ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
9.sınıftayım peder "takdir getir bilgisayarını yenilicem" dedi. ben de getirdim, geldi f5'e basıp gitti.
yaran fıkralar
-
post-mortem isimli filmde geçiyordu:
bir adam günah çıkarmak ister.
-peder, bir günah işledim!
-ne günah işledin?
-dün plajda sevgilimin göğüslerini elledim.
-mayosunun üstünden mi yoksa altından mı elledin, evlat?
-üstünden, peder.
- çok salaksın, ikisinin de günahı aynı!
zorlu center'daki 17 milyon dolarlık daire
-
o nasıl bi boğaz manzarası ben ankara'daki evimden daha iyi boğaz manzarası görebiliyorum..
mutsuzluğun formülü
-
kafanin calisir, alginin acik, vicdanin islevsel vaziyette olmasi.
mauro icardi
-
türkiye'ye gelince terkedildiği için türk statüsünde oynaması gereken futbolcu.
erken çıkmasınlar diye madencileri ocağa kitlemek
-
"kilitlemek" sığmadığı için kestim orayı. yine de anlaşılıyor sanırım?
"türkiye taşkömürü kurumu, zonguldak’taki maden ocağının asansör kapılarını mesai saatlerinde işçilerin üzerine kilitliyor. gerekçe işçilerin mesaiden erken çıkmasını engellemek. uygulamaya isyan eden genel maden-iş sendikası kilidin kalkması için iş mahkemesi’ne başvurdu".
olm bin yıl daha bi sik olmaz bu ülkeden. kesin.
(bkz: birileri ölmeden sallanamayacak olaylar)
(bkz: türkiye)
lan gerçi ölseler de 2 güne unutuluyor. o da ayrı.
ek: ambulanstan önce polis geliyorsa
ek2: (bkz: 11 eylül 2014 faruk çelik açıklaması)
sinema üzerinden medya eleştirisi yapan filmler
-
tabir-i caise kendi ayagina sikan filmleri ekledim.
-kliseleri yerle bir eden
-hollywood mutfaginin icinden tum pislikleri gosteren
-sektoru kendi icinden elestiren
-yapmasi cesaret gerektiren
-gise basarisi gibi derdi olmayan underated
-medya, sinema ve sektor elestirisi iceren
filmleri sectim. listeden ziyade benzer turde filmleri siralamaya calistim.
not: fight club cogumuz icin sorgulatan bir film olmustur.
--- spoiler ---
oncu filmlerden biri suphesiz ki network filmidir. tanri modunda kanal sahibini once ses, sonra goruntu olarak varligini kavrariz. dunyanin, sokaklarin suca karsi ilgisizligi uzerinden bir uyanis bekler spiker. istemese bile o da reyting aracidir ve kanali elestirmedigi surece televizyonu, medyayi, duyarsiz insanlari elestirebilir. zeitgeist´ te de karsimiza cikan tirad´i izleyiniz. barton fink filmi de benzer sekilde hollywood`u elestiren basarili bir kara filmdir. yazarin uretim zorluklari, mantiksiz estetik ozurlu yapimcilar sembollik bir dille anlatilir. cehennemi animsatan otel odasi, fasist bir generale donusen yapimci bir film bu kadar kolay ortaya cikmamali elestirisi yaptirir. uretimin imkansiz oldugu kisa sureler, piyasa icin sacma sapan film senaryolari ile basarili bir filmdir. yaratıcı bir insanın kendisini nasıl zorlayıp da bir eser vermeye çalışırken alıcı kişininse aksine ne kadar sığ şeylerden hoşlanabileceği görüşü resmen sinematik olarak gösterilmiştir. sanat eseri tadında müthiş bir film...the player de hollywood´u tekinsiz bir banliyo ortamiyla izleyiciye sunar. bir cinayet, senaristin ´yildiz yok´´mutlu son yok´ sartlarina ragmen nasil klise hale getirildigini goruyoruz. sunset blv. filminde eski bir yildizin psikolojisini nasil yiprattigini goruruz. kacinilmaz silah goruluyorsa patlar dusturu isler. cinayet, dedektifler ve femme fatale ile basarili bir film-noirdir.
