hesabın var mı? giriş yap

  • niye cümle içinde duraklattığını buldum. ilk bakışta "nokta mı lan o?" deyip bir duruyorsun seni afallatıyor öyle duraklatıyor. sonra "haa kuyruğu varmış" deyip devam ediyorsun.

  • abarttığımı düşünenler olabilir fakat türk spor tarihinin milli takımlar kategorisinde gördüğü görebileceği en güçlü en dirençli, mental açıdan çelik gibi ve kırılmayan tek takımı bu takım olabilir.
    farklı branşlarda iyi takımlara iyi kadrolara hep sahip olduk fakat sert deplasmanlarda rakibin bilendiği maçlarda kritik final ya da yarı finallerde hep mental açıdan kırılırdık.
    ama bu takım kırılmıyor, vuruyorlar fakat öldüremiyorlar.

  • ahanda en uyuz olduğum müşteri tipi gel hele keke gel bak ne anlatıcam şimdi. te yazın ramazan bayramı haftası diye siparişi yüklü girdik 2 tır geldi. o malları atana kadar canımız çıktı. ardından her yeri domestosla cifle dip köşe bucak temizledik. temizlik arabamız var 3-4 tur dönmüşümdür. herşey bitti tam kasaya geçicem o da ne müşterinin biri geldi yerler cips içinde herkes basıyor süpürge varsa süpürün yazık dedi. lan dedim ne cipsi amk 1 saattir temizlik yaptım her yer cillop demeye kalmadan ne göreyim abartmıyorum ekmek dolabının ordan içecek reyonuna kadar yaklaşık 30-40 adım yerler cips kırıntıları.

    ama nası çıldırdım nası gözüm döndü bulsam yapanı orada sikicem o sinirle. neyse 10 dakkada süpürüp temizledim söylene söylene ama sesli söyleniyorum ki şayet duyuyorsa utansın pezevenk yok efendim nerdeee bunların ar damarı çatlamış ar damarı. kasaya geldim bir araba yanaştı elinde bomboş cips paketini uzattı "ben bunu yödim göçsene gasadan" bi de böyle parmağını ağzına sokup dişinin kenarında kalan cipsleri de yiyo herif gözlerimde etna yanardağı patladı amk şimdi ben bu sığıra neyi anlatacam da anlayacak olm. o günden beri adamın adı yaban kaldı. mına kodumun keltoşu. kel sözlük yazarlarını tenzih ederim sözüm size değil canlar.

  • 1 yaşından küçük bebeklere verilmemesi gereken nesne. arıların bal yapmak için nektar toplarken botulizm sporlarını da* beraber alıp farkında olmadan bal yapımında kullanılabilirler. yetişkinlerde bu bir besin zehirlenmesine yol açmasa, gerek savunma sistemi gerek mide asidi bu bakterilerin zarar vermesine engel olsalar bile bebeklerde böyle bir savunma sisteminin henuz gelişmemiş omasından ötürü bir bebeğin ölümüne yol açabilecek yiyecek

  • türkiye'deki işletmeciler niçin kendilerine belli miktarda ciro ya da müşteri sözü verilmiş gibi davranıyor sorusunu akla getirtmektedir.

  • yeni yetme yazarlar için olsun, amatörler için olsun, yazacak ya da yazılmış herhangi bir şeyi olan herkes için son derece faydalı olabilecek bir fırsattır. dünyanın çoğu yerinde benzer oluşumlar var ve ben bu konuda ilk atılımı amazon'un türkiye'ye gelişinde yapacağını umut ediyordum. sonuçta kindle direct publishing çok büyük bir olay ve bunu kullanmak isteyeceklerdir, diyordum. olmadı. piyasa cinius gibi matbaadan bozma küçük esnafa kalmıştı maalesef.

