hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: moskovadayım az önce diskodan geldim soruları

    1.alayım piçler

    8.hangi moskovadaydın ? spartak ? cska ? dinamo ? torpedo ? fc ?

  • abimin bana yaptığı eziyettir. annemle babam evde yokken bööööö diye yavaş yavaş üstüme gelip psikolojik gerilim yaratıyordu, altıma sıçıyordum. ulan ne korkutuyorsun de mi. korkuyoruz işte. sonra gelip seviyordu manyak mısın lan ne korkuyorsun diye, iki dakika sonra yine böölüyordu. hayır yani amacın ne kardeşim? korkuyoruz da korkmuyoruz mu dedik? ha gerçi aynısı ben de minik kuzenime yapıyorum o da altına sıçıyor. babadan oğla nesiliz herhalde.

  • gelenkesel olarak bidonları deviren katil için sabri bey;

    "allahın cezası haydut. gidişin olur da dönüşün olmaz inşallah. (cafer'e dönüp) topla sende şu pislikleri hemen, dikilme ayakta."

    ve bir bizimkiler klasiği;

    "şükrücüm uyandın mı?" "nazancım geldin mi?"

  • tek başına yabancı kontenjanını doldurmuştur.

    cristian-----mark----------junio

    ---------nascimento---------

    oliveira---------------baroni

  • "türkücüler suya sabuna dokunmaz, ozanlar olana bitene duyarlıdır" demiş bir de.

    söz konusu neşet ertaş olunca, muharrem ertaş'ın oğlu, aşık geleneğinin son güçlü temsilcilerinden biri, kendimi tutamadım. bu şahıs çıkmış insan düşünmeli diyor, türküler basit sözlerle nakaratlarla mı yazılıyor sanıyorsun dümbük.

    o türküler dede korkut masallarından beri kullanılan imgeleri kullanan türküler, toplumsal yaşamla ilgili eleştirileri korkmadan söze döken ozanlar varken senin nefes alman bile boşuna.

    bir tek örnek vereceğim, "manda yuva yapmış söğüt dalına" ile başlayan türkümüzü bilmeyen yoktur. bu türkü başlık sistemine , ağalık düzenine bir başkaldırıdır.
    manda zengin , yaşlı kocayı, söğüt körpe gelini ifade eder. parasını verdim bedava mı sandın denilen şey gelindir. tiridine bandım ( yemeğin işe yaramayan su kısmı) ve yavrusunu sinek kapmış ile anlatılan yaşlı kocanın körpe gelinle beraber olmasının sonuçları ve doğa yasalarına aykırı olduğudur.
    ironi burada uçuk kaçık bulunan sözlerin arkasındaki derin anlamlarıdır. bu arkadaşın anlamasını beklemiyorum, ama neşet ertaş için söylediği sözler için onun, ataları mezarlarından kalkıp , dadaloğlu, karacaoğlan, aşık veysel , köroğlu.... kopuzlarıyla döverler adamı..
    yürü vre..

  • yanlızca üçağız koyu'nda demirlemiş olan ufak tekne veya motorlarla ulaşabildiğiniz,daha teknedeyken bile kafanızda orası hakkında önceden oluşmuş olan tüm şüpheleri silebilen;insana "iyiki de gelmişim be buraya" dedirten ve kesinlikle daha önce gittiğiniz hiç bir yere benzemeyen harika yer.buralarda konaklamak isteyenlerin ilk tercihi adını tepesindeki kaleden alan ve bilmem kaç bin yıl önceki bir depremde sular altında kalmış olan simena antik kentinin kalıntıları üzerinde ve çevresinde(antik kent kalıntıları üzerinde dalış yapmak malesef yasaklanmış)kurulmuş olan kaleköy olmalı. sanırım bir sonraki yaza kadar tüm soğuk,karanlık,yağmurlu kış günlerinde tuzlu denizdeki lahitlerin yanında yüzmeyi,kahvaltıda müthiş lezzetli menemenleri yerken yüzüme çarpan güneşi,hamakta tertemiz havayı içime çekmeyi ve en çok da hayatımda gördüğüm en güzel yakamoza karşı sevgilimle sahilde oturup bir şeyler içmeyi özleyeceğim...