hesabın var mı? giriş yap

  • ziraat fakultesinden bi arkadasimin anlattigi olay:

    -cocuklar bakin bu bocegin adi blatica germanica
    -hocam nerden anliyosunuz ya..
    -cocuklar ayagindan tabiki, ayaklar cok onemlidir. sen soyle bakim bu bocegin cinsi ne?
    -hocam ben ne bilim, boyle sacma seymi olur nerden anlayim ben? ne alakasiz ders almisiz bilsek secmezdik, ne bocegi, ne ayagi?
    -cik disari sakin bi dahada dersime gelme!!
    cocuk tam disari cikarken hoca sorar:
    -senin adin ne?
    cocuk kapinin disindan ayagini sallar
    -ayagimdan tanisana pezevenk!

  • bozcaada bağbozumu festivali. yerel halk acayip taşak geçiyor bunlarla. amele gibi römorka bindirip üzümlerini toplatıyorlar, üzerine bir de para alıyorlar:)

  • eğitimli insan korkak insandır. neden korkar? çünkü kaybedecek şeyleri vardır.

    eğitimli insan kibar insandır. orman kanunları ile yaşamak istemez. kavga etmek istemez. ailesini ve kendini riskte görmek istemez.

    bugün türk adalet sistemine işiniz düşse veya polislik bir işiniz olsa insan gibi muamele göreceğinizi düşünüyor musunuz?

    cevabınız evet ise bu insanların gelme ihtimali var. yoksa boşuna beklemeyin.

  • var böyle bir örgüt. sıcaktan yapış yapış terleseniz bile klimayı açtırmazlar. neymiş çarpıyormuş. genelde 35 yaş üstü insanlar bu örgüte dahil olurlar. adamı hayattan soğuturlar.

  • hesap ettim, tam iki aydır kendimi rezil etmemişim, eh hadi madem, zamanı gelmiş. gerçi olay vuku bulduğunda ben 17 yoktum ama başlıklarda çok gezinecek zamanım yok, aramaya da inanmıyorum, leş gibi olmuş sözlük ben mi düşüneyim?

    şimdi efendim, ben 14 yaşlarındayken falan haluk levent konserine gitmiştim. o zamanlar haluk levent, mahalledeki teyzelerin kendi aralarında gün yapma sıklığından fazla konser veriyordu antalya'da. biz okuldan arkadaşlarla konsere gittik ama tabii konser alanına babam bıraktı ve sonra da babam aldı. cep telefonsuz yıllardı ve güzeldi, kimse konseri telefon ekranından kayıt yaparak takip etmiyordu. -açmayın nineler alarm- hasılı, babam geldi beni konserden aldı, arabaya bindim ve yere düşen tokamı alamadım çünkü kafa sallamaktan boynum tutulmuştu. hahahhaha ya serçe parmağı havaya kaldırmalı şekil de yapmışımdır kesin, allah affetsin. babam tabii dalga üstüne dalga geçiyor benimle.

    şimdi siz sanıyorsunuz ki ben kendime kafa sallama falan diye öğüt vereceğim. yok anam yok, değil.

    efendime söyliyim, konser esnasında haluk levent su içti, şişeyi de seyirciye doğru fırlattı. bizim arkadaş kaptı şişeyi, sonra da ben ondan aldım. aldıııım ve eve getirip duvara bantla yapıştırdım. hahahahahahahahahhaha ya bildiğiniz böyle evin ortasında duvarda bantlı plastik şişe var. neymiş, anısı varmış!!! ya öğüdü falan bırak da gel iki laflayalım, modern sanat mı yapıyosun, cer modern mi burası, bienal mi, salak mısın sen pis ergen? anneciğim zavallı, iki sene gözleri dolu dolu, "kızım nolur artık atalım, bak duvarları boyatcaz annesinin canı, hı?" diye yalvardı bana. "yo ono olorok sokloyorom onlomoyorsonoz" diyordum ben de cevap olarak. ay yok anlatırken tiksindim, öğüt falan vermeyeceğim 17 yaşıma, ancak zopayla dürterim uzaktan, fazla muhatap olmam allahın malıyla.

  • güney dakota'da, "black hills" denilen altın ve gümüş madenlerinin çokca olduğu bir bölgede bulunur bu anıt. dağın bir yüzünün patlayıcı maddeler ve bilumum araçlarla oyulmasıyla dört amerikan cumhurbaşkanının herbiri yaklaşık yirmi metre yükseklikteki kabartma yüzleri işlenmiştir. bu başkanlar george washington, thomas jefferson, theodore roosevelt ve abraham lincoln'dur. heykeltraş gutzo borghum ve oğlu tarafından 1936 ve 1942 yılları arasında yapılmıştır ve işin komiği amerikalılar bir çok yerde bu anıtı gize sfenksiyle, piramitlerle falan karşılaştırırlar. ama tabii erich von daniken de mısırlıların tnt teknolojisine sahip olduğunu falan söylemiştir kesin... ondan yapıyorlardır bu karşılaştırmayı.