ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
15 nisan 2018 galatasaray medipol başakşehir maçı
-
ulan fenerlilerle beşiktaşlılar bile bizi destekliyor. adam gelmiş bu gol fb'lilere, bjk'lilere girsin diyor. renktaş da olsak salak adam hiç çekilmiyor amk.
12 haziran 2016 türkiye hırvatistan maçı
-
maçı izlerken 6 yaşındaki kızım geldi ve baba kırmızılar tombul o yüzden koşamıyorlar değil mi dedi, başka yorum yok.
sokak röportajındaki yeşil tişörtlü kişinin amacı
-
bir insanın ne derece şerefsiz ve haysiyetsiz olduğunu göstermek olabilir. 20 liralık tuşlu telefonu ve hattı var diye bir insan fakir olamazmış. ne diyebilirsinki bu şeref yoksununa...
serumun damla ayarıyla oynayıp hızlandırmak
-
genellikle acile grip nedeniyle gelip ilaç yazılıp gönderilmesine tepki olarak :
- bi seron bile takmadınız
diyenlerin , zorla kendilerine serum taktırmayı başardıklarında , müşahade odasında selfiesini çektikten sonra
- ay bitmedi bu serum da
diyerek yapmaya kalkıştıkları eylem.
türkiye'nin 228 tane ülkeyi fethetmesi
-
az önce aklıma gelen olay. birazdan tayyip erdoğan ve fatih terim'e mail atacağım bu linki, artık uygun görürlerse...
öncelikle tüm ülkeler ve nüfuslara bakıyoruz.
http://en.wikipedia.org/…s_and_dependencies_by_area
ben yukarıdan aşağı bir göz gezdirdim kolaylık olsun diye. 249 ülke varmış dünyada. rusya, kanada, çin, abd, brezilya, hindistan, arjantin, fransa, almanya, ingiltere, israil, ispanya, italya, japonya, pakistan, kuzey kore, avustralya, güney kore'ye şimdilik bulaşmamak lazım, bunlar baya güçlü. vatikan'a da saygıdan dolayı savaş açmayalım. çek cumhuriyeti de bize ters gelen bir takım onları da çıkardım. kaldı 228 ülke. dakikalarca internetten araştırdım bir vanuatu'yu bir laos'u alamamamız için hiç bir sebep yok arkadaşlar, nasıl gelmedi şimdiye kadar aklımıza bu. boş boş takılacağımıza az fetih yapalım elimize mi yapışır.
tamam osmanlı imparatorluğu işi yürümedi ama hatalarımızdan ders aldık... hepimiz az çok muhteşem yüzyıl'ı izleyen insanlarız sonuçta. birbirimize destek olursak maldivler'e vizesiz gitmemiz işten bile değil.
emil michel cioran
-
bugun bize pir geldi. ölum duşuncesi insanı nasıl arındırırsa, sadece aşk ve çocuklar hayata bağlanmak için yeterli gelirse, cioran da doğmuş olmamızın sakıncalarını bertaraf etmek için işe yarayabilir. kendimizden, aşırılıktan, saçma coşkunluktan, beyhudelikten kurtulmak için bile olsa ziyaret etmek gerekir.
"mutsuzluğunu sev, mutluluğundan iğren. her şey birbirine karışır. tum kazanımlar birer kayıp, tum kayıplar birer kazanımdır. "
atatürk'ün boyunun 164cm olması
-
tinderda mı denk geldi napacaksınız adamın boyunu amk köylüleri ya. sen ülke kur moronun biri gelip boyuna laf etsin.
gece boyu sevgilisine sarılarak uyuyabilen erkek
-
tanım: çok delikanlı bir kardeşimiz olan insan.
3 yıllık ilişki boyunca neredeyse 2.5 yıl beraber yaşadığımız bi sevgilim vardı abi. 2.5 yıl boyunca geceleri bilfiil sarılarak uyurduk. tabi ciddi şekilde alışkanlık olmuştu o yüzden rahatsız olmuyodum. öyle uyanmasın diye kıpırdamadığım falan olmuyodu hiç. kaldı ki uyurken kımıl kımılımdir, hiç rahat durmam.baktım kaşıkta kolum ağrımaya başladı hop alıyorum göğüse, göğüse yatış sarmadı tak ben giriyorum onun kolları arasına. bi kere sarılmadan uyumadık yani. "sevince oluyo"'ya bağlamak istemezdim ama öyle galiba. neyse hafız sonuç olarak 2.5 yıllık alışkanlığımin yerinde artık yastıklar var.
kemal kılıçdaroğlu'nun lider olmadığını biliyorum
-
kendisinin hangi eylemleri sonucunda sanatci
vasfi kazandigindan da pek emin degilim.
varsin iki gunluk popcularin sanatci oldugu dunyada
o da sanatci olsun varsin kilicdaroglu lider olmasin varsin rte de dunya lideri olsun.
üniversite bittikten sonraki süreç
-
geçmiyor keke geçmiyor bu süreç.
okul bitti, staj başladı o da biter. okul staj askerlik bunlar hep biter zaten. bazıları evlenir, bazıları yurtdışına gider. herkes yolunu çizer de sanki o süreci bir sen yaşarsın, ortada kalırsın.
bu sene bu ülkede tek mezun olan insanın ben olduğuma yemin edebilirim.
daha fazla yazamayacağım yatağıma çapraz yatıp ağlayacağım.
ev arkadaşı diyalogları
-
gecenin 1 i herkes aç. dışarıdan yemek isteyecek enola.
enola: mehmet bu saatte neresi yemek yapar?
onlinedetector: ne yemeği lan? ana oğluna yemek yapmaz bu saatte
enola: ----------
şampuan reklamında türbanlı genç kız oynatmak
-
kafanız çok güzelmiş güle güle kullanın demek istiyorum ama kına gecelerinde.
decathlon
-
poşetten para alma durumunu ben de pazarlama hatası olarak görüyorum. ancak pazarlama hatası olarak görenler bir çözüm önerisinde bulunmamış. bazı kişiler de poşetten para alınarak poşet israfının engellenebilir olabileceğini savunmuş.
benim önerim : her bir ürün için ürüne belli miktarda poşet parasını eklersin. kasada da bunu hesaplarsın. örneğin bir ürünün satılması istenen tutarı 9,75 tl ise 0,25 tl poşet parası eklersin ve 10 liradan satarsın. satınalma kararına etkileyecek bir tutar değil sonuçta. kasada da müşteri örneğin bu üründen 4 adet aldıysa, poşet almazsanız 1 tl iadeniz oluşacaktır dersin. müşteri kendi karar verir o 1 lirayı alıp almamaya. poşet kullanması gerekiyorsa bunu reddeder ve poşeti kullanır. 1 lirayı almak istiyorsa da alır ve poşeti israf etmemiş olur. müşteri taciz edilmemiş olur, ekstra indirim algısı da yaratılabilir.