ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cristiano ronaldo vs ronaldo luis nazario de lima
-
eski bir osasuna'lı kalecinin evinde haklarında şöyle bir yazı bulunduğu rivayet edilir:
1-eğer bir futbolcu kaleyi gördüğü zaman durmadan çalım atıyorsa bilin ki o c.ronaldo'dur. çalımlarının bitmesini bekleyin, bittiği zaman gidin ayağına çift dalın.
2-eğer sadece kaleyi gördüğü zaman şut çekiyor, çevresi dolu olduğu zaman duruyorsa o messi'dir, kaçın ve canınızı kurtarın.
3-eğer sizi gördüğü zaman seri çalımlarla ortadan kaybolmuşsa ve etraf sessizse bilin ki o şişman ronaldo'dur. merak etmeyin o sizi bulur...
evlilikte haftanın birkaç günü vajişme saçmalığı
isveç'in 80 bin mülteciyi geri göndermesi
-
muhtemelen türkiye'ye yapılacak geri göndermedir.
yalnız isveç devletinden ricam, düzgün mültecileri değil de,
seçebilirlerse, hırsız, tecavüzcü, barbar tipleri bize göndersinler.
biz de kırmızı halılı devlet töreni ile karşılarız.
çünküm bu tarz insanları halkımız baştacı etmeyi çok sever ve onlar da bizden birisi gibi olacağı için rahatça kaynaşırız.
uyuyan tavşanı havalı kornayla uyandıran kız
-
ön yargı temalı güzel bir çalışma. tebrik ederim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''belki de şimdi gökte 3 elmacı (steve jobs, newton ve adem) oturmuş, hangi elmanın insan hayatını ne kadar değiştirdiğini konuşuyorlardır.''
kedilerle kadınlar arasındaki benzerlik
-
kediler ölür, kadınlar gider, günler aylar geçer ama her ikisinin de saçları kıyafetlerinizden, eşyalarınızdan, evinizden, sağdan soldan çıkmaya devam eder.
solak çocuğu sağ elini kullanmaya zorlamak
-
sonuçları trajikomik olabilir bunun. çocuk solak işte ne zorluyorsun sağ elini kullandırmaya.
evet efenim gelelim olayın gerçeklik boyutuna. insanlarımız sol eli kullanmanın, yemek yemenin vesairenin haram olduğu düşüncesiyle çocukları sağ el kullanmaya zorlarlar genelde. pek sık görünür bu durum toplumumuzda.
arkadaşlarımla birgün yürüyoruz yolda. bir tanesinin cep telefonu çaldı. çocuk durdu konuşmaya başladı; ama bildiğin durdu, yürümüyor. "hadisene cem, hadi yürü cem" dedik çocuk kıpırdamıyor. neyse sonra kapattı telefonu. neden yürüyerek konuşmuyorsun diye sordum. sonra başladı anlatmaya:
"ben küçükken solakmışım, sol elimle yazmaya çalışıyorken bizimkiler 'oğlum sol elle yazı yazılmaz sağ elle yaz' diyerek zorladılar beni. şimdi iki elimle de yazı yazabiliyorum; ama böyle aynı anda iki işi falan yapamıyorum. yürürken telefonla konuşamıyorum, yürürken merdivenden çıkarken falan sakız çiğneyemiyorum" diye döktü içini garibim.
sonra en bombası geldi:
"bir gün patates kızartıyorum tavada. sol elimde kızarmış olan patatesleri aldığım tabak duruyor, sağ elimle de tavadan kızaranları alıyorum kevgirle. hani yağını süzmek için aşağı yukarı sallarsın ya kevgiri; ben de başladım sallamaya. sonra farkettim ki kevgiri değil, sol elimde tuttuğum tabağı sallıyormuşum, bütün patatesler yere döküldü."
işte böyle de dengesiz olabilir çocuğunuz. aman diyim zorlamayın*.
gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi
robert oppenheimer
-
gençliğini rüştü asyalı'ya benzettiğim, ne olursa olsun dünya tarihini değiştirmiş gerçek bir deha. hatta dünya'daki liderlik ingilizlerin omuzlarından amerikalılara doğru kaymışsa, bu durumun en büyük sebeplerinden birisi de bu adamdır.
her senaryo sonunda olduğu gibi kadri kıymeti bilinmemiş ve onca hizmeti unutularak tek kalemde silinmiştir.
bir bilim adamı gibi görünmüyor gerçekten, daha çok film yıldızlarını andırıyor.
berk'le kardeş gibiyiz öyle şey düşünmez diyen kız
-
aynısını eski kız arkadaşımdan duymuştum . biz kızla ayrıldıktan 1 ay sonra evlenme teklif etti çocuk ve şu an evliler.
wesley sneijder
-
kaçırdığı golden sonra 16. yy'daki atalarına kadar sövdüğüm adam. attığı golden sonra da 16.yy'a kadarki bütün atalarının taşaklarını öperek özür diledim onlardan.
bir evi zengin gösteren en önemli detay
-
zengin bir koca bulup boğaza sıfır evde oturan bir kız arkadaşıma "sizin evde mutfakta sıcak suyu açınca duştaki su soğuyor mu " demiştim , "evet" demişti , "sokayım öyle zenginliğe o zaman" deyip yüzüne kapamıştım. tek kıstasım budur.
özcan deniz'in ramazan yorumu
-
oha lan dedirtmiştir.
altına imzamı atıyorum.