hesabın var mı? giriş yap

  • günümüzde gürültü kirliliği "ülke nüfusunun sağlığı ve refahı için büyüyen bir tehlike" olarak görülmektedir.
    avrupa çevre ajansı, halk sağlığına en zararlı çevresel etmenlerden birisi de gürültüdür ve hava kirliliğinden sonra ikinci sırada yer aldığını bildirmektedir. uluslararası gürültünün biyolojik etkileri komisyonu'na göre, hükümet düzenlemelerinden sağlık hizmetleri uygulamalarına kadar sektörlerde, gürültünün oluşturduğu tehditler "genellikle hafife alınmaktadır".
    gürültü kirliliğinin yalnızca işitme kaybına, kulak çınlamasına ve sese karşı aşırı duyarlılığa neden olmadığını, aynı zamanda kardiyovasküler hastalığa neden olabileceğini veya şiddetlendirebileceğini gösterdiler. 2 tip diyabet, uyku bozuklukları, stres, hafıza bozukluğu ve dikkat eksikliği dahil olmak üzere zihinsel sağlık ve bilişsel sorunlar, çocuklukta öğrenme gecikmeleri ve düşük doğum ağırlığına neden olduğu düşünülmektedir. bilim adamları bunama da dahil olmak üzere gürültünün diğer olası bağlantıları araştırılmaktadır.
    araştırma ayrıca gürültü kirliliğinin iklim değişikliği ile nasıl bağlantılı olduğunu da ortaya koyuyor. küresel ısınmaya katkıda bulunan pek çok etmen gürültü üretiyor, bunların en önemlileri ulaşım, fosil yakıt çıkarma ve işlemedir. yapılaşma ve ormanları katletmek, doğal ses tamponlarını ortadan kaldırırken doğal karbon emme rezervuarlarını da yok etmektedir. klimalar ve jeneratörler gibi insanların iklim değişikliğiyle başa çıkmasına yardımcı olan teknolojiler gürültü sebepleri arasındadır. tersine, ağaçlandırmayı arttırma gürültüyü bastırmak için fırsatlar sunar.
    devamlı gürültüye maruz kalmanın avrupa'da her yıl 48.000 yeni kalp hastalığı vakasına sebep olduğu ve 6,5 milyon insanın uyku problemi yaşadığını gösteriyor. harvard pilgrim sağlık enstitüsü nüfus tıbbı departmanında nüfus profesörü olan peter james, çevre kirliliğinin amerika birleşik devletleri'ndeki yetersiz ölçüm ve izleme nedeniyle bir sorun olmaya devam ediyor. bu da problemi saptayıp belirlenmesini zorlaştırmaktadır.
    james, "abd, 1980'lerden beri gürültü kontrolüne veya gürültü araştırmalarına gerçekten fon sağlamadı" diyor ve ekliyor: “bu büyük bir sorun. sağlığımızın sağlığını nasıl koruyacağımızı gerçekten tespit edebilmemiz için buna karar vermemiz gerekiyor. gürültüye maruz kalma durumlarını düzeltme sorumluluğunun bireye ait olduğunu söylemek mümkün değil."
    bir kişinin özellikle kardiyovasküler hastalığı varsa veya risk altındaysa, stres nedeni olarak gürültüden bahsediyorsa, kesinlikle kişisel gürültü azaltma stratejileri ve stres azaltma teknikleri ve bu gibi hastalıkların ortaya çıkmasını önlemler üzerine odaklanılmalıdır.
