hesabın var mı? giriş yap

  • gümrük sınırı düştü ama çok şey değiştirmedi. çoğu koşulda hala avantajlıdır.

    önceden satın aldığınız ürün 75€ altında ise kdv düşerdi (almanya için sanırım %16) sayılar kesin değil ama örnek olsun;

    -70€ ise vergi düşer, 65€ olurdu, ücretsiz kargo ile direkt evinize gelirdi.

    -100€ ise vergi düşer, 85€ olurdu, türkiye'ye girişte gümrük vergisi gelirdi 100€ olurdu. ups'e imzalı yetki belgesi yollanırdı, ücretsiz kargo ile evinize gelirdi.

    şimdi;

    75€ üstü için değişen hiç birşey yok.

    30€ üstü ise almanya vergisi düşüyor ama türkiye gümrük vergisi ekleniyor. ekranda gördüğünüz ilk fiyat hemen hemen aynı kalıyor.

    tek kötü yanı gümrük işlemleri için sürecin 1-2 gün uzaması. yoksa malınız gümrükte yasaklı bir ürün veya 1500€ üstü bir değere sahip değilse her türlü geçer. takılma falan yok. takılma dediğin olay, gümrükten dönmesidir. sen paranı zaten amazon'a ödüyorsun, o mal da gümrükten geçiyor. hatta duruma göre paran 1-2 ay içerisinde geri yatabiliyor. benim bütün gümrük sınırı üstündeki alışverişlerimdeki gümrük vergisi geri yattı kartıma. ama neye göre kime göre bilmiyorum.

    sadece 50€ ile 75€ arasındaki vergisiz, ücretsiz kargolu sweet spot yok oldu.

  • telefonda bir vedalaşma seramonisi.
    sondaki sağol'lar yersizdir zira sağol denecek bir durum yaşanmamıştır , sadece boşluk doldurur. bir nedeni de ''yeni bir mevzu açılmadan bir an önce bitirelim'' paniğinin karşılıklı olarak yaşanmasıdır.
    iki taraf da bu kelimeleri aynı anda apar topar sıralar ve birbirini dinlemez. hani o an birisi hissettirmeden karşıdakine annısskim filan dese diğeri garibim farketmez bile.
    son sağol'un son hecesinin telaffuz edilmesiyle hiç beklemeden aramayı bitir tuşuna basılmalıdır.

  • üst edit: ve evet beklenen son, başlık sahibi pılını pırtını toplayıp kaçmış, nevus isimli yazar arkadaşımız ssleri almış, buradan başlığı inceleyebilirsiniz
    buyrun

    anayasal bir hak konusunda inanılmaz mağduriyet kasmışsın, adam ölse niye ameliyat için gün veriyor ölmeseymiş mi diyeceksin.

    bu durumda haber vermesi gereken sistem olmalı, doktor defterine bakıp (nisana kadar doluysa 3 defter lazım) tek tek arayamaz, ama maalesef takibini yapacak ekipman ve donanım eksik, keşke böyle yürüse işler.

    ayrıca şu "para için geçmiş" ibarendeki saldırgan tavrın saçmalamanı daha bir güzel desteklemiş, sen ne için çalışıyorsun arkadaşım, varsa babanın hayrına çalışma isteğin, buyur sen çalış. devlet hastanelerindeki ağır çalışma koşulları ve karşılıksız alınan riskler doktorları bıktırdı. insan olarak türkiye cumhuriyeti vatandaşına istifa hakkı vermiş, o da kullanmış. sen küstün diye düzelmez bu sistem, isyanı biraz da o yöne etmelisin.

    edit: başlık sahibi ile dahi düzeyli tartışabildiğimiz konuda bir yazardan öyle mesajlar aldım ki, yok efendim dövmek gerekliymiş vs, yeminle eğitimle dahi çözülemeyecek noktada insanlığını kaybetmiş kimselerin böyle rahatça aramızda dolanabilmesi reva mıdır. yazık, gerçekten çok yazık. inşallah herkes gider diyeceğim de, fakire fukaraya olan oluyor. insanı insan olduğu için sevmediğiniz sürece bir bok olmaz sizden.

    bir edit daha: biri demiş ki hastalarını bitirmek zorunda, bak güzel kardeşim, ameliyat için aylar sonrasına sıra verilmesini problem etmeyip sistem yükünü insana yıkamazsın. sorun da burada zaten. o hastaları bitirsin diyelim, e yeni gelen hastaları almazsa yine mağdur olacak olan hastalar. aldı diyelim, yine kısır döngü, istifa edemeyecek hiçbir şekilde. atıyorum doktor gitti, sistemin hızlı bir şekilde yerine görevlendirme, atama vb şekillerle sistemin devamlılığını sağlayacak kimseleri ataması gerekir. ama diyoruz kaç aydır, görevlendirecek, atayacak doktor da istifa etti. çarkı yukarıdan bastırarak döndüremezsin, çürümeye mahkum bu sistem.

