hesabın var mı? giriş yap

  • sözü edilen kız kemal kılıçdaroğlu'nun kızı olsa başbakan mitinglerde "kızına, evladına sahip çıkamayan, onlara edep, terbiye veremeyen zihniyet nasıl olacak da ülkesine sahip çıkacak. işte bizim bunlarla aramızdaki fark bu." diyecekti.

    en azından bana öyle geliyor.

  • malumun ilamıdır.

    geç gelmiş bir sonuç değildir. bu aşı gerekli izlem süreçlerini en kısa sürede başarıyla tamamladığı için (acil kullanım onayı için 2 ay, tam onay için 6 ay) zamanında bla almıştır.

    aşı karşıtları hemen başlamışlar kendi uydurdukları kriterleri sıralamaya. "bilimsel anlamda bir sıvının aşı olabilmesi için 3-6 yıl denenmesi gerekiyor" diye bir şey yok. genel kullanım için onay süreçlerini tamamlaması yeterli ki acil kullanım onayı da buna dahil. faz 4 de bir onay aşaması değildir. bir ilaç piyasada kaldığı sürece yapılan çalışmaların tümü faz 4'tür ve sonu yoktur. ilacın onayına bir etkisi de yoktur.

    ek: başta abd olmak üzere bu aşıyı uygulayan ülkelerde aşısızların tehdidine karşı ciddi önlemlerin alınacak olmasının da ön adımıdır bu karar aynı zamanda.

  • daha iyi bir yaşama geçiş olarak görülen tarım, insanlık tarihinde asla geri dönüşü olmayan durumlara da vesile olmuştu.

    tarihinin büyük bölümünde insanlık avcılık ve toplayıcılık sayesinde hayatta kalmıştı. yaban hayvanlarını öldürerek ve bitki/meyveleri toplayarak. bu durum şimdi vahşi olarak düşünülebilir. insanlar, önce ortadoğu’da sonra farklı yerlerde bitki yetiştirip hayvanları evcilleştirmeye başladı ve tarım devrimi yayıldı. tarım az çalışmayla daha fazla yiyecek demekti.

    günümüzde hâlâ avcı-toplayıcı şekilde yaşayan kabileler mücadeleye devam ediyor. kalahari'deki sanslar ve tanzanya'daki hadzas göçebeleri, ilkel diyebileceğimiz şekilde beslenmeye devam ediyorlar. sanslar haftada ortalama 19 saat, hadzaslar ortalama 14 saat çalışıyorlar. çiftçiler gibi yüksek karbonhidrat yerine daha fazla protein elde ediyorlar.

    paleopatologlar buzul çağının sonunda yaşadıklarına inandıkları insanların iskeletlerini inceledikten sonra ortalama boy uzunluğunun erkeklerde 1,75, kadınlarda 1,65 olduğunu keşfetmişler. tarıma geçişten sonra boy uzunluğu 1,65 ve 1,52'ye geriliyor.

    tarıma geçmenin sağlığa etkisini gösteren birkaç gerekçe olduğuna daha inanılıyor. ilki, avcı-toplayıcılar zengin besin çeşitliliğine sahipken, ilk çiftçiler gıdalarının büyük bir kısmını nişasta bazlı yiyeceklerden sağlıyordu. diğeri, tarımın insanları kalabalık toplumsal gruplar haline yaşama teşvik etmesiyle bulaşıcı hastalıkların yayılmasını kolaylaştırması.

    ek olarak, tarım insanlık için sınıflar arası derin ayrılıklara sebep olmuştur. avcı-toplayıcıların depolanmış yiyecekleri veya bahçeleri olmadığı için başkalarının kaynaklarına musallat olan toplumlarla uğraşmıyorlardı. sadece tarım toplumlarında, halkın üzerinde üretime katkısı olmayan seçkin bir zümre olur. tarım toplumuna geçtikten sonra bütün kraliyet aileleri daha iyi bir beslenme rejimine sahip olmuştur.

    avcı-toplayıcılar, insanların farklı becerilere, ve niteliklere sahip olduğunu kabul ederken, onları herhangi bir hiyerarşi içinde sınıflamayı reddettiler. avcı-toplayıcılar kendilerini doğası gereği üretken bir çevrenin parçası olarak görürken, çiftçiler çevrelerini manipüle edilecek, evcilleştirilecek ve kontrol edilecek bir şey olarak görüyorlardı.

    bir toplum ne kadar fazla ürün üretirse, o toplumdaki eşitsizlik seviyeleri de o kadar yüksek oluyor. mö 9000 ile ms 1500 yılları arasındaki 63 neolitik toplumdaki insanların evlerinin göreli boyutlarını haritalandırıldığı zaman, topluluktaki meskenlerin büyüklüğüne dayalı olarak maddi eşitsizlik düzeyleri arasında açık bir ilişki bulunuyor.

    zamanla, toplumların tarıma bakışındaki derin değişiklik aynı zamanda baskınlar, savaşlar, yabancılar ve nihayetinde vergi olarak geri dönmüştür.

    ve tarımın doğuşuyla elit kesim gelişme yaşarken, diğer insanların konumlarında bir daralma meydana geldi(nüfus artışı). tarımın getireceği bolluğa kendini kaptıran kabileler, avcı-toplayıcı olarak kalmayı seçen kabileleri kovdular. sadece çiftçilerin istemedikleri yerler onlara kaldı.