    şu durumda çevresel etmenlerden kendimizi sıyırmanın psikolojimiz üzerinde nasıl etki ettiğinden bahsetmem gerekiyor. düşünün ki yorucu ve stresli bir günün ardından kendinizi huzurlu ve güzel bir doğal ortamda buluyorsunuz. orada tek duyduğunuz kuşun cıvıltısı, yaprakların hışırtısı ve derenin sesi.
    doğa seslerinin insan sağlığı üzerindeki faydalı etkileri eski çağlardan beri bilinmektedir. eski yunanlılar doğayı severdi ve bu onların mitolojisinde yer almaktadır. antik yunan mitleri ve doğa, tanrı, insanlar ve tabiat ana'nın ayrılmaz bir birlik oluşturduğunu kanıtlayarak, doğası gereği bağlantılıdır. dolayısıyla doğa bir yaşam kaynağıdır ve bu kaynağın kendine has bir sesi vardır. peki bu ses insan sağlığına nasıl fayda sağlıyor?
    müziğin temel unsurları doğada da bulunan ses ve ritimdir. bunun nasıl olduğunu merak ediyorsanız, çok basit. doğada, kuşların cıvıltısı veya göl suyunun huzurlu sesi gibi sesler hayvanın sesidir. öte yandan, doğada her şey bir ritimdir. örneğin yağmurun kendi ritmi vardır. ritim ayrıca okyanus dalgalarında, hatta gün doğumu ve gün batımında da gizlidir. ayrıca müziğin ritmi gezegenin hareketine ve mevsimlerin döngüsüne de yansır. sonuç olarak, doğa ve müziğin bir olduğu ve doğanın müziği etkilediği anlaşılmıştır. doğanın görkemi, klasik müziğin farklı dönemlerinden pek çok besteciye (handel, haydn, vivaldi, beethoven, schubert, debussy vb.) ilham kaynağı olmuştur. bilhassa romantizm döneminde (1798-1837) tabiatın ruhun aynası olduğu görüşü hâkimdi. gerçek şu ki, yoğun müzik arayışında olan teorisyenler ve besteciler, ilham, yeni yöntemler ve nihayetinde yeni sesler bulmak için doğaya ve onun seslerine yöneldiler. pek çok besteci doğadan (böcek ve hayvan sesleri, doğal olaylar) ödünç aldıkları ses kalıplarını müzikal formlara dönüştürdüler.
    her ortam çeşitli sesler içerir. insanlar çoğu zaman bu sesleri tam olarak algılayamazlar çünkü dikkatleri çevrenin görüntüsüne odaklanır. bir çok araştırmacı, insanların ses ortamını yorumlama biçimini ve bu yorumun davranışları üzerindeki etkilerini inceledi. araştırma sonuçları, doğa seslerinin insanların psikolojik gelişimini etkileyebileceğini ve duygularının kalitesini temsil edebileceğini göstermiştir. ancak, tüm doğa sesleri insan zihnini aynı şekilde etkilemez. doğada her sesin özelliklerine ve dinleyicinin onu nasıl aldığına bağlıdır. biyolojik açıdan bakıldığında, ses insan beyni tarafından tasarlanır, vücudunda çalınır, duyu organları tarafından algılanır ve sonra beyni tarafından yorumlanır. kuş cıvıltısı veya akan su sesi gibi sesler, bir güvenlik, rahatlama ve mutluluk duygusu taşır. ayrıca, doğanın sesleri insan beynini özel bir şekilde etkileyerek bir deneyimi vurgular, dinlendirir, yormaz.
    yaprakların hışırtısı, yağmurun sesi, akan suyun sesi, kumsaldaki dalgaların sesi, kuşların cıvıltısı...
    tüm bu sesler yaratıcının ve doğanın insanoğluna bir armağandır.

