ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evin içinde futbol oynamış efsane nesil
-
kışın kullanılmayan soğuk salonda oynamıştır.
türk kızının saatiniz kaç sorusuna vereceği cevap
yaran fıkralar
-
bir amerikali, bir ingiliz ve bir iraklı barda oturmuş içki
içiyorlarmış.
amerikali içkisini bitirince bardağı havaya firlatmiş, silahını çıkarıp
bardağa ateş edip parçalamış:
"bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz amerika'da aynı bardakla iki
kere içki içmeyiz" demiş.
ingiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve
ateş ederek bardağı parçalamış:
"bizim ingiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok kum
vardır ki, aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş.
bunun üzerine iraklı da buz gibi soğukkanlı bir şekilde içkisini
bitirmiş, bardağı havaya fırlatmış, silahını çekip amerikali ve ingilizi
vurup öldürmüş:
"bağdat'ta bu ingiliz ve amerikalılardan o kadar çok var ki, biz aynı
adamlarla iki kere içki içmeyiz"
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
guzel bir restoranda yenen romantik bir aksam yemeginin ertesi günü isyerinde cüzdani karistirirken restoranin fisini bulmak. fise söyle bir göz attiktan sonra 8-10 parcaya bölüp masanin yanindaki cöp kutusuna atmak. sonra "allah allah bu yemek bu kadar az mi tutmustu ya?" diye düsünmek. üsenmeyip cöp kutusundan fisin parcalarini toplamak, birlestirip bantlamak ve fisi tekrar incelemek. icilen sarabin hesaba yazilmadigini farketmek (ki dikkatli bir okur yazimin basinda yemegin "romantik" oldugu belirtmemden sarabin fiyati hakkinda az bucuk fikir edinmis olmak). is cikisi her ne kadar evin ters yönünde teee anasinin terekesinde de olsa restorana gitmek, bize servis yapan garsonu bulup durumu aciklamak ve bu sarabin parasini ödemek istedigini söylemek. garsonun minnet bakislari arasinda durumu müdüre anlatmasi ve müdürün hassasiyetim icin tesekkür ederek sarabi ikram kabul etmemi istemesi. tam o sirada garsonun "bir dakika, bu gözlük sizin mi?" diyerek cekmeceden bir günes gözlügü cikarmasi. meger yepyeni gözlügü restoranda unutmus oldugumu farketmek. garsonla sarilip (evet sarildik) hayretler icinde oradan ayrilmak. bu olaydan sonra karma'ya inanmak.
ben bilmiyor neden bu olayi böyle geronimo türkcesi'yle anlatmak.
16 nisan 2014 real madrid barcelona maçı
-
gareth bale'in topu barcelona yarı sahasına atıp bartra'ya "git bak bakalım ben orada mıyım" dediği, bartra gittiğinde hakikaten de orda olduğu maçtır.
marquis de sade
-
tatlı sert. hem dahi hem de deli bir yazardır. tanrıyı reddeder. soyadı sadizme adını vermiştir. sadizmin ve caniliğin, aslında insan olmanın en önemli parçası olduğunu savunur. quills (tüy kalemler) adlı eseri, 2000 yılında düşlerin efendisi olarak sinemaya uyarlanmıştır.
"düşünme tarzımın onaylanmaz olduğunu söylüyorsunuz. eh! çok da umrumdaydı! başkaları için bir düşünce tarzı benimseyen çok daha delidir bence! benim tarzım, düşüncelerimin meyvesidir; varoluşumdan, yapımdan kaynaklanır. onu değiştirmek benim elimde değil; elimde olsaydı da yapmazdım." demiştir. aslında, insanoğlu neyi yanlış gördüyse, neyi etik bulmayıp onaylamadıysa, bir gün elbet onu yapacaktır ve bu onun doğasında vardır.
haklılığı/haksızlığı size kalmış ama şöyle der kendisi: "tanrı inancı, tedavisi olmayan bir ruh hastalığıdır."
derbi maçında beraberliğe sevinen taraftar
-
beteri var;
şampiyon olduğunu sanıp sevinen taraftar.
reddedilen erkeğin selam almayıp ters davranması
-
istiyorsunuzki reddetiginiz erkek hayatinizdan hic cikmasin, onu her gordugunuzde ozguveniniz artsin. daha ne yapsin adam ? karariniza saygi duyup hayatindan cikarmis sizi iste, siz de adamin bu kararina saygi gosterin ve daha cok kuculmeden susun lutfen !
düzenleme sebebim : sayın hemcinslerim bu ve bunun gibi kadınlara lütfen prim vermeyin. bu kişilere takılıp kalmayın. dışarıda sizin sevginizi ve saygınızı hak eden çok sayıda güzel kalpli hanımlar var. lütfen tüm sevginizi bu güzel kalpli kişilere gösterin.
dikiz aynasının altındaki küçük düğmecik
-
arabalarda bulunan ve dikiz aynasının altında ikamet eden küçücük bir düğmedir, bu düğmecik aynanızın içindeki dikiz aynasi arkasindaki goz almasi engelleyicisini aktive etmeye yaramakta olup kesinlikle dikiz aynasını arabadaki pozisyonunuza göre ayarlamakla alakası yoktur, bazı bayan şöförler bu düğmeyi "aman adamlar ne güzel ayna parmak izi olup da kirlenmesin" diyerekten olmayan bir amaca hizmet edermişçesine kullanıyor olabilirler, cahilliklerine vermek lazımdır.
aynı düğmeciğin bazı arabalarda bilimum mavi boncuk ve sevimli zımbırtıyı dekorasyon amaçlı tutturgaç olarak da kullanıldığı durumlar görülmemiş değildir.
konuyla ilgili olarak (bkz: dikiz aynasina asilanlar)
van gogh tablosuna çorba fırlatılması
-
"bir yerde pembe saç varsa orada hayırlı bir şey olması mümkün değildir."
vincent van gogh
para biriktirmek isteyenlere tavsiyeler
-
kendinize herhangi bir bankadan birikim hesabı açtırın. bu hesabın internet bankacılığını kapattırın. bir adet kavanoz ayarlayın kendinize, her akşam eve geldiğinizde cebinizdeki bütün bozuklukları bu kavanoza atın. bu kavanozdan para almak kesinlikle yasak. her haftasonu ya da ay sonu buradaki paraları sayın, artık 50 lira mı eder, 300 lira mı eder, ne kadar tamlattırılabiliyorsa o kadarını alın poşete koyun, bim gibi a101 gibi markete gidip bütünlettirip bu başta açtığımız karta yatırın parayı. tümletemediğiniz küsurat parayı da kavanozda bırakıyoruz, cebe atmak yok. bu şekilde kısa sürelerde ne kadar para biriktirebileceğinize inanamazsınız. ne kadar çok parayı israf ettiğinizi farkettiğinizde alttan ufak bir sızı hissedebilirsiniz. geçecektir.
üşüyorum diyen güzel bir kıza koş ısınırsın demek
-
cool bir hareket. geçen kampüste yürüyorum, başladı bu elleriyle kollarını ovuşturup ''üşyrm yhaa x('' falan demeye. sigaramın dumanını diğer tarafa üfledikten sonra yavaşça dönüp o bomba cümleyi söyledim, ''koş ısınırhahahha yalanın sonunu getiremiyorum. kız üşüyorum dese komple okulu yakarım ısınsın diye amk öyle naçar durumdayım.