ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilk buluşmada yapılmaması gerekenler
-
2002: hesabı hatun kişiye ödetmek
2006 edit: yapilabilir neden olmasin
2014 edit: hesabi hatun kisiye odetmek
uzaydan gelen edit: hesabı sürekli hatun kişinin ödemesi ve bundan memnuniyet duyması
yaran diyaloglar
-
kapalıçarşıda forma altına giyilecek arif erdem modeli balikçi yaka aranmaktadir, bulunur da ama portakal acaip usenmektedir bir yandan...
portakal: ne kadar peki?
satici: onbeş
portakal: on olmaz mi?
satici: abi alişimiz onüç zaten
portakal: <direk üşenir boş bakar>
satici: iyi tamam sana onikiye verelim...
onikiye alinir, biraz uzaklaşinca newage bombayi patlatir:
newage: abi kendilerinden alsalarmiş... daha ucuz...
bu tarz benim
-
'o değil de nihat gizem'e ne yürüdü be' dediğim program. yalnız iyi yürüdü.
edit: lütfen daha fazla beğenmeyin arkadaşlar en beğenilen entrym bu olsun istemiyorum gerçekten. ne yazdım ki yürüdü yazdım sadece valla başka bir şey yazmadım çok saçma yani yapmayın.
edit 2: allah belanızı vermesin ne diyim yani.
debe editi : vay anasını.
türk tipi okul mimarisi
-
sırf pencereden oluşur, görünüş önemli değildir. aslolan işlevselliktir, inşa edilirken estetik bir kaygı güdülmez; bu yüzden okulun bahçesine girildiği andan itibaren insanı dersten, eğitimden ve hayattan soğuttur. eğitim denince akla ilk gelen imgedir. yenilerinin bile, 30-40 sene önce yapılan devlet okullarından bir farkının olmaması eğitim denen şeyin "sınıfta ders anlatan öğretmen ve onları dinleyen öğrenci" den ibaret bir olgu olarak görüldüğünün en bariz örneğidir.
türkiye' de eğitimin niteliği tartışıladursun bu okulların neden bu kadar çirkin bir yapıya sahip olduğuna kimse değinmiyor bile. halbuki türkiye' de okul denen yapı, henüz bahçesine adım atıldığında bile antipati uyandıran bir kurumdur.
buradan yakın:
https://eksiup.com/p/he373109dpt8
http://upload.wikimedia.org/…ware_public_school.jpg
http://www.creteschools.com/…48ee2c928c147-79-1.jpg
http://www.google.com.tr/…..1ac.1.8.img.s67pidypxia
bir entry'de bağlantısı verilen şu güzel istisnayı eklemeden olmaz:
https://eksiup.com/p/qf373108c5ju
türkiye'ye büyük bir tezgah hazırlıyorlar
-
geçmişlerinde onca vukuat varken nasıl kendilerini memleketin sahibi, bizi de sahip oldukları memleketlerine kasteden düşman bellediklerini anlamadığım beyandır.
bu aileden kaldı mı ya
-
kenan sofuoğlu'nun zoruna bizim kadar gitmemiştir yüksek ihtimal.
ali koç'un garsona sorduğu kokteyl sorusu
-
garson ezikleme sorusu. ne kadar ayıp, kaç yaşında adamsın, yakıştı mı?
garson arkadaş, bir sonraki sefer içinde ne olduğunu bilecektir. içindekiler +1 olarak.
ramazanda tbmm kürsüsünde su içen milletvekili
-
rabia naz öleli ikinci ramazan geldi. katilini saklayanlarla kıyas edilemeyecek milletvekilidir.
edit: üçüncü ramazan da bitmek üzere
çıkarıldığında rahatlatan şey
-
(bkz: selçuk inan)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
klavyede malum bir arf bozuldu, basmıyo. artık internet ayaatıma trakya ağzıyla devam ediyorum. epten battık.
ramazan bayramı klasikleri
-
bizim için en klişesi "ramazan nasıl geçti anlamadık" geyiğidir. "ilk gün daha dün gibiydi"
hastası olunan sözler
-
"ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır."
aliya izzetbegoviç