    kaynak:
    the effects of noise on health
    the powerful effect of the sound of nature on human health

  • hala kilometrede kaç kuruş yaktığını yazan insanları göstermiş basliktır

    ya belki ben 6 ay sonra bakıcam nerden bileyim kardeşim benzinin litre fiyatını o tarihte? yazsanıza adam gibi 100 kilometrede kaç litre yakıyor. bunun evrensel gösterim şeklidir bu, kilometrede kuruş hesabı ne

    debe edit:

    debeye giren ilk entrym mutluyum*

  • çok terbiyesizce olabilir. en güzeli askeriye içine sokmaktır, askerden ne istiyosun durup duruken.

  • az önce boris johnson tarafından açıklanmış yaptırımlardır. rusya'ya karşı en net tavrı ingiltere gösterdi diyebiliriz.

    - rusya'nın en büyük havayolu firması aeroflot'un ingiltere'ye girişleri kapatıldı.
    - rus şirketlerinin ingiltere'de işlem yapılmasına ve sterlin kullanmasına izin verilmeyecek ve ingiltere ile ticaret yapmaları yasaklanacak.
    - 100'den fazla rus ekonomi kuruluşuna yaptırım uygulanacak.
    - tüm büyük rus bankalarının varlıkları dondurulacak ve bu bankalar birleşik krallık finansal sisteminden çıkarılacak. yasa büyük rus şirketlerinin ve kamunun birleşik krallık piyasalarından finans bulma ve borç almasını engelleyecek.
    - rusya'ya yüksek teknoloji ihracatı sonlandırıldı.
    - rus bankalarının ingiltere'deki tüm varlıkları bloke edildi
    - rus özel ve kamu kuruluşları ingiltere'den fon ve kredi alamayacaklar.
    - rusya'yı swift'in dışına itmek için çalışmalar yapacağız
    - ingiltere'de ki rus oligark'lar için yeni suç düzenlemeleri yapacağız ve onlar kaçacak bir delik bulamayacaklar.

    korkunç yaptırımlara başladı ingiltere. rusya savaşı kazansa dahi bunların altından sadece çin desteğiyle kalkabilir mi göreceğiz ancak çok zor. devamı gelirse editleyeceğim.

    son olarak boris johnson şunu ekledi; "ingiltere rusya'yı dünya ekonomisinden silecek. tek başına kalsa bile bunu yapacak." biden henüz konuşmaya başlamadı ancak johnson, benzer yaptırımları abd'nin de uygulayacağını söylüyor.

    kaynak : avam kamarasından canlı yayın buradan canlı izleyerek yazıyorum. konuşma devam ediyor.

    edit: avam kamarasında boris johnson ve vekiller arasında soru cevap devam ediyor. yaptırımların detayı konuşuldu şu anda da daha çok politik ve siyasi konular görüşülüyor.

    çok fazla soru cevap yapıldı tamamını yazamam ama bir kaç gelişmeyi eklemek gerekirse; johnson, zelenski ve hükümetinin ülkesini londra'dan yönetmesini teklif etti. herhangi bir nato ülkesi sınırlarına bir rus botu yaklaşır ve tehdit oluşturursa kesinlikle karşılık verileceğini ekledi. aeroflat'tan sonra tüm rus havayolu firmalarına ingiltere kapıları kapatıldı. ingiltere'de ki rus şirketleri battı. sberbank %75'e yakın değer kaybetti.

    edit 2: ingiltere dışişleri bakanlığı:

    "ingiltere, rusya'yı swıft sisteminden atmak için müttefikleriyle birlikte çalışıyor.

    rus ekonomisi yok olana kadar rahat etmeyeceğiz."

  • yeaaahh gururla karşınızdayım sayın sözlük ahalisi.

    olay şu:

    "sedat kapanoğlu ve 40 kişiye hapis talep edilmesi" başlığına konu davada ali emre bukağılı sözlük yazarı olan müvekkilim hakkında da şikayetçi olmuştu. detayları geçiyorum. duruşmada beyanım aynen şuydu:

    "efendim bu beyanımın özellikle tutanağa geçmesini istiyorum. çünkü buna da dava açabilirler. "müvekkilim felsefecidir, müvekkilimin yazdıklarını anlayacak entelektüel birikime ve donanıma sahip olmayanlar tarafından söyledikleri yanlış anlaşılarak hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur."

    sonrasındaki diyalog da şuydu:

    ali emre bukağılı'nın avukatı: tutanağa geçsinnn!!!! tutanağa geçsinnn!!!!

    avasas: ben de zaten tutanağa geçmesini istiyorum:)

    işte bunun için suç duyurusunda bulundular. beyefendiye hakaret etmişim, cahil imasında bulunmuşum. kendisi mühendismiş, yüksek lisans yapmış bla bla. suç duyurusu üzerine savcılık benden yazılı bilgi aldı ve dosyayı soruşturma izni için adalet bakanlığı ceza işleri genel müdürlüğü'ne yolladı. işte bugün aldığım bilgiye göre, bakanlık soruşturma izni talebini reddetmiş.

    şimdi ben ne yapayım? bu muhtereme 1 kuruşluk sembolik manevi tazminat davası mı açayım?