  • ne sizden üstün ne de efsane olan nesildir. sadece sizin sahip olmadığınız bazı şeylere sahipler. bütün akranları da aynı durumda. muhteşem, olağanüstü ötesi filan olmayacaklar, muhtemelen sadece belli kalıplar içinde düşünebilen bütün gün internette oyun oynayan zavallılar olacaklar. bizim nesil de bilgisayarla büyüdü ne oldu? herkes facebook'ta koyun yetiştiriyordu bir ara.

  • "az önce düğün kasetimi geriye sardım, ne güzeldi lann... karım yüzüğü çıkarıyor, sülalesiyle arabalara binip gidiyorlardı."

  • kadıkoy minibusundeim :
    1.kız : ayyy pelin biliomusun omeri gordum cok yakısıklı olmus.
    2. kız : hadı yaa!!hanı su eskı mahelledekı karga burunlu omer mi?
    1. kız : eveeettt!oha fln oldum yanii !!! oha oha bin kere ohaaaaa!!!
    ustunde tommy gomlek boleee, altında tommy panti, dızel ayakkabı offff! bana merhaba dedi biliomusun!!
    2. kız : hadi yaa! oha yaa o cok cirkindi
    1.kız : halen cirkin ama cok yakısıklı olmus!!!

    (bkz: marka takinitisi olan insanlar)

  • yaklasik 2 yildir topraklarinda yasadigim ulke. malesef ne internette ne de sozlukte hakkinda yazilanlarin yarisinin dahi dogru olmadigi ulke olarak da bilinir. guney afrika'nin dogusunda yer almakta olup, johannesburg'a arabayla 3-4 saatte gidebiliceginiz bi yerdir. kadinlari allah icin cok guzeldir ancak erkekleri hakkinda ayni seyi soyliyemiyicem malesef. dogasi cok guzeldir, hele benim gibi buyuk sehirlerde gectiyse cocuklugunuz ve gri disinda baska bi renge alisik degilseniz, ucaktan indiginiz an yesiline kocaman agaclarina ve ucsuz bucaksiz yemyesil ortulu daglarina asik olursunuz. ucak demisken, istanbul'dan johannesburg'a direkt thy ucusu sonrasi ya otobusle ya da 50 dk suren bi ucak yolculuguyla gecilir swaziland'a. ancak bu bahsedilen ucak 5m genisliginde dahi olmayip, otobusle bol tasli bi yolda gidiyomussunuz hissi veren tipte, kalkarken ve inerken en saglam ateisti dahi dine dondurebilecek bi ucaktir.

    sozlukte yazilanin tersine swaziland'in para birimi aslen emalangeni'dir, ancak guney afrika cumhuriyeti'nin para birimi olan rand da banknot biciminde olmak uzere swaziland'da kabul edilmektedir. an itibariyle 1tl 5 emalangeniye denk gelmektedir. her ne kadar ucuz oldugu dusunulse de, bence fiyatlar asagi yukari aynidir turkiyedekilerle. marlboro light orda 6.5 liradir, o ayri :)

    4 mevsim oldugunu soylemelerine ragmen aslinda yagmur sezonu ve kuru sezon sekline 2 mevsimle ozetlenebilir. yagmur sezonu yaz olarak kabul edilir. yagmur derken bizim bildigimiz 2 damladan bahsetmiyorum. orneklendireyim: gectigimiz ocak ayinin sonuna dogru bi persembe bardaktan bosanircasina yagmaya baslayan yagmur hiz kesmeden ertesi carsambaya kadar 7/24 surdu. haliyle disarda yurumek nerdeyse yuzmek gibiydi. kuru sezon da kistir ve gokten 1 damla bile dusmez, dolayisiyla sizin asik oldugunuz o yemyesil olan ulke sariya doner gozlerinizin onunde. hani ciddi ciddi yesil kalmaz nerdeyse. devlet etraftaki yesilden sariya donusmus otlari yakmaya baslar, o nedenler haziran ayindan itibaren swaziland'i cok fena toz, duman, alev goturur. isin ilginc yani da bu otlar yanarken agaclara hicbi sey olmamasi. turkiyede 1 mkarelik alan yaninca hemmen orman yangini cikar ve o ormandan hayir gelmez bi daha, anam orda yaniyo yaniyo, kilometreler yaniyo, ama ertesi yil yine ayni yesillikte otlar bitkiler bitiveriyo ayni yerde mubarek.

    ayrica mevsimlerin yeri turkiye'dekinin tam tersidir, yani burda yazken orda kis, burda kisken orda yaz olur. isin en komigi ise gecen aralikta turkiye'ye geldigimde -orda yaz olmasi nedeniyle- kisa kollu ve sandaletle gelmistim. ucaktan indigim an -35 derecenin yuzume ve tum huclerime vurmasini birakalim bi kenari, tum havaalani beni yargiladi giydigim seylerden oturu. evet utandim sozluk.
    esas dili swati'dir amma nerdeyse herkes ingilizce bilir, swazi olup da swati bilmeyen arkadaslarim da bulunmakta.

    time dergisine gore swaziland'in otu, swazigold, dunyanin 5. en iyi otudur. bu konuda da yesillikleri kadar zengin bi ulkedir. her ne kadar devlet tarafindan yasaklanmis olsa da belli bi saatten sonra ayik insan bulmak zorlasir, e ne de olsa cok ucuz.

  • an itibariyle 2.92'yi aşmış kurdur.

    seçim sonucuyla zengin olunmaz. çalışarak, üreterek, kendini geliştirerek olur. imam hatiplerde yetişen nesillerle, inşaata dayalı ekonomiyle nereye kadar gidilebilir? hiçbir yere gidilemez.