    yazarlık hevesi olan birinin bu piyasaya yalnızca yeteneğiyle girmesi oldukça zordur. elinizde dünyanın en değerli eseri de olsa, sizi tanımayan bir yayınevine başvuru yaptığınızda, yalnızca o gün yayınevine gelen onlarca başvurudan biri olursunuz ve zaten işi başından aşkın olan ya da tek derdi mesai doldurup ortamlara akmak olan, yeni eserlerin incelenmesinden sorumlu kişi/kişiler, sizin en az aylarca uğraştığınız eserinize on dakikadan fazla vakit ayırmaz. bunun için ilgili kişileri tanımalı, onlar tarafından tanınmalı ya da onlara size ayıracakları fazladan zaman için bir karşılık sunmalısınız. kısacası daha önce bir yerde bir eseriniz çıkmadıysa, torpil ya da rüşvet haricinde pek şansınız yoktur.
    bu tarz "özel basım üreticileri" genelde umut tacirliğinin ötesine geçmezler. genelde mottoları "bana para ver, istediğini basarım" ayarındadır. biraz para verebilirseniz basmayacakları şey yoktur. bu kurum ve kişilerin bastığı eserlerde de para haricinde hiçbir kıstaslarının olmaması, onlardan çıkması muhtemel güzel eserlerin de ezici çoğunluğu oluşturan vasat eserlerin arasında kaybolacağı anlamına gelmektedir maalesef.
    doğrudan yayıncılık olayının farkı, en azından bu durum için sizden -çok fazla- para istenmemesidir. başka türlü yayınlanma şansı bulamayacak eserleriniz bu sayede en azından okuyucuya ulaşma imkanı bulur ve küçük esnaf tarafından çok dolandırılmamış olursunuz.

    ben ilk kitabımı basacak bir yayınevi bulmak için 10 yıl bekledim. ikinci kitabım birinci yılını doldurmadan yayınevi buldu; üçüncü kitabım daha yazılmaktayken onay aldı. eğer böyle bir imkanım on üç yıl önce olsaydı, bugün farklı bir yerde olurdum. daha iyi mi daha kötü mü olacağı konusuysa beni hep düşündürür. çünkü ilk romanımı bastıramadığım 10 yıl boyunca bazen parça parça bazen baştan sona değiştirdim; 10 yıl sonunda üç defa baştan yazılmış ve en az kırk defa elden geçmişti. şimdi okumaya utandığım ilk halini o gün bastırsaydım, belki o kadar ağır eleştirilerle karşılaşacaktım ki bir daha yazmaya cesaret dahi edemeyecektim. diğer yandan, belki de on yıldan fazla beklemem gerekecekti ve artık aramaktan yılmış olacaktım. bu da bir ihtimal.

    özetle, efendim, bu başlığa girdiyseniz muhtemelen uzun zamandır bastırmak istediğiniz bir kitabınız var ve bu hizmetin uygun bir alternatif olup olmadığını düşünüyorsunuzdur. haddim olmayarak tavsiyem, eğer gerçekten kitabınızın beğenileceğinden eminseniz, ve bildiğiniz tüm yayınevlerine eserinizi uygun biçimde teslim edip olumlu cevap alamadıysanız, dünya gözüyle eserinizin basıldığını görmek için bu hizmeti düşünebilirsiniz. ama benim tavsiyem eseriniz üzerinde biraz daha çalışmak, onu sizi acımasızca eleştirecek kişilere sunup sizi yerden yere vurmalarını beklemek, bu sayede gelişerek daha iyi bir eser elde etmeye çalışmak yönünde olacaktır. ben iyi bir yazar olduğumu iddia edemem, sadece şanslı bir ana denk geldim. siz benim kadar şanslı olmayabilirsiniz. bunu çabalayarak telafi etmek durumunda kalmanız kuvvetle muhtemeldir, maalesef.

    edit: çok mesaj geldiği için yazıyorum; ilk kitabım "düş cambazı", ikincisi "dost a.ş." çıkmak üzere olan da "marslı rahipler" olacak.

  • arabanın durduğun an ile motorcunun çarptığı an arasındaki zaman boşluğuna bakılırsa motorcu çok hızlı gelmekte. ayrıca yaya geçidi olan bir yerde duran araç yanlış bir şey yapmamıştır.
    vefat eden kişiye allah rahmet eylesin.

  • isterseniz kusura bakın ama çoğunuzun zeki kadın neyine oğlum? siz o kadını kaldıracak potansiyele sahip misiniz de?

    edit: lan oğlum kendinizi metheden mesajlar yazıp durmayın. erkeğim amk. bi de bir özellikler yazıyorsunuz, şöyle zekiyim böyleyim diye, gerçekten zeki olsanız benim kadın olduğumu düşünür müydünüz lan?