hesabın var mı? giriş yap

  • iki gündür niyeti bozduğunu gösteren konuşmasıdır.
    eğer öyle bir şey yapar ve bizde aval aval bakarsak artık adam/insan değiliz.

  • gökyüzü sonbaharda normalden daha derin, daha doygun bir mavi olarak görünür ve bunun birkaç sebebi var.

    daha düşük nem
    sonbaharda sıcaklığın düşmesine bağlı olarak düşük bağıl nem oluşur. hava sıcaklıkları soğudukça, havanın alabileceği nem miktarı azalır. daha az nem, daha az bulut anlamına gelir ve eylül, ekim ve kasım aylarında bulutlarla işgal edilmiş gökyüzü, bu bulutları püskürtmeye başlar. puslu olan mavi renk tonu daha saf görünmeye başlar ve gökyüzünün kendisi de daha açık ve geniş görünür.

    düşük güneş pozisyonu
    sonbaharda güneş, dünya’nın eksen eğikliğinden ötürü gökyüzünde daha alçaktadır. güneş artık doğrudan tepede olmadığından, gökyüzünün çoğunun güneşten önemli ölçüde uzak kaldığını söyleyebiliriz. rayleigh saçılması gözlerimize daha fazla mavi ışık yönlendirirken, güneş ışığından gelen kırmızı ve yeşil seviyelerini ise azaltır. bunun sonucunda daha temiz ve doygun mavi bir gökyüzü oluşur.

    sonbaharda renk değiştiren yapraklar
    sonbaharın kırmızı, turuncu ve altın renkli yapraklarının varlığı aslında gökyüzünün maviliğine renk artışı sağlar. renk teorisine göre, birincil renkler, tamamlayıcı renkleriyle zıt olduklarında daha parlak görünürler. bu nedenle, bu yaprak renklerinden herhangi birini açık mavi bir gökyüzünün fonunda görmek, gökyüzünün mavisini daha fazla patlak olarak görmemize neden olur.

  • siz de yapın o zaman madem onlar sevdirmeye çalışıyor sen de aç bi tane sevdirmeye çalış kendini. gerçi o şeytan suratını gören korkup kaçar zaten

  • hayatın gerçeklerini tokat gibi yüzünüze çarpar. ben dün geceki maçta üç kere sigarayı bıraktım, iki kere hastanelik oldum, iki kere maç yapmaya tövbe ettim, kalede durduğum 6 dakika da 6 gol yedim... şimdi ise bir dağ evine yerleşip odunculuk yapıyorum.

  • (bkz: az bilinen efsane duyarlar)

    edit: bu tiplere zaman zaman sjw de deniyor. türk halk diliyle "havadan nem kapan" tayfa olarak da bilinirler. yine bu tipler, linç olarak da adlandırılan av vakti yaklaşınca duyar kasarlar ve birinin ağzından çıkacak en ufak kelimeye bakarlar.

    edit2: bunlar değişik adamlar. tarihte bu oyunu geliştirenler, yani taşların elle yapıldığı zamanda yaşayan kişiler; her bir taşı sanat eseri kabul ediyor ve taş yapan ustalar oluyor. böylesi değerli bir şeyi dayanıklı malzemeden yapmak lazım ama taşların da karışmaması, net bir şekilde seçilmesi, zeminle de uyum içinde olması gerekiyor. mantıklı olarak da fildişi ve koyu renkli taş kullanmak akıllara gelmiş. bunu, buradan alıp nelere bağlıyorlar.

    edit3: bir de "neden kadın yok?" denmiş. iyi de taşların türkçe isimleri, erkek de değil: piyon, kale, fil, at, vezir. sayarsan bir tek kral var. hem bu bir savaş simülasyonu. oyunun ortaya çıktığı tarihlerde, kaç savaşta kadın var? hem vezirin birçok dildeki karşılığı da "kraliçe" olarak geçmekte.

  • 28 şubat mağdurlarından güzel bir sample sunan türbanlı bacılarımızdır. heykelin yıkılması için protesto yaparken "başörtüsüne uzanan eller kırılır" diye pankart açmışlar aslşkdaslş. heykelin yanından geçerken türbüşüne falan sürtmüşse demek ki.

    işte türbanı kadın özgürlüğü sayıp bu ortaçağ artıklarıyla el ele veren liberal femilis gerzekler görsün bunların gerçek yüzünü. heykele bile tahammülü olmayan bunun gibi tipler soyut değil gerçek kadın özgürlüğü mücadeleleri karşısında hikmetyar'dan farksız tavır alırlar.

    http://haber.sol.org.tr/…laksiz-zihniyetin-urunudur