hesabın var mı? giriş yap

  • türkçe meali: paranın çoğuna süleyman ve çetesi çöktü, bana bıraktıkları birkaç yüzbin dolar da suyunu çekti. kendileriyle anlaştım, teslim olursam en az cezayı alacağımı taahhüt ettiler. ben de kabul ettim.

  • tanrı uludur = allahü ekber.

    hah arapça öğren illa anlamlı ibadet etmek istiyorsan diyebilirsin ama olmuyor öyle işte.

    mesela god is great derken de anlamını biliyorum ama “tanrı uludur” derken ki gibi olmuyor. çok basit bi sebebi var aq çünkü türk'üm ben, anadilim türkçe. ha “allahü ekber” demişim ha “god is great” demişim ikisi de uzak ve duygusuz gelir bana.

    maliki yevmid din ne mesela. insan ibadet ederken anlamlı ibadet etmek istemez mi, robot musun sen ezbere iş yapacaksın.

    bi gün yine bu topraklarda türkçe ezanlar okunması dileğiyle.

    edit: ayet düzeltildi.

  • kardeşim 6 yaşındayken..

    _anne bişey sorucam..
    _sor oğlum..
    _biz seninle anne tarafından mı akrabayız?
    _cin gibisin oğlum maşallah..
    _evet mi?!

  • elinde türk pasaportu olup tek kelime türkçe bilmeyen insan tanıdım ben sorduğumda da gerek duymadım dedi.
    simdi bu adam bir olaya karıştığında türk vatandaşı deyip kapatıcaz olayı ve mosmor olucaz öyle mi:)

  • 13 temmuz 1977 akşamı, new york üzerinde etkili olan yağmur ve rüzgarlar yoğun bir elektrik fırtınasına neden oldu. eyaletin üzerinden güneydoğuya ilerleyen kara bulutlar akşam saat 20:40 civarında çok şiddetli bir yıldırım düşmesine vesile oldu.

    bir bir sönen sokak ışıklarını, kapanan televizyonlar, kararan gökdelenler ve nihayetinde tamamiyle karanlığa gömülmüş bir şehir silüeti seyretti. kesinti anında halkta bir paniğe neden oldu. izlediğim videolarda tanıklar "elektrik kesintisinin ardından önce karanlık, yaklaşık 1 dakika sonra ise şehirde yankılanan bir çığlık seli geldi" diye anlatıyor. zincirleme reaksiyon ile yayılan panik öncelikle çığlıklara ardından ise özellikle fakir bölgelerde yağma, tecavüz, kundaklama ve cinayetlere dönüşmüş.

    evet doğru okuyoruz; 1977 de new york sokaklarında yağma, tecavüz ve kundaklama. 25 saat süren elektrik kesintisi, şehri bir gecede bir kaosa gömmüş. öyle ki, tecavüzler sonucu, hadiseden 9 ay sonra bebek doğumları peak yapmış.

    amerikan toplumundaki "felaketlere hazırlık" topluluk fenomenlerini biliyoruz. nüfusun, özellikle kırsal ve "county" olarak tabir ettiğimiz merkezlere uzak ilçelerde yaşayan kısmının ciddi bir çoğunluğunda felaketlere ve "dünyanın sonu" gibi katastrofobik şeylere hazırlanma güdüsü çok yüksek. eskiden beri varolan "kovboy kültürü" olarak takma isim koyduğumuz kişisel alan, özel mülkiyet, kişisel silahlanma düşkünlüğü gibi olguların bu derece yüksek olmasının stimülatörlerinden birisi de bu toplumsal fenomendir.

  • sene 2032.

    ergenlik hezeyanlariyla surekli dunyaya satasir duruma gelmis oglumla ayni tartismalari yapiyoruz.

    - bana ne yapacagimi soylemezsin sen. babamsin diye her hareketime karisabilecegini mi saniyorsun ?
    - yavrum yapma. senin iyiligini istiyorum ben.
    - benim hicbir seyimi isteyemezsin. hem sen hayatta ne basardinki beni yonlendirmeye calisiyorsun ?
    - ben 10 yil, 5 buyuk turnuva zinedine zidane'i canli izledim. hem de 4 senesi ronaldo luiz nazario de lima ile birlikte.
    - ne diyosun yeaaa.
    - benle ne diyosunlu konusma agzini burnunu kirarim senin it. yumurtadan cikmis kabugunu begenmiyor, pezevenk.

    gibi diyaloglara neden olacak efsanedir. her messi mi ronaldo mu tartismasinin yasandigi gun biyik altindan gulen bir nesil birakmistir arkada.