wag the dog ise beyaz saray skandalini ortmek icin medyanin nasil kullanildigini gozler onune seriyor. 50 yil oncesinde bile aptal kutusunda insana sunulanlarin nasil kitleler tarafindan sorgusuz sualsiz kabul edildigini goruyoruz. quiz show ise gunumuzde de gordugumuz bilgi yarismaklarinda donen entrikalari gozler onune seriyor. seyircinin gormek istedigi yarismaci tipi, hayallerini susleyen belki de kendiyle ozlestirdigi yarismaciya olan bagimliligi goruyoruz o kadar ki itiraflara bile inamakta zorlanan gozu boyanan bir kitle soz konusu. they shoot horses don't they filminde sektor bitmek bilmeyen bir dans pistiyle aktariliyor. odul icin olumune dans eden insanlar, sinir bozan bir atmosfer. mad city paparazilerin reyting ugruna feda ettigi bir insanin hayati uzerinden bir ozelestiri yapiyor. olay gercek ama skandallar her zaman daha cok sattigi icin benzer gercek olaylar hala yasaniyor. artist ise nostalji sevgisini one cikartip duygu somurusu ile oskara kosan bir film. artik cogu film bu yontemi kullaniyor. klasik muzige saygi, caz muzige saygi ya da eski yontemlere saygi sanat olurken 80´lere duyulan ozlem retro aski olarak populer kulturun bir yansimasi olarak goruluyor. fotoğraf makinesi bulunduktan sonra ressamlar artık hiç bir şeyin eskisi gibi olamayacağını savunmuşlardı, sonrasında ise siyah beyaz sessiz filmler çıktı zamanla sinemada aynı duygusal yaklaşımlar başladı (hatta picasso'nun kübik resimleri sinema sahnesi gibi tuvalde de üç boyutlu görünümün sergilenebileceği inancını taşır, yani bir bakıma sinemaya eleştiri içerir) . gelişimi kabul ediyorsanız değişimi de kabul etmek zorundasınız. filmde beğenmediğim nokta artistin yaşamına fazla odaklanılıp, onun gibi düşünüp yeninin yıkıcılığından dem vurulmasıydı. (gerçi yer yer inatçılığını da eleştirmişler ya) ilk tekerleği yapıp gelişime olanak sağlıyorsanız bir öncekini yerini bir sonrakinin gelmesini de sindirmeniz gerekmektedir. yani kisacasi bu ikiyuzlulugu oskar alarak elstiren ir film. tabi benim filmde gormek istedigim bu. tiaknmisligi teknolojiye baglayip ihtiyarlar gibi sizlanan bu tur yapimlarin yaninda gorsel efektelerin sonuna kadar kullanildigi filmler 1 sene sonra 13 dalda oskar alabilir.
truman show panoptik yarismalarin dogasina bir gonderme truman sendromundan hareketle truman ile beraber buyuyen bir neslin kurtulustan sonra "ben simdi ne izleyecegim ?" sorusu manidardir. kuvette bile izlenilen truman aslinda izleyicilerin kendi yansimasidir. truman´in sozleri hayallerini susler ama onlar da sudan korkarak acilamazlar. televizyon onlar icin oksijen kadar hayatiyken yonetmen herkes icin tanri modundadir. synecdoche, new york simulasyon bir dunyada film icinde film olarak ilerler. oyuncular ve gercekler ic icedir sehir bile bir setten ibarettir. simone ayni sekilde sanal bir yildizin insani nasil yaniltigini goruruz. yansima birer gercek olarak kabul gorur. 39.90 de benzer olarak her seyin satilik oldugunu savunur. olurken gordugumuz mutlu son bile bilincaltimiza yansiyan bir tabela goruntusunden fazlasi degildir. amerikan ruyasini fransiz ezgileriyle sunulurken deneysel bir filmdir.
natural born killers ve nightcrawler halkin siddete olan bagini gozler onune serer. seri katiller, vahset goruntuleri parmak arasindan izledigimiz yasakli ama cekici goruntulerdir. bu sahneleri sunan ve onlari ceken arasindaki iliskileri goruruz bu iki filmde.
the insider yasakli ama en cok satan, uyari yazilarina ragmen vazgecilmez reklam urunu olan sigara hakkinda gercekleri yansitir.
100 numarali adam en sevdigim kemal sunal filmlerindendir. sadece televizyona cikip herkesin duzenbazligini anlattigi sahne bile ikiyuzluluge gulen ama aldiklari urun bozuk cikinca kizan kitleye bir elestiri icerir. halk kahramanini cikartan onu dibe vurduran da izleyicidir. kolay kandirilir ama asla kendisine ozelestri getiremez teyzenin politikacilari kastederek ben sizin evladinizim diyen kim varsa kazik atti demesi aslinda ozelestiri icerir. yonetenleri, evimize giren urunu bile kendinden diye secen halk aslinda bakkal, kasap tarafindan surekli kandirilir ve bu bir dongu icerir. bu zorbalari yaratan zaten kendileri olmustur.
bonus: black mirror
--- spoiler ---
unuttuğum varsa eklerseniz sevinirim
hayvan gibi kullanılırken tedavülden kalkan ürün
-
(bkz: antik.eksisozluk.com)
yanlış yere park edilen arabanın pert edilmesi
-
hadi itiraf edin hepimizin istedigini yapmis siyah arabanin sahibi.
sitede oturan basketbol seven kıvırcık ergen irisi
-
sırt çantası ve bilgisayar kulaklığıyla dolaşmaktan zevk alır. hafta sonu yüzme kursuna gider.
2017 yılından harp okulları manzaraları
-
twitterda yayınlanan fotoğraflara konu olan manzalardır.
kapatılan harp okullarının yerini alan milli savunma üniversitesi'nin öğrencilerinin hali şu şekildeymiş.
http://i.hizliresim.com/lygwoo.jpg hava kuvvetleri komutanı geçerken selam vermeyen askeri öğrenciler
http://i.hizliresim.com/r3yojm.jpg atılan subay adaylarının yerine gelenler bunlarmış
http://i.hizliresim.com/qayje3.jpg
http://i.hizliresim.com/vbyvjz.jpg
http://i.hizliresim.com/1l7lgj.jpg
torpille buraya girdiğini söyleyen bir öğrenci : http://i.hizliresim.com/ydv7vk.jpg