hesabın var mı? giriş yap

  • internet cafeye polis baskın yapar ve counter strike oynayan çocuklardan birinin yanına gelir:

    +ver bakim kimliğini.
    -abi kimliğim yanımda değil valla.
    +ulan kimlik olmadan ben ne biliyim terörist misin nesin?
    -yok abi. ben kantırım zaten.

  • herkes bu adamı çılgın dahi, huysuz ihtiyar vb. diye güzelliyor ama katıldığı programda fatih altaylı'nın fransızca bildiğini hesaba katmayacak kadar aptal bir adamdır gerçekte.

    bilmeyenler için hatırlatayım, fatih altaylı'nın programında yusuf halacoğlu ile tartışırken, fransızca bir kaynaktan çeviri yaparken, o metinde yazmayan şeyleri uydurmuş ve kendi argümanlarını bu şekilde desteklemişti. daha sonra fatih altaylı metni görmek istemiş, burada böyle bir şey yazmıyor diye düzeltmiş ve sevan nişanyan da gak guk diye kıvırmıştı.

    herhangi bir tartışmada haklı gözükmek için muhatabının bilmediği dilde hikayeler uyduracak kadar ahlaksız ve moderatörün kim olduğunu bilmeyecek kadar da aptal bir adam bu. gözünüzde çok büyütmeyin.

    ekleme: @trulli, @amat ve @haberk2002'ye teşekkür ederim, videonun linkini bulup göndermişler:

    https://www.youtube.com/…atch?v=0xkrrysu9og&t=2824s

  • --- spoiler ---

    rickon'un zik zak çizerek koşmayı akıl edemediği bölüm olmuştur. zaten normal şartlar altında da bu akılla pek fazla yaşamazdı.

    --- spoiler ---

  • en düz anlatımı ile ''samurayların ahlak yasası'' diyebiliriz.

    sözlğük anlamı ile konuyu açarsak buşido, japonca'da "savaşçının yolu" anlamına gelen ve samurayların uyması gereken ahlak yasasıdır. bu felsefe, samurayların yüzyıllar boyunca yaşamlarını ve davranışlarını şekillendirmiş ve japon kültüründe önemli bir yere sahip olmuştur. buşido, dürüstlük, cesaret, onur, sadakat ve saygı gibi değerlere dayanmaktadır.

    samuray sınıfı, japonya'da 12. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar feodal bir kast oluşturmuştur. savaşçılar olarak eğitilen samuraylar, bağlı oldukları efendilere (daimyo) sadakat ve itaat ile tanınırlar. zamanla samuraylar sadece savaşçı değil, aynı zamanda sanatçı, filozof ve yöneticiler de olmuşlardır.

    buşido felsefesinin kökenleri 12. yüzyıla kadar uzanmaktadır. o dönemde samuraylar, zen budizmi ve konfüçyüsçülük gibi felsefi akımlardan etkilenerek kendi ahlak yasalarını oluşturmaya başlamışlardır. buşido, samurayların onurlu ve erdemli bir şekilde yaşamalarına ve savaşta cesaretle savaşmalarına rehberlik eden bir dizi ilke ve değerden oluşmaktadır.

    buşido'nun yedi temel ilkesi vardır:

    gi (dürüstlük): samuraylar her zaman dürüst olmalı ve sözlerini tutmalıdır.
    yu (cesaret): samuraylar korkusuz olmalı ve tehlike karşısında geri adım atmamalıdır.
    jin (merhamet): samuraylar zayıflara karşı merhametli olmalı ve onlara saygılı davranmalıdır.
    rei (saygı): samuraylar üstlerine, eşitlerine ve altlarına saygılı davranmalıdır.
    makoto (dürüstlük): samuraylar her zaman doğruyu söylemeli ve açık sözlü olmalıdır.
    chugi (sadakat): samuraylar efendilerine ve anavatanlarına sadık olmalıdır.
    meibyo (onur): samuraylar her zaman onurlu bir şekilde davranmalı ve şanlarını korumamalıdır.

    buşido felsefesi, 19. yüzyılda samuray sınıfının ortadan kalkmasına rağmen günümüzde de japon kültüründe önemli bir yere sahiptir. buşido'nun değerleri, birçok japon'un hala önemsediği ve yaşamaya çalıştığı değerlerdir. buşido, dürüstlük, cesaret, saygı ve disiplin gibi evrensel değerleri temsil ettiği için de tüm dünyada ilgi görmektedir.

    toparlarsak:

    buşido, samurayların ahlak yasası olan ve yüzyıllar boyunca japon kültürünü şekillendiren bir felsefedir. buşido, dürüstlük, cesaret, onur, sadakat ve saygı gibi değerlere dayanmaktadır. bu felsefenin temel ilkeleri günümüzde de birçok japon tarafından benimsenmekte ve yaşanmaya çalışılmaktadır. buşido, evrensel değerleri temsil ettiği için tüm dünyada ilgi görmektedir.

    (bkz: harakiri/@justin mcleod)
    (bkz: seppuku/@justin mcleod)
    (bkz: samuray/@justin mcleod)

  • bir rte beyanı. öyle değil aslında ama olsa şurda şaşıracak bi insan evladı da çıkmaz sanırım rte böyle açıklama yapsa.

    "görüyorum bazı yerlerde yumurtayı çok pişirip getiriyorlar. bakın özellikle kadınlarımıza sesleniyorum yumurtayı çok pişirirseniz bişeye benzemez hafif kayısı kıvamında olacak ki güzel olsun. biz evde hep böyle yiyoruz siz de öyle yapın. bunu sağlamak için dışarda kahvaltı yaptığınız mekanlara talimatı veriyorum bundan sonra yumurta hep kayısı kıvamında gelecek"

  • kadın kimliğinin film veya herhangi bir kurgu içerisinde aktif bir özne mi, yoksa erkekler üzerinden var olan bir nesne mi olduğuyla ilgili fikir veren bir test.

    özellikle kadınların erkekler dışında başka bir şey konuşmazken gösterildiği filmleri düşündüğünüzde durum biraz daha netleşiyor.

  • bu gemi şaka maka 1 ay kadar yanık vaziyette kalmış boğazda. "geceleri bile gündüze çevirdi" diye anlatırlar, o zamanlara tanıklık edenler.

    ayrıca kemal sunal'ın korkusuz korkak filminde, hemşire sevil ile birlikte çay içtikleri bir sahne var; bu sahnede, o sıralar arka planda, yani boğazda yanmakta olan bu gemi de görülebilir, biraz dikkatli izlerseniz...