hesabın var mı? giriş yap

  • --- ayar ---

    müşteri: çok pahalı

    restoran cevabı: kokoreçi ele alalım: bunun ekmeği, kokoreçi, baharatı, yağı, doğalgazı, ustası, paketleyen garsonu, size ulaştıran kuryesi, motosikletin benzini, hazırlanılan restoranın elektriğinden tutun kirasına kadar, daha sayabileceğimiz bir çok şeyi düşündüğünüzde çok da pahalı bir hizmet vermiyoruz. çoğu yerde bir fincan çaya 5 tl istenirken biz en kaliteli ürünleri kullanıp en az karlarla hizmet vermeye çalışıyoruz. ayrıca fiyatları da gizlemiyoruz. siparişten önce görebilmektesiniz. saygılarımızla.
    --- spoiler ---

  • sene 1997, mekan yurt odası.

    odada tek bir bilgisayar var, pentium 100.
    ram 8 ya da 16. (ben smyrna'nın uyarısıyla eklemek isterim ki megabyte!)
    internet bağlantısı falan yok he, insanlar minesweeper'da rekor kasarak eğleniyorlar sırayla.

    bir akşam odaya girdiğimde bir tedirginlik hissettim ama yorgunum zaten hiç takmadan çıktım ranzama. derken bilgisayarın sahibi geldi. birşeyler konuşuldu ve adam parladı!
    "nasıl nasıl?????" diye kükreyince de kulak kabarttım, duyduğum ilk şey:

    "ben 3 taneden fazlasını koymayalım demiştim, dinletemedim".

    ne üçü beşi, ne koyulmuş derken eleman bana seslendi "gel bir el at da şunu halledelim".

    olay şu ki minesweeper'dan sıkılmış ahali bir oyun bulmuş, oyun da 6 cd'lik (ulan devamını anlatamıycam utançtan). hepsini birden sığdıramayınca 4 tanesini cd sürücüsüne zorla sokuşturmuşlar. sonuç malum..

    biz kasayı sökerken kendini savunan olayın saçmalığının hala farkında olmadan söyleniyordu, "üçer üçer koyalım demiştim ben, dinletemedim".

    edit: bi de şöylesi var #16245044

  • sonuçları google'dan çeken motorumsu. json olarak gelen sonucu sayfaya döküyor. ahanda link. test diye arattım google custom search'ten sonuçları aldı geldi. merak edenler herhangi bir browser'ın geliştirici konsolunda network tabına basarak görebilir. adamlar 10 yılda json parse etmeyi öğrenmiş herhalde.

    edit: benim de bir arama motorum olsun diyenler google'ın ücretsiz hizmetini kullanabilirler. buradan buyrun. facebook kullanabilecek kadar internetten anlıyorsanız siz de yaparsınız :)

    edit2: (bkz: #65674964)

    edit3: bakanlık alakamız yok diye bildiri yayınlamış. acayip güldüm ya. neyse vurmayın artık öldü adamlar.

    edit4: m. serdar kuzuloğlu 2010'da bu adamları fena haşlamış.

  • bazı monşer arladaşlar excel demiş de, o kartonumsu craft kağıda ince ince tükenmez kalemle yazılırdı fişler. o kadar karısırdı ki yazılar okunmaz hale gelirdi. o küçük beynimle fişlerin içinden büyük meblağlı bir tanesini buldugumda sevinçle “buldummmm” diye bağırır, ev halkının ooooo sesleri eşliğinde gururla babama teslim ederdim. canım babam, işten yorgun gelip bütün akşamlarını büyük titizlikle bu işe ayırırdı. hayat zordu.

  • heyecanlandıran kampanya.

    adamlar baktı: "bunlar 5.60'a benzin alıyorlar ses etmiyorlar az da biz silkeleyelim" dediler ve böyle bir kampanya yaptılar.

  • bütün amerikan filmi klişelerini gördüğümüz klip.
    cheerleaderlar, nerdler, jessicalar, jasonlar, yakışıklı oyun kurucular, kimya laboratuarları, geyik hocalar, bando takımları, okula camaro ile gelmeler.

    hani filmdi lan bunlar. bizim dizilerde de tüm ülke yalıda yaşıyor, onlarda öyle gösteriyorlar ama gerçekte öyle değil diye düşünüp üzülmüyorduk, öyleymiş. can sıktı

    şimdi bunlar kocaman bahçeli, şişe süt ve gazete dağıtılan müstakil evlerde yaşayıp sabah kahvaltısında mısır gevreği de yiyorlardır allah bilir.

