hesabın var mı? giriş yap

  • gün içerisinde yazılan entrylerden görüyorum ki kendilerini "bilinçli jenerasyon" addedip buranın kahvelerine ve fiyatlarına bok atmayı "kapitalizm karşıtı" duruş olarak gören bir güruh var.

    iyi hoş tabii dile getirsinler düşüncelerini.

    4,5 liraya kahvesini alıp oturup keyif yapan adama skimsonik siyasi ideolojileriyle sataşmaya kalkışmalarının saçmalığından dem vurmuyorum bile.

    ister istemez merak ediyorum bir yandan, bu sataşan kesim gidip köşedeki tekel'den 2,5 liraya alabileceği biraya beyoğlu'nda herhangi bir mekanda 6-8 lira arası bir fiyat ödemedi mi hiç? aynı mantık değil mi lan?

    köhnemiş binanın 2. katındaki bardaysan içtiğin biraya olması gerekenin 3 katı fiyat ödemen normal, sistem karşıtı olabilirsin. bir amerikan şirketinde kahve içiyorsan kapitalistsin. vay anasını.

    yerim lan seni. asi şey.

  • hem irademizi sınıyoruz diceksiniz, hem bir çift bacak görünce şeyinize sahip çıkamayacaksınız. bakma arkadaşım kızın bacaklarına, bakmak zorunda mısın yere bak pideye bak. irade sahibiysen bakmazsın o
    tarafa olur biter.

    edit: adam benim yazdıklarımı kapitalizme bağlamış. güler misin ağlar mısın. nefsini terbiye ediyorsan bakmayacaksın. oruçluyken " o bacakları kalçaları kimler çatır çutur yiyor " diye düşüneceksen ibadetinde samimi değilsin bir kere.
    ayrıca hem kadını 2. plana iticeksin, hemde " bizim çevremizde neden böyleleri yok " diye söyleneceksin.bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

  • en son bir kaç gün önce sipariş verdiğim sitenin kapanışı. trendyol ve markafoni gibi sitelerin başlangıçları oldukça iyiydi. çünkü gerçekten de 3 günlük bir sürede sergilenen ürünlerin satılması gibi bir kriter vardı ve fiyatlar bana göre görece daha makuldü. son 1-2 senedir ise 3-10 günlük alışveriş süreleri, sürekli aynı markaların ürünleri gibi durumlar bende artık bu sitelerin pek bir avantajı kalmadı algısı yaratmıştı. bu nedenle kapanma kararına şaşırmadım. eğer arzı bu kadar geniş tutarsan talep azalır ormaldir. yapmaları gereken şuydu. satılacak markalar ile anlaşma yaparak benzer sitelere nazaran en az %20 lik bir avantaj sağlamak ve arzı mümkün olduğunca sıkı tutarak talebi hep canlı tutmak. ama kısa vadeli çok para kazanma hırsına yenik düştüler, geçmiş olsun.

  • bugüne kadar;

    48 roman yazdı. tamamı türkiye'de basıldı.
    -the tommyknockers (altın kitaplar-şeffaf)
    -the dark half (altın kitaplar-hayatı emen karanlık)
    -black house (altın kitaplar-kara ev)
    kitapları sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------

    16 kısa roman yazdı. bunların tamamı türkiye'de 6 farklı kitapta (ceset, kuşku mevsimi, sis, maça kızı, geceyarısını dört geçe, kabuslar pazarı) yayınlandı. ilgili kitaplardan ceset sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir. maça kızı, bizde tek bir öykü şeklinde basıldı. ceset'teki ilk öykü olan the body ve sis'teki ilk öykü olan the mist kısa roman sayılıyor. geceyarısını dört geçe, önce ikiye ayrılıp geceyarısını iki geçe ve geceyarısını dört geçe olarak basıldı, daha sonra birleştirildi. 2 kısa romanı da kabuslar pazarı toplamasında yer alıyor.
    --------------------------------------------------------------------------------------------------

    7 kurgu dışı kitap yazdı. bunlardan yalnızca on writing türkiye'de altın kitaplar tarafından yazma sanatı adıyla basıldı. kitap, büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------

    7 kitabı richard bachman mahlasıyla yazdı. bizde, the long walk ve the running man biraraya getirilip azrail koşuyor adıyla yayınlandı. bu kitap sahaflarda bulunabilir. the rage, ceset kitabının ikinci hikayesi. diğer 4 kitaptan (roadwork, blaze, the thinner ve the regulators) ateş yolu sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    --------------------------------------------------------------------------------------------

    106 kısa hikaye yazdı. bu hikayeler abd'de 8 farklı kitapta yayınlandı. bu kitapların bizdeki karşılıkları;

    -night shift: 20 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin 11 tanesi, sahaflarda bulunabilecek olan, hayaletin garip huyları kitabında yer aldı. diğer 9 hikaye bizde basılmadı.

