hesabın var mı? giriş yap

  • "al bu 11 ocak 2003 sayısal numaraları1 2 13 17 25 38. sonra abd ye bilet al mark zuckerberg denilen adamı bul ve para sorun değil dostum al köpeğin olsun yarım milyon dolar de"

  • muğla'dan gelirken otobanda 160km/h hız ile gidiyorum ve önüm dolu, adam arkama geçmiş selektör çakıyor. amk dallaması zaten önüm müsait olsa ben gideceğim. en sonunda sinirlendim sert bir biçimde bastım frene. arabaya bir vur da ananı laciverte boyasaydım. sonra orta şerite geçtim, yanımdan geçerken manyak mısın der gibi el hareketi yapıyor. geçtim arkasına, bastım gaza bu seferde ben selektör yaptım. amk hıyarına empati yapmasını öğretiyoruz. adamı katil eder bu yavşaklar

  • kimilerine doğuştan default olarak gelen özellik. karşı cins konusunda yanlızlık çekmeyeni boldur bu tiplerin. etraflarından "karşı cins" asla eksik olmaz. cep telefonları susmaz. iyi arkadaşlar, dostlar asla eksik olmaz. eksik olan tek şey bireyin aşık olunma ihtiyacıdır. o da zaten karşılanmaz.

    "iyi insan", "zarar gelmez insan", "partilere, düğüne, derneğe çağırılan insan"dır. ama kimse onun "sevilme" ihtiyacını anlamaz. "lan öyle sevmeyin, başka türlü sevin" mesajlarını ya kimse anlamaz, ya da yanlış anlar. karşı tarafa "ulan ilişki yaşamak istiyorum" diye açık açık bildirimde bulunduklarında, karşı taraftan "sana aşık olacak birini bulalım"la gelirler. ya da "doğru kişi henüz karşına çıkmadı"yla. 30larına geldiklerinde jeton düşer, boşverirler aşkı falan. aşka inançları kalmaz.

    acayiptir, gariptir, birey kendini toplumdan değilmiş gibi hisseder.

    yıllar sonra gelen edit: beni çok seven. biriