hesabın var mı? giriş yap

  • oy verme egilimleri söyle diye tahmin ediyorum:

    meryem - akp
    peri - chp
    yasin - mhp
    gülbin - hdp
    gülbin'in ablasi - akp
    sinan - chp ya da iyi parti
    hoca - saadet partisi
    meryem'e asik filozof genc - deva partisi
    hocanin kizinin arkadasi - tkp
    ruhiye - gecersiz*

  • şu anda tekrar kurtlar vadisi izliyorum. ortalardan bir bölüm açtım devam ediyorum öyle. bilmem kaçıncı kez bitirmiş biri olarak söylüyorum ki benim aklıma böyle bir karakter gelmiyor. ama söylenenlerin neden gereksiz olmadığını açıklamaya çalışayım.

    en büyük adayımız elif eylül'ün kardeşi eren eylül. bu karakter en başlarda yaptığı salaklıklarla hapishaneye düşmüş ve sonra gelişen olaylarla hapishanede çakır'ın himayesi altına girmiş ve hayatta kalmayı başarmıştır. karakterin gerekli olmasının nedeni ise elif'in çakır'a bu nedenle içten içe minnet duymasını sağlamaktır. kardeşini mafyanın elinden kurtaran ve daha sonra ona hapishanede sahip çıkan çakır ile artık düşman olmazdı.

    ömer baba ve nafize anne denmiş. başroldeki kahramanımız efe yakup karahanlı olarak dünyaya gelmiş, ali candan olarak yetişmiş ve polat alemdar olarak hayatına devam etmektedir. bu şu demek oluyor; efe olarak genlerini türkiye'nin en güçlü iş adamlarından olan mehmet karanlı'dan almış, muhafazakar bir aile tarafından (ömer baba ve nazife anne) ailesini, çevresini seven ve bunlara saygılı bir birey olmuş ve akıl hocası olan aslan bey tarafından gözü kara vatan millet sakarya kafasıyla yetiştirilmiştir. hem aklını hem vicdanını hem de özelliklerini bu 3 farklı kişilik olarak kazanmıştır. ömer baba konuşmasıyla ve ney üflenmesiyle çok sıkar izleyeni. ve her ne olursa olsun sakin kalır. kıyamet kopsa vardır bir hikmet evladım deyip bir hikaye anlatır. nazife anne ise çocuğunun üzerine titreyen ve onun için gerekirse en salakça şeyleri bile yapabilecek biridir. gene sıkıcıdır ve klişedir. ama polat'ın hangi zihniyetle yetiştiğini görebilmek için çok iyi karakterlerdir ömer baba ve nazife anne.

    deli hikmet ise bence bu üstteki karakterlerden daha içi dolu ve bize birçok şeyi gösteren karakterdir. yeri geldiğinde birçoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi insanları aşağılar küçük görür. yukarıda arkadaş örnek vermiş, yoldan geçen bir kıza kaşar diyebilecek kadar şerefsizlik yapabiliyor. bazen benim ali'den neyim eksikti, aslan amca beni almadı da onu aldı diye kendi kendini yerken görüyoruz. bazen kurduğu komplo teorileri doğru çıkıyor ama sıradan okumamış bir televizyon tamircisi olduğu için kimse ciddiye almıyor. deli hikmet karakteri türkiye'de çok fazla olan bir karakter. bunu güzel bir şekilde göstermişler.

    ankettekiler dışında ise aklıma birileri gelmiyor. hepsi bir şekilde başrolün gelişimi için rol oynuyor. kumarhaneye ses sistemi kuran hippi karakteri bile çakır karakterini tanımamız için senaryoya hizmet ediyor.

    kurtlar vadisi'nde şu olmasa iyi olurdu diyebileceğim bir karakter aklıma gelmiyor bence de yok zaten. ama gene de bakmaya devam edeceğim. buldum dediğim an güncellerim girdimi.

  • sevdiğinizi belli edin. hatta kör kütük aşık olduğunuzu farkettirin sonra geri sayıma başlayın...

  • 19 yaşındayken işlediği günahları yazdığı bir liste bulunmuş. 48 adet günah işlediğini yazmış bu listeye. bazıları şöyle verilmiş;

    - insanlardan tanrı'dan korktuğumdan daha çok korkmak
    - tanrı'nın evinde elma yemek
    - ölmeyi ummak ve bunu beklemek
    - annemi ve babamı evle beraber yakma tehdidinde bulunmak
    - kötü kelimeler, eylemler ve hayallere sahip olmak
    - kız kardeşimi çimdiklemek
    - annemlerin erik ve şeker kutusundan bir şeyler aşırmak
    - dorothy rose'a "yosma" demek
    - anneme hırçınlık etmek
    - kız kardeşime hırçınlık etmek
    - hizmetçilerle kavga etmek
    - dünyevi dertleri tanrı'dan daha çok umursamak
    - şapele gitmeyi ihmal etmek
    - arthur storer'i dövmek
    - eduard storer'dan kiraz çalmak
    - inancıma uygun yaşamamak
    - john keys'in şapkasının içine, ona batması için toplu iğne koymak

    dini bütün bir insan olmasının yanı sıra, storer'lere gıcık olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. bir de bacısını çimdiklemek olayı var ki, hem böylesine mütedeyyin olup hem de bacıyı çimdiklemek nereye konacak hiç bilmiyorum. sanırım bir de annesini ve babasını ev ile birlikte yakmak gibi çılgın arzuları olmuş ki ergenlik diye düşünüyorum ben.

    demek ki koskoca fizikçi de olsan, ergenliğini yaşıyorsun aga.

  • her sınıfta, atatürk'ün fotoğrafının yanına asılması gereken, simge görsel dir.

    sağlık sıhhat yerindeyken " kızları okutmayın, buluğ çağında evlendirin yoksa çok ayıp olur günah olur " diyen yobaz tipler, can boğaza gelince o okumuş kızların elinde şifa arıyorlar.

    yok mu depremi engelleyen, roketleri düşüren şeyhlerinin öğrettiği bir dua? oku, üfle, zımba gibi ol. niye namahrem eli değdiriyorsun vücuduna.

    edit: iftira attığımı söylemişler buyurun kendi ağzından dinleyin: video

    nasıl da saydırıyor hem okuyan, hem çalışan kadınlara.

  • --- spoiler ---

    armagan: zeliha yenge, vahit amcayla sen, yani nasil basladiniz?

    (o sirada vahit alt katta oglanlarla icmektedir. orada da ayni konu konusulmaktadir)

    vahit: anasiyla babasi, yirmi yas buyuk birisiyle sozlemislerdi tanistigimizda. ben kasaba pazarina elma indirdiydim. o da elma almaya geldi.

    zeliha: baktim, bu elinde elma kasasi, arkasi da bana donuk, oyle duruyor. surdan iki kilo elma versene, dedim. o zaman bana yuzunu dondu

    vahit: donmemle, yuregim yuregine zincirlendi sanki. gozleri urkek bi ceylan, yanaklari gul yapragi gibiydi.
    sikilaraktan guldu. ben de guldum.

    zeliha: oyle bi gulusu vardi ki... yani sanki boyle daglarin tepelerinden gurleyip gurleyip gelen sular boyle akti akti akti akti taa boyle icime doldu. soyle kana kana seyredeyim istedim. ikimiz bir oylece kalakalmisiz. sonra bana dedi ki

    vahit: yolu yok! benim kadinim sen olcan, dedim!

    zeliha: ya olmaz, dedim. ben baskasina sozluyum, dedim. oyleyse seni kaciricam, dedi.

    vahit: bizi vururlar, dedi. dedim, vursunlar. biz birbirimize boyle vurulduktan sonra ne yazar

    zeliha: dedi. eger elin elimde olacaksa, bayram yerine gider gibi giderim ben olume, dedi. ee madem oyle, kacir beni diyivermisim

    vahit: kacirdim ben de. istanbul'a geldik. tam uc sene bi akrabamin yaninda, tek goz odada yasadik. o oda var ya cocuklar...

    zeliha: o odaya biz kocaman bi sevda sigdirdik. o oda bizim peri sarayimizdi. sobamiz bile yoktu ama birbirimize sarilip oyle guzel isinirdik ki... bi cocugumuz olsun istedim, olmadi...

    vahit: yoksulluk... amelelik yaptim... zelihami doktor doktor gezdirdim. ne fayda... zeliham... kisir cikti.

    zeliha: aslinda... kisir olan vahit'ti... ona hicbi zaman diyemedim. diyeydim, kendini hic bagislamazdi yoksa... amaaaan, varsin dedim beni kisir bilsin.

    vahit: bizim memlekette, kisir kadina hor gozle bakarlar. biliyorsunuz... zelihami uzmesinler diye, burda ac kaldim, yine de memlekete geri donmedim! sevda ince istir evlatlar!
    --- spoiler ---

    bir daha!

    --- spoiler ---

    sevda ince istir evlatlar!
    --- spoiler ---

  • bir tane adam gibi entry okumadim, herkes komedyen mi olur memlekette arkadas. kisiliginizi koyacaginiz yeri sikim sizin.

  • (bkz: özgüven yapma telaşı)

    - hadesten body: başkalarından görüp etkilenme
    - necasetten body: çelimsiz vücudu yapılandırma. güvenlik görevlisi / çete elemanı olma
    - setr i avret: kadın derdine
    - istikbal i kıble: nasıl olsa iş oraya gidiyor, geliştirelim de kurtulalım
    - vakit: ergenlikten