    -skeleton crew: 19 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin 7 tanesi bizde altın kitaplardan çıkan ve büyük kitap mağazalarında bulunabilen sis adlı toplamada yer aldı. diğer 12 hikaye bizde basılmadı.

    -nightmares and dreamscapes: 20 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin tamamı, inkılap yayınevinden çıkan ve ilk ve 3. cildi büyük mağazalarda, ikinci cildi sahaflarda bulunabilen rüyalar ve karabasanlar üçlüsünde yayınlandı. ayrıca 3. ciltte 1 şiir ve 1 kısa senaryo da yer almakta.

    -everything's eventual: 14 kısa hikayenin olduğu bu kitap aynıyla bizde karanlık öyküler adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -just after sunset: 13 kısa hikayenin olduğu bu kitap bizde aynıyla karanlık çökünce adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -full dark no stars: 4 kısa hikayenin tamamı aynıyla bizde zifiri karanlık yıldızsız gece adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -the bazaar of bad dreams : 16 kısa hikaye yer alıyor. 2 şiir ve yukarıda bahsettiğim 2 kısa romanla birlikte toplamanın tam hali aynıyla kabuslar pazarı adıyla bizde yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    not: yeni kitaplar çıktıkça güncellenecek.

    not 2: bu entry ekşi şeyler'e de girmiş lakin bilgiler hala güncel değil. tembelliği bırakıp güncellerim yakında.

  • başlık:
    kız içine dalgıç elbisesi giymiş soyamıyorum

    1. beyler tam sıyırdım üstündekini aq içinde her tarafı çıtçıtlı bişey var. ne ayak ?
    (hamsterm, 29.06.2010 04:33)

    2. bilardo eldivenidir lan o uğraş biraz çıkartırsın..
    (tasak kokusu, 29.06.2010 04:34)

  • bu paraya milyonlarca aç doyurulabilir, su kuyuları açılabilir, dünyadaki sefalet sorunu kökten çözülebilir ve hepimiz birer ananaslı jelibon gibi sonsuza dek mutlu yaşayabilirdik... çok haklısın kardeşim. ne gerek var bilime? james webb'e harcanan parayla karnı doyurulan açlar, pamuksu bir rahatlamayla karnı doyar doymaz ilk işleri olan üreme faaliyetini daha büyük bir coşkuyla gerçekleştirebilir, böylece gıda, su ve medikal ihtiyacı karşılanması gereken milyonlarca yeni aç, onları bekleyen yepyeni kaynaklar yokken dünyaya gelebilir, yeni bir uzay yatırımına harcanacak parayla onlara da birer sandviç ve cappy meyve suyu dağıtılarak üreme enerjisi kazandırılabilirdi. sürdürülebilir sefalet için haydi sen de çık ve times meydanı'nda "uzay çalışmalarına hayır, millet aç aç" diye bağır.

  • "asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır: bir
    hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa
    bağlanır. hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan
    içine tatlı bir yiyecek konur. bu yarık sadece maymunun elini
    açıkken sokacağı büyüklüktedir. yumruk yaptığında elini dışarı
    çıkaramaz. maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için
    elini içeri sokar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması
    olanaksızdır. sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz.
    avcılar geldiğinde maymun çılgına döner, ama kaçamaz. aslında bu
    maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. onu sadece, kendi
    bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. yapması gereken tek şey, elini
    açıp yiyeceği bırakmaktır."

  • debe'ye girdiği gibi "uzay boşluğunun rengi" falan değildir. tüm galaksilerin renk ortalamasıdır. yani renge uzay boşluğu dahil bile değil. ufkunuzu iki katına açana kadar okuduğunuzu anlamaya iki kat zaman ayıraydınız da doğru idrak edeydiniz.