  • sol ayakla gaza sağ ayakla frene basılarak yapılıyorsa ustalık göstergesidir.

  • püf noktalar

    yemekleri daima tencerenin içinden yiyin. böylelikle tabak kirletmemiş olursunuz

    asla sade pilav yapmayın. domatesli pilav yaptığınızda altını tuttursanız bile renginden anlaşılmaz

    mutlaka soğanlı bir yemek yapacaksanız asla soğana dokunmayın. özellikle rendelediğinizde elleriniz çok kötü kokuyor. bunun yerine soğana ekmek tahtasıyla beş altı kez vurmayı deneyin. aynı işi görür.

    patates kızartacaksanız soyduğunuz patatesleri asla yıkamayın. kızgın yağa attığınızda çok kötü patlıyorlar.

    yemekler asla kendi başlarına hareket etmezler. şayet geçen ay yaptığınız tavuk kendi kendine kımıldamaya başladıysa kurtlanmış demektir. sakın yemeyin.

    sebzeleri pişirdikçe vitamin değerleri düşer. mümkün olduğunca çiğ tüketin.

    karpuz tabağa koyulmaması gereken bir meyvedir. ikiye ayırıp ortasından kaşıkla yiyebilirsiniz.

  • filmin teaser trailer'ı nihayet yayınlandı. son yıllarda avengers: endgame ile birlikte trailer'ı en fazla beklenen film spider-man: no way home desek herhalde yanlış olmaz. spider-man: no way home bir çok açıdan ilginç bir film. fragman incelemesi ile birlikte filmin başında geçenleri ve filmde neler olabileceğine dair bir şeyler yazmak istiyorum.

    marvel studios ve sony ortaklık yapmaya ve spider-man'i mcu'ya getirmeye karar verdiklerinde beş filmlik bir anlaşma imzaladılar. bunlar captain america: civil war, spider-man: homecoming, avengers: ınfinity war, avengers: endgame ve spider-man: far from home filmleriydi. devam edilmesi için yeni bir anlaşma yapılması gerekiyordu. ama anlaşma disney ve sony arasındaki finansal anlaşmazlıktan dolayı yapılamadı. spider-man'in mcu'dan ayrıldığı haberi geldi. yaklaşık iki aylık bir süreçte fanlar büyük tepki gösterdi. filmlere yaratıcı süreçte dahil olanlar tepki gösterdi. iki taraf tekrar bir araya geldi. bir solo spider-man bir de spider-man'in bir başka mcu filminde görüneceği yeni bir anlaşma imzalandı. bu da bizi spider-man: no way home filmine getirdi. mcu'yu takip eden insanlar için no way home'a kazanılmış bir film diyebiliriz.

    marvel'ın phase 4 duyurusunun ardından film ayrı olarak yeni anlaşma imzalandığında kendi başına duyuruldu. tabi covid-19 yüzünden vizyon tarihi değişti ama hep doctor strange in the multiverse of madness filminin etrafında kendisine yer buldu. spider-man: far from home filminin sonu düşünülürse peter parker'ın kaçak olduğu, düşmanlarının onun peşine düşebilecekleri bir film insanların aklındayken filmle ilgili herkesin fikirlerini 180 derece değiştiren bir casting haberi geldi. jamie foxx filmin kadrosun katılmıştı. üstelik 2014 yılında the amazing spider-man 2 filmindeki gibi electro rolünü canlandıracaktı. spider-verse için ilk tohum atılmıştı.

    aradan kısa bir zaman geçti ve mcu'nun doctor strange'i benedict cumberbatch'in de filmin kadrosunda olacağı haberi geldi. artık spider-verse ile ilgili soru işaretleri kalkarken 2004 yapımı spider-man 2 filminin doctor octopus'u alfred molina'da filmin kadrosundaydı. bu noktadan sonra işler biraz karıştı. zira şu ana kadar çıkan kadro haberleri variety, hollywood reporter ve deadline gibi hollywood trade sitelerinden geliyordu. bunlar güvenilir kaynaklardı. bundan sonra gelen haberler ise bireysel scoop'çularan yani sektör içerisinde tanıdığı ve haber kaynağı olan ama yukarıda saydığım oluşumlara üye olmayan kişilerden geldi. filmin etrafında oluşan en büyük dedikodu elbette tobey maguire ve andrew garfield'ın filmin kadrosunda olacağı ve multiverse bir sinister six'in kahramanlarımızın karşısında yer alacağı ile ilgiliydi.

