hesap.
    bakalım padişahımız ne buyuracak.

  • adamlar peşkeş çekmeye o kadar alışmışlar ki yapamadıklarında şaşırır hale geldiler.

    ülkenin haline bak. ağlarsın.

  • 13. yüzyılda ingiltere'de merlin'in kafasına atacak domatesi nereden bulduklarını merak ettiren dizi. domatesin suçluların kafasına atılabilmesi için önce amerikanın keşfedilmesi, ordan buraya domates gelmesi, papalığın bir süre domatese karşı çıkması falan lazım. sonra bir ara ekilmesi büyümesi vs.

  • pietro ferrero, 1920'lerde italya'da bir fırıncı olarak şekerleme kariyerine başlamıştır.

    piedmont'a taşındıktan sonra kıyılmış fındıklarla yapılan kalın ve cevizli bir krema olan gianduja ile tanışan ferrero, bunun lezzetli ancak sürülemeyecek kadar yoğun olduğunu gördü. uzun süren denemelerinden sonra ferrero, bitter çikolata, fındık ve bolca şekerden oluşan ve gianduja'yı temel alan sert bir macun yaratmayı başardı. pastone adını verdiği macun halen sürülmek için çok sert olsa da italyan çocukları ve işçileri arasında popüler hale geldi.

    ikinci dünya savaşı başladığında hükümet çikolata dahil olmak üzere bir çok gıda maddesine askerler için el koyunca çikolata krizi patlak verdi. şekerin insana sağladığı enerji çikolatanın askeriyede popülerliğini artırdı ancak bu kriz ev tüketicilerini de olumsuz olarak etkiledi.

    ferrero, gianduja ile yaptığı deneylere geri döndü. yeterli miktarda ulaşamadığı kakaoyu telafi etmek için fındıkları pürüzsüz bir macun haline getirdi ve daha fazla şeker ekledi. ancak bu macun da sürülmek için çok kalın olunca ferrero kendi aydınlanmasını yaşadı: kakao kıtlığı vardı ancak kakao yağı bulunabiliyordu ayrıca kakao yağı aradığı tutarlı kıvamın anahtarıydı.

    ferrero yeni icadının yeni bir isme ihtiyaç duyduğunu düşündü ve ürününün ana maddesi olan fındığa (nut) "-ella" ekini getirdi. "ella" tatlı ya da "sevgili" olarak da çevrilebilirdi bu nedenle nutella ismi ferrero'nun aklına yattı.

    1964 yılına gelindiğinde nutella ingiltere pazarına sunuldu ve ingilizler bu ürüne hayran kaldı. ürün kısa sürede ingiltere'de popüler hale geldi. 1965 yılına gelindiğinde ferrero ürününü fransa'da satmak için bazı denemeler yaptı ve parisliler arasında da ürün olumlu tepkiler alarak popülerleşti. sonraki 10 yıl içinde ürün tüm avrupa'da popüler hale geldi.

    abd'nin nutella ile tanışması çok geç oldu. ferrero şirketi 1983 yılına kadar abd'de nutella satışı yapmadı. 1983'de ise amerikalılar ürünün pazarlamasında sıkıntılar yaşadılar. ürün sağlıklı bir kahvaltı katkısı olarak pazarlanmaya başlandı ve porsiyon başına içerdiği 21 gram şekerden bahsedilmedi ve içerdiği yağsız süt ön plana çıkarıldı.

    çocuklarına sağlıklı bir yiyecek sunduklarını sanan ebeveynler içerdiği şekerin farkına vardıklarında çok da mutlu olmadılar ancak amerikan kahvaltılarında şekerli yiyeceklerin tercih edilmesi nedeniyle nutella'nın popülerliği içerdiği yüksek şekere ve gelen ebeveyn tepkilerine rağmen arttı.

    ferrero company'nin bugünkü ceo'su, pietro'nun torunu giovanni ferrero, dünyanın en zengin 40., italya'nın ise en zengin adamıdır.

    kaynak: histroy daily

  • mehmet demirkol'un bugünkü programında açıkladığı olay.

    https://youtu.be/hwiwuyfjt1y?t=220

    btk'ya göre abone sayıları 2 milyon civarında: görsel
    galiba demirkol spor paketini kastediyor. son derece normal bir durum. başlıca sebepleri şunlar olabilir:

    - türkiye liginin hem oyun hem de yönetimsel olarak rezil rüsva hali
    - bein sports'un aşırı kazık fiyatları
    - kaçak yayınların artması
    - iptv'nin uygun fiyatı ve yayın çeşitliliği
    - bein sports'un üst üste kaybettiği yayın hakları
    - ve en önemlisi ülkedeki ekonomik çöküş

  • ilginç diyalogları, olağanüstü fantastik kurgusu ve eşsiz müzikleriyle harika woody allen filmi. ana film bir yandan o içteki filmin kurmaca dünyasını alt üst etmekle uğraşırken, bir yandan da yeni bir kurmaca evrene sürükleyiverdi bizleri..kurmaca bir eser yazmak ne kadar uğraş isteyen bir iş olduğunu bu film de tekrar anımsamış oldum. o içteki filmin olay örgüsü karakterlere nasıl da bağlı..eğer en ufak bir karakter atlamasında, eksilmesinde hikayenin büyüsü nasıl bozulur, daha dağrusu eser nasıl sönük kalır? işte bu soruyu cevaplamama yardımcı oldu diyebilirim bu eser için. sözün kısası, kurmaca dünyasıyla* uğraşanlar için kesinlikle izlenmesi gereken bir film...

  • 21. yüzyılın savaş teknolojisine getirdiği mühendislik harikası füze savunma sistemi. özeti şu, israil topraklarına doğru fırlatılan roketi tespit ediyor, ondan sonra olabilecek en yakın noktadan atılan füze ile kesişecek şekilde bir füze ateşliyor ve havadaki füzeyi imha ediyor. birkaç on santimlik roketleri bile tespit edip imha ettiğine göre, aletteki hassasiyeti siz düşünün.

    ayrıca bugün israil ordusunun hamas liderini öldürmesinin ardından başlattığı operasyonda, gazze tarafından son birkaç saatte fırlatılan 300'den fazla roketi etkisiz hale getirdiği açıklanmış.

    adamlar ülkelerini öyle bir koruma altına aldılar ki, hayretler içerisinde kalmamak mümkün değil.

    http://en.wikipedia.org/wiki/iron_dome