  • insanı karmaşık duygulara sürükleyen mesajdır.

    hayal kırıklığı yaratırken bir yandan da 'hayat devam ediyor' alt metnini içinde barındırır.

    başlarda tiksinip silersin ama ilişki bittikten sonra da seni hiç bırakmaz banka mesajı, hep avantajlar sunar. sonunda onunla yaşamayı öğrenirsin.

  • eger siklikla ucak seyahati yapiyorsaniz belirli bir statu mili ne ulastiktan sonra, hava alanina girmek icin bu salonlari kullanma hakkina sahip olursunuz. ( yada thy den bilet alirken 15 tl fazla verip bu salona tek girislik bilet satin alabilirsiniz) peki nedir, size nasil bir faydasi olur diye merak ediyorsaniz;
    - bu girislerde, normal kapilarda siklikla karsilasilan o dehset otesi guvenlik kuyrugu olmaz, en fazla 3-5 kisi beklersiniz.
    - ucaga girmeden once sadece 1 kere guvenlik kontrolunden gecersiniz.
    - check-ininizi 5 dk icinde yapabilirsiniz
    - genellikle ucaga tum yolcular aliniktan sonra cip yolcular cagirildigi icin ucak icinde uzun sureler beklemezsiniz.
    - son dakikaya kadar ucaga kabul edilirsiniz ( benim ucain kalkmasina 15 dk kala hava alanina ulastigim oldu, hemen bilet islemlerimi yapip ucaga almislardi)
    - cip bekleme salonundaki kahvalti, salata, corba, kuru pasta,meyve, cay, kahve ve diger iceceklerin oldugu ikramlardan istediginiz kadar yiyebilirsiniz
    - rahat koltuklarda oturup salondaki dergi ve gazete okuyabilir ya da tv izleyebilirsiniz
    - ucretsiz internet kullanabilirsiniz

  • üst edit:
    çokça soru aldım. ancak konuyla ilgili hiç bir uzmanligim yok. bu mesajda yazan bilgilerin doğruluğu teyite muhtactir. ilgili konuda bir sıkıntınız varsa lütfen profesyonel destek alın.

    ana mesaj:
    konuyu zamanında uzun uzun arastırmıstım.
    bazi yazıları alıntı olarak paylaşıyorum.

    hukukçu arkadaşlar daha iyi cevap verir.
    ancak okuduğum kaynaklara göre hukuk boya yipranmasini normal bir kullanım sonucu olarak görüyor ve dairenin boyalı teslim edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını söylüyor.

    --- spoiler ---

    kanun hükmü

    6098 sayılı borçlar kanunu’muzun “kiralananın geri verilmesi” başlıklı 334 üncü maddesine göre,

    kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    örnek karar

    yargıtay 6. hukuk dairesinin esas: 2013/9132, karar: 2014/2227 ve 27.02.2014 tarihli kararında özetle aşağıdaki ifadeler yer almaktadır;

    “o halde, somut olayda davalı kiracı, sadece ve ancak, kira süresi içerisinde kiralananın hor kullanılması nedeniyle oluşan zararlarla sınırlı olarak kiralayana karşı sorumludur.

    dolayısıyla, hor kullanma iddiasının ileri sürüldüğü eldeki davada, yerel mahkemece öncelikle bu yön üzerinde durulmalı, kiralananda varlığı saptanan hasarların hor kullanım sonucunda oluşup oluşmadığı belirlenmelidir.

    delil tespiti raporunda kiralananda mevcut hasarlar tek tek açıklanmış ve taşınmazda hor kullanımdan kaynaklanan ve normal kullanımdan kaynaklanan hasarlar ayrı ayrı belirtilmiştir. nitekim bu ayırım mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuyla da ortaya konulmuştur.

    buna göre tavandaki kirlenmeden dolayı ve boya badanada meydana gelen hasarlar normal kullanım, kırılan cam bedeli de hor kullanım olarak belirlenmiştir.

    bu durumda, normal kullanımdan kaynaklanan hasarlardan dolayı borçlar kanunu’nun 266/2 nci maddesi uyarınca ve tersini öngören bir sözleşme hükmünün de bulunmaması karşısında, kiracının tazminat sorumluluğu bulunmadığından yazılı şekilde hem normal hem de hor kullanımdan kaynaklanan hasarlara hükmedilmesi doğru değildir.

    --- spoiler ---