ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
batuhan karadeniz
-
istikrarlı topçu. trabzonspor'da da kadro dışı bırakılarak formundan hiç bir şey kaybetmediğini bir kez daha gösterdi.
türkiye'nin italya'ya kaçan mültecileri yakalaması
-
akp, avrupa birliğinin bekçi köpekliğini yapmaya devam ediyor.
eve 106 bin tl elektrik faturası gelmesi
-
dün itibariyle, eve gelen 895 liralık elektrik faturasına itiraz etmek için elektrik idaresine gittiğimde, "895 liranın az olduğunun ben de farkındayım, biz onu 1.895 yapalım, konuyu komple kapatalım" noktasına geleceğimi hiç düşünmezdim.
fatura itiraz bölümüne çıktığımda görevli arkadaşa tesisat numarasını verdim ve kendisi ekrandan bilgileri kontrol etmeye başladı,
- bu fatura haricinde yeni faturanız da çıkmış. (hafiften gülüyor)
- o ne kadar?
- 106.000 lira, ahahahaaa.
- ne, 106.000 mi? ahahahah.
- evet, 106.000, puahahahah.
- ahahahahhah.
manyak gibi güldük böyle karşılıklı, benim niye delirdiğim belliydi de, memur arkadaşın durumu daha karmaşıktı. iş stresinden ziyade facebook'taki "eğlenerek para kazanmak artık çok kolay" reklamlarından buralara düşmüş gibiydi, memurluğu da hobi olarak yapıyordu belli ki. ama ne olursa olsun dışarıdan bakıldığında mutlu bir çifttik biz.
eve dönerken, bu duruma neyin sebep olabileceğini uzun uzun düşündüm, aklıma elektrik mühendisliğinden yeni mezun olmuş arkadaşı aramak geldi, aradım ve durumu anlattım, biraz düşündükten sonra "100'lük ampul çok yakıyor olabilir abi" dedi, akabinde ikimiz de sustuk karşılıklı, uzun bir sessizlikten sonra sesi titreyerek "abi okulda bir şey öğretmiyorlar bize" dedi, eğitim sistemine lanet ederek kapattım telefonu. temizlikçi kadın, mutfaktaki prizde elektrik kaçağı var dediğinde, tüm şehrin elektriği tünel kazıp benim evdeki prizden kaçıp gitmiş olabilir miydi? aklımı kaçırmak üzereydim.
nihayetinde 106.000 lira ödenecek bir para değildi ama eve döndüğümde son bir umut, kışlık montların ceplerini karıştırırken buldum kendimi, sonuç hüsrandı. görünen o ki şartlar beni en istemediğim sona doğru itiyordu, elektriği iade etmek...
napıyoduk lan, saçı kazağa mı sürtüyoduk?
http://t1308.hizliresim.com/1d/j/rk45p.jpg
tarsus'taki esrarengiz kazı
-
kazıyı bütünüyle aydınlatamasa da en azından bir ışık tutacağına inandığım bir bağlantıya ulaştım. inandığım diyorum çünkü sadece kişisel görüşüm, bir delile dayanmıyor. british museum'un online arşivinde türkiye başlığında 79 bin eser var ve bunların tam 900'ü 81 ili bulunan ülkenin orta popülerlikteki bir ili olan mersin'in 13 ilçesinden biri ilçesi olan tarsus'a ait. tarihi eserler ile ilgili temel düzeyde bir alakaya sahip herkesin, british museum'un dünyanın her bölgesinde bulunan her yeni eserin ilk alıcısı olmak için büyük bir çabasının olduğunu bilir. yorumu size bırakıyorum.
https://www.britishmuseum.org/…/search?place=tarsus
evde tost yapıp işyerine getiren varoş kız
-
ofiste yeşil elma kemirip "çok fena şehirliyim ben" diyen kızdan çok daha samimidir.
alex de souza
-
twitter'da "kaptan evde kaptan kim? sen mi daianne mi?" sorusuna "ben.ama daiane başkan..hahahahahahahaha" yanıtını veren kaptan.
iphone 7 product red
-
iphone 7 ve iphone 7 plus için 128 ve 256 gb seçenek sunulmaktadır.
fiyatları normal iphone'lar ile aynıdır.
hıv/aıds ile mücadele programlarını desteklemek üzere the global fund’a katkıda bulunmaları güzel bir uygulamadır.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
evde cok sık pisirilmeyen kabuklu bir deniz urunu pisirilmistir o gun.
+ yemem bunu.
- daha önce beğenmiştin?
+ bu tadı kez güzel gelmedi, bilmem.
- senin bu beğenmediğin yemeği hayatında hiç görmeyen cocuklar var dunyada!
+ cok sanslilarmis.
voyage sorgun
-
1 saat içinde 3 farklı sağlık sorunu yaşayan yazar ortaya çıktığına göre ya çok fazla sağlık sorununa yol açan bir otel, ya da reklam yapan otel.
avrupa'da meyveyi taneyle alıyorlar
-
muzun kilosu 1 euro
portakal 2 euro
çilek bahçesinden gidip toplayabilirsin kilosu 3 yada 4 euro ( bahçede yemek serbest )
kiraz bahçesinden gidip toplayabilirsin 4 euro kilosu ( bahçede yemek serbest )
şeftali kilosu 2 euro
armut 2-3 euro arası.
kavun 2.5 euro tane
karpuz 2-4 euro arasi tane
üzüm kilo 3 euro
egzotik meyve olan avakado tane 1 euro
avrupa halkı parası yetmediği için değil, kendisine yetecek olan neyse onu alıyor. isteyen kasayla alıyor, kimseye engel olmuyorlar. adam tek başına yaşıyor, 2 portakal bir muz alıyor. bizim türkler gibi, 7 nüfus bir evde yaşamıyorlar. avrupa'da yaşayan türklerin dolapları doludur. derin dondurucuları et, tavuk vs doludur. kilerleri var burdaki evlerin genelde ve kilerlerde bakliyat, atistirmalik vs doludur.
avrupa halkında böyle eve gıda stoklama olayı yok biz türkler gibi. adamlar hem israf etmiyor, hem ihtiyacı kadar alıp taze tüketiyor. markette 10 tane ekmek alınca sizin yabancı olduğunuzu anlıyorlar avrupa ülkelerinde. adamlar markette yarım ve çeyrek kavun, karpuz satıyorlar ve tek yaşayan insanlar bunu alıyor ve koca karpuzu alıp, çürütüp çöpe atmıyor.
maalesef bizim çomarlar, ömür boyu çomar kalmaya devam edecekler. bu çomar tayfasını en iyi anlatan söz budur;
insanoğlu nâziktir, ağır sözü kaldırmaz, eşek dersin kızar da, bin sırtına aldırmaz!
edit: malın biri "türkiyeden daha pahalı. kuru çevirince pahalıya geliyor" yazdı. yukarıda bu çomarlar, ömür boyu çomar kalacak demiştim dimi.