  • 1. az önce sevgilimi birisinin arabasında gördüm amk. telefon edip nerdesin diye sorduğumda çalışıyorum dedi. dünyam yıkıldı. ne yapacağımı bilmiyorum.

    2. doğruyu söylemiş işte. kız işteymiş amk.

  • hiç bir etkisi yoktur. 3.köprünün de bir etkisi olmayacaktır. geçmişe dönün bakın, metrobüs, metro, marmaray, kgs'nin kaldırılması vs. hepsinde trafiğe çözüm diye beklenti oluştu. ama sonuç ortada.

    ne demişler: gelişmiş ülke fakirlerin de araba kullandığı değil, zenginlerin de otobüse bindiği ülkedir.

    edit: sözün sahibi "gustave petro"

    19 aralık 2019 editi: tahmin ettiğim gibi istanbul trafiğinde zerre etkisi yok. navigasyon 4 km yol için 27 dk gösteriyor.

    12 temmuz 2021 editi: dün avrasya tüneli ile yenikapıdan girip üsküdar'dan çıktım. saat 17.30 itibariyle 13 km yol için navigasyon 58 dakika gösterdi. sonuç: 1 saat 5 dakikada ulaştım.

  • 2016 avrupa şampiyonasına katılma primi oyuncu başına 150.000 euro , 500.000 euro yapılmasına rağmen bunu beğenmeyen, 650.000 euroya fit olan vatansever tok gözlü türkiye a milli takımının futbolcuları. kupayı kazanan portekiz oyuncularının 275.000 euro prim aldıkları düşünüldüğünde fedakarlıkları göz yaşartmaktadır.

  • biner binmez "teknolojide son nokta budur" deyip dumura kapıldığım araba. lakin yanılmışım. böyle düşünmemin sebebine gelince; patronumla yapacağımız iş seyahati nedeniyle sabahın köründe evine gidip yeni edindiği bir adet bmw 5 20d'sine binme şerefine nail oldum. araca binip kemerimi takdığım an da ise aracın ortasındaki monitorde koca harflerle ismimin yazdığını görünce içimden "ulan bu beni nasıl tanıdı" diye geçirdim. sonra düşünmeye başladım, acaba patron buluşacağız diye hatırlatma notu falan mı girdi diye. ekrana bakıyorum hala benim ismim yazıyor. dedim sorayım bunu. sonra bir kez daha bakınca "ferhat" yazısından sonra "göçer"in geldiğini ve radyonun açık, sesinin ise kısık olduğunu anlamam bir oldu.

  • finansal olarak en berbat tercihlerden biri.

    niye? kredi çekerek başka şeyler yapmaktan ne farkı var:

    1. kredi çekip ev, arsa alırsanız... bunlar zaman içinde değerlenen varlıklardır. ödediğiniz faiz, sermaye ve rant getirisi ile beraber düşünüldüğünde önemsiz kalır.

    2. kredi çekip iş kurarsanız... benzer şekilde, işin getirisi ile faiz karşılanabilir.

    ama... yurtdışı gezisi, iphone 8slx veya dodge viper almak için kredi çekerseniz; bunlar finansta "değer kaybeden" varlıklardır ve ödediğiniz faiz bu değer kaybıyla birleşerek mali refahınızı rencide eder.

    özet: çook elzem değilse, araba veya diğer tüketim mallarını krediyle almayın. biriktirin, kendi paranızla alın.

    edit: 2021 sonrası "hiperenflasyon hedeflemesi" sebebiyle bu mantık geçersiz hale gelmiştir. kur zıplamasının öncesini yakalarsanız krediyle araba almak mantıklıdır.

  • galerici ve müşteri..
    m: iyi günler bilader..
    g: iyi günler buyurun..
    m: kaça bu porşe?
    g: 250 milyar..
    m: yav destur!.. geçen hafta 240 milyardı?
    g: peki ondan önceki hafta ne kadardı?
    m: ee.. o zamanda 230 du..
    g: demek kiii?
    m: demek ki her hafta soruyorum..
    g: fakaaat?
    m: fakat almıyorum..
    g: demek kiii?
    m: demek ki yürüyüp gitmem lazım yavaştan..
    g: fakaaat?
    m: fakat yüzsüzlük edip kalıcam galiba..
    g: demek kiii?
    m: şş tamam lan sıkıldım ben..
    g: fakaaat?
    m: fakat sen betermişsin be!!
    g: demek kiii?
    m: şimdi oturtuyorum yumruğu..!
    g: fakaaat?
    (polis müşteriyi yakalar)
    m: fakat sen çoktan polise haber vermişsin..
    g: demek kiii?
    m: demek ki içerden çıkınca ben senin ananı..
    g: fakaaat?
    m: fakat ben içerdeyken sen benim anamı.. bırakın laaan!

  • bu yüzden haklı konuları sahiplenip çok bağıran, örgüt desteği belli olan oluşumlara her zaman mesafeliyim.
    heriflerin bir tane amacı var. bu ezik amaç uğruna bizim solcuları güttükçe güdüyorlar.
    t: şaşırtmayan tweet.