hesabın var mı? giriş yap

  • eski çağlarda "sarhoşluğu yok eden taş" olarak bilinirdi. o zamanlarda bir kısım kadeh, çanak, kap gibi şeylerin birçoğu ametistten yapılmaktaydı. ametist, endoktrin ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kanı temizler ve enerji verir. bilinç seviyelerini aktive eder, yatıştırıcı etkisi vardır. meditasyon için en ideal taşlardandır. astrolojide de başak burcu insanının taşı olarak da bilinir.

  • ekrem başkan; sosyal medya, televizyon hatta reklam panolarında bu durumu halka anlatmalıdır. unutmayın ki 15000 olan oy farkı halkın iradesi göz önünde olunca 800000'e çıkmıştı. burada da halk bu durumu fark edince tabii ki bir tepki koyacaktır.

  • youtube'un hem san bruno'daki merkez, hem de mountain view'da googleplex'de bulunan uydu ofislerinde bulundum. silikon vadisi'nde alışıldığı üzere, bu binaların hiç birinde tek bir silahlı güvenlik görevlisi göremezsiniz. belki üzerinde fotoğrafınız bulunan kartı okutmadan kapıları açamazsınız, ama çoğu zaman, özellikle de öğle arasında, girip çıkanların arasına kaynayıp içeri girme şansı bulabilirsiniz. bütün büyük sv firmaları böyle durumlara karşı çalışanlarına acil durum eğitimleri vermekteler, ama belki bu saldırı aktif güvenlik önlemlerini arttırma konusunda vesile olur.

  • hep gülesim geliyor lan... böyle o normal hallerini, o kayseri pastırması-erzincan tulumu-cağ kebabı-misis ayranı-adana şalgamı tadındaki konuşmalarını duyduğum "anneminen babamın" arkadaşlarımla tanışırken kibarlaşmasını, adeta bakingım sarayından yıllık izne çıkmış iki asilzade moduna geçmelerini gördükçe hep gülesim geliyor. aslında bu tavır, sanırım biraz evlada duyulan sevginin, biraz da tanışılan çocuğun ailesine "anne babası da çok kibar insanlar" şeklinde bir mesaj gönderme kaygısının sonucu. bir açıdan şaşırmamak gerek belki de: sonuçta yeni tanışılan insanlarla, hepimiz böyle bir "resmi" eda ile konuşuyoruz. mamafih, anne-babada bu "resmi" eda daha bi' komik duruyor gibi. yakından bakalım:

    aile içi yaşamdan gündelik bir kesit:

    - anne halı saha maçına gidecem, formam nerde?

    - cehennemin dibinde... yeteri bilirseniz yeterin galan. her işe ben koşuyorum, usandım be...

    - baba bende bozuk yok ya...para verir misin maç için?

    - anne hizmetçi, baba uşak.. yiyin pezevenkler yiyin...

    ***

    anne babanın arkadaşla tanışma seramonisinden bir kesit:

    - anne bakın bu enver...

    - merhaba enver, nasılsın canım? annenler nasıl? bizim canip hep bahsederdi senden, tanışmak bugüne kısmetmiş... ne içersin enverciğim? pastayla çay güzel olur diye düşündüm ama?

    - baba, enver'ler de beşiktaşlı ailece...

    - ooo demek öyle enver'ciğim? muazzam bir duygu olsa gerek...

    ***

    tamam, bu "muazzam bir duygu olsa gerek" kısmını salladım... ama anlayın işte, bunun gibi böyle gündelik hayatta size söylendiğine pek şahit olmadığınız kibarlık şahikası şeyler... ne bileyim lan, bana komik geliyor valla...

  • bizim şirketteki kızların ekseriyetle çoğu böyle. şirketteki erkeklerle ev fiyatları, araba fiyatları, döviz, borsa, nereye yatırım yapmalıyız gibi konuları konuşurken. bu kızlar sadece nereye gitsem, ne giysem, bak aşırı pahalı markadan ne aldım veya yaa iphone 15 çıktı benim iphone 14 eskidi yaa diye ağlarken görüyorum. işin komik yanı, bu iphone 14ü eskiyip 15 almak isteyen arkadaşın 2 katını kazanan arkadaşımda iphone x bende de iphone 11 var. anlayacağınız bu kızların gelecek kaygısı yok. para biriktirme derdi yok. ne kazanıyorsa anlık harcıyor çünkü beklenti de yok onlardan. iki gün sonra evlenmek istediğinde çocuğa soracağı ilk şey evin araban var mı olacak ama kimse ona sen şimdiye kadar kazandığın parayı ne yaptın diye sormayacak.