ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: şaka yapmıyorum ülkücüyüm
ilk entry:
yemin dahi edebilirim
ccc mhp ccc
sorularınızı alayım
ikinci entry :
32 artı 8 =?
ssg'ye nasıl ulaşabilirim
-
(bkz: yanlışlıkla formatın anasına ulaşmak)
edit: tahmin edildiği üzere ilk entry uçmuş. hatta ilk entry'i giren arkadaş da uçmuş. olsun, canı sağolsun.
mac pc'lerde fan olmaması
-
apple fanları yetiyordur. ondandır.
11 temmuz 2022 euro dolar eşitlenmesi
-
türkiye için oldukça kötü bir durum. bizim en büyük ithal kalemlerimiz dolar üzerinden iken en büyük ihracatımız euro bölgesine yapılıyor. arbitraj avantajımız maalesef kayboldu
yeni evli çift aktiviteleri
-
sürekli kahvaltı edip ardından türk kahvesi içmek. bakınız benim face'de birbirleriyle tanışıklığı olmayan 3 tane yeni evli çift var, hemen her gün benzer bir fotoğraflarını görüyorum. anladığım kadarıyla yiyişmekten yemek yapmaya fırsat bulamıyorlar, günde 5 posta kahvaltı edip kahve içiyorlar. ha bi ortak nokta da hepsinin kahvaltısının baştacı: üzerine bal gezdirilmiş kuruyemiş tabağı.
arkadaşım siz sabah akşam ballı badem-ceviz yer durursanız, vuruştan başka bi aktivite edemezsiniz zaten. gerçi bu da olumlu da ileride birbirinizden cabuk sıkılırsanız diye söylüyorum.
bak geçen bu çiftlerden birisi sinemadan yer bildirimi yapmışlar, altına da "gesmelere geldik ama filmden sıkıldık eve geçiyorus" yazmışlar. kesin patlamış mısırın balını az buldunuz, diye yorum yazdım, face'den sildiler beni, "koci?le duştan sonra kahvaltı qeyfi" adlı albümden mahrum bıraktılar beni ona yandım amk.!
that's what she said
-
aslında türkçe çevirisini "anan da öyle diyordu" diye yapabileceğimiz muhabbet. lakin ingilizce versiyonunda hakaret içermez, daha çok nüktedan bir tavır vardır. birebir çevirisi "o(dişi) da öyle demişti" dir.
mesela:
oha bayaa büyükmüş diye yorum yapan birine, "thats what she said" denebilir.
konuyla ilgili olması açısından starwars filminde geçen thats what she saidler:
http://www.youtube.com/watch?v=6frhjirj_fs
ve favoriler , officeden:
http://www.youtube.com/watch?v=t1g6q3bed60
edit: office linki sürekli darbe yemekte.
bir sene sonraki edit: video tabi yine yalan olmuş, youtube da "office thats what she said" diye aratın çıkan videoları izleyin. bir örnek:
http://www.youtube.com/watch?v=ezxdgdrgumu
samsun'da şehre inen domuzu taşlayan insanlar
-
samsun'u düşman askeri işgal etse aynı tepkiyi vermez.
1 milyar dolara 1 yıl eşek taklidi yapar mısınız
-
nerede yapılacağına göre değişir, bazı yörelerde sıkıntı olabilir
erdoğan'ı sevmeyenlerin ortak özellikleri
-
(bkz: beyin)
hayata dair gülümseten detaylar
-
kafamda dönüp duruyor birkaç haftadır, yazmasam olmazdı. bir yerlerde durmalı, yazıya aktarılmalı.
iki üç hafta kadar önce. bornova metro'da indim, küçükpark'ın içinden yürüyorum.
biraz karnım kazındı. küçükpark meydanda, seyyarda hotdog satan biri var. eve gidinceye kadar açlığımı yatıştırsın diye bir tane hotdog alayım dedim. yanaştım tezgaha verdim siparişi, bekliyorum.
o esnada iki küçük çocuk yanaştı, abla-kardeş olabilirler bilmiyorum. kız olandı sanırım dedi ki: abi bu paraya iki tane gelir mi?
ellerinde 5 lira kadar para var, iki tane almak istiyorlar. hotdog'un da tanesi 5 lira.
ben, acaba tersleyecek mi, kovacak mı diye merakla satıcı arkadaşa bakarken, arkadaş hiç çocukları bozmadan "gelir" dedi.
orada içime bir huzur, mutluluk doldu o çocuklar için.
verdi benim siparişi, sonra o çocuklarınkini hazırlamaya başladı.
siparişimi aldım, uzaklaşıyorum ama dayanamadım uzaktan izlemeye başladım.
gerçekten de hiç malzemeden de kısmadan, o çocuklara iki tane hotdog hazırlayıp verdi. iki küçük çocuğu mutlu etti oracıkta.
selam olsun buradan o güzel arkadaşa. kazancı bol olsun. eminim ona dönüşü fazla fazla olur bu iyiliğin.
yolunuz düşerse, küçükpark'tan geçerken o arkadaştan hotdog alın lütfen. iyi insanlar kazansınlar.
bahçeşehir fen ve teknoloji lisesi
-
(bkz: imam hatipler kapatılsın)
tony stark'ın bruce wayne'den daha akıllı olması
-
iki karakterin çözüm üretme ve düşünce biçimleri farklı.
mesela hulk'u ele alalım. batman'in dünyasında hulk varmış gibi düşünelim.
tony, hulk'a karşı nasıl bir önlem alıyor? uzaya bir hulk durdurucu iron-man elbisesi gönderiyor,
ihtiyaç olduğunda uydudan kıyafetini çağırıp, hulk'u döverek ve binalara zarar vererek, hulk'u durduruyor (her seferinde işe yaramayabilir)
aynı durumda bruce ne yapardı peki?
hulk'un anasının, bacısının yerini bilir, en sevdiği müziği, en rahatladığı ortamı araştırır bulurdu.
hulk kontrolden çıktığı anda, hulk ile kazanıp kazanamayacağı oldukça şüpheli bir yumruklama savaşındansa
hulk'u insan haline geri getirmeyi başarırdı.
tony, her sorun için, kaba kuvvetle sonuçlanacak bir savaş makinesi icat etmeyi planlayan bir dahi iken
bruce, her sorunu, o sorunun öznesine göre özel planlar yaparak çözmeye çalışan bir stratejisttir.
pet şişeye evden su doldurup çantasına koyan kız
-
biz tupper kullanıyoruz, damacanadan şişeye su koyma ve dışarıya çıkarken yanımıza alma işi bana ait. buzdolabında duruyor genelde su dolu tupperware şişem hazırda. sırt çantam hep yanımda oluyor, çıkarken atıyorum içine suyu. ha unuttum diyelim veya şişede su bitti, eğer bim şok a101 migros bilimum süpermarketler varsa hemen girip oradan suyumuzu tedarik ediyoruz. avm içinde isek genelde alt katta carrefour veya migros olur, oradan alıyorum suyu. en sevmediğim şeylerden biri, maliyeti-değeri düşük ürünlerin fahiş fiyata satılması.