    fragman son filmdeki kimlik ifşasının ardından peter parker ve yakın çevresinin başından geçenlerle açılıyor. peter, mysterio'yu öldürmeyle suçlanıyor. her ne kadar o suçtan aklanıyor gözükse kimliğinin açıklanması sonucu üzerinde ciddi bir baskı oluşmuş vaziyette. hem kendisi hem de arkadaşları bu baskının merkezinde. bunun için peter, doctor strange'ten yardım istemeye sanctum sanctorum'a gidiyor. wong büyünün tehlikeli olduğunu ve yapılmaması gerektiğini savunsa da doctor strange büyüyü yapmayı kabul ediyor. büyü ile ilgili işler ters gidiyor ve multiverse'ten villainlar gelmeye başlıyor.

    spider-man bükülmeye başlayan sanctum sanctorum'dan kaçıyor ama şehrin neredeyse tamamı bükülmekte. doctor strange'i ona yardım etmeye çalışırken görüyoruz. avengers: endgame filminde ancient one'ın hulk'a yaptığı astral boyut hareketinin aynısını doctor strange, spider-man'e yapıyor. o sırada spider-man'in elinde bir nesne var. o nesnenin şu anda ne olduğunu tahmin etmek çok güç ama önemli bir şey olduğu kesin. kısa kısa aksiyon sahnelerinde sandman, lizard, electro ciddi şekilde tease ediliyor. sonlara gelirken balkabağı bombaları ve green goblin kahkahası ekrana yasıyor. finalde ise spider-man 2'nin doctor octopus'u arz-ı endam ediyor.

    çizgi romanlar sinemaya uyarlanırken bazen aynı ismi kullansalar bile uyarlandıkları spesifik maceralardan daha farklı şekilde yansıtılıyorlar. mcu özelinden gidersek artık kendi iç dinamikleri oluşan bir evrene dönüştü. karakterler ana hatları ile çizgi romandaki gibi olsalar bile başlarından geçen olaylar farklı. o yüzden age of ultron, civil war, ragnarok ve ınfinity war gibi filmler isimlerini aldıkları maceralardan daha farklı şekilde sinemaya aktarıldılar. no way home'un ben artık bir spider-verse filmi olduğunun kesinlik kazandığını düşünüyorum. çizgi romandaki spider-verse macerasından farklı olacak olsa da spider-man'in sinemadaki varlığını düşünürsek üç spider-man'i toplamak ve karşılarına multiverse bir sinister six çıkarmak muazzam bir fikir.

    fragmanda izlediklerimiz buzdağının görünen kısmı. neredeyse filmle ilgili henüz hiçbir şey görmediğimizi söyleyebilirim. marvel studios'un en özendiği filmlerden biri spider-man: no way home. filmde diğer evrenlerdeki görsel estetiği korumak adına sam raimi üçlemesi ve marc webb filmlerinde görsel efekt departmanlarında çalışmış kişileri bile bu filme getirdiler. o evrenlere gideceğimiz sahneler olursa ya da onlar bu evrene gelirse görsel anlamda muhteşem bir uyum yaratılmış olacak.

  • pala gibi senelerce dağlarda yaşayan bir adamın, polat tarafından -evet tarafından- akvaryumdan japon balığı yakalar gibi yakalanması.

    ölmeden birkaç saniye önce bile "göğsümden sık da vuruşmuş olalım" diyebilecek bir adamı, acaba çok sevildi diye mi öldürdüler, yoksa polat'ı izleyiciye daha güçlü göstermek mi istediler, yoksa gerçekten planlanan süresi bu kadar mıydı pala'nın bilemiyorum.

    pala ile çakır'ın en azından cerrahpaşalıların karşılaştığı, restleştiği, kapıştığı sahneler güzel olmaz mıydı?

    abuzer, pala, cerrahpaşalı halit'i bir odaya kapatsınlar, saatlerce konuşsunlar,

    doğu bey ve aslan amcayı bir odaya kapatsınlar saatlerce derin devlet konuşsunlar,

    karahanlı ve konseyi saatlerce ortadoğu, amerika, türkiye ile ilgili konuşsunlar,

    elif, ömer baba ve nazife anneyi de bir odaya kapatsınlar, bir daha da açmasınlar ne halleri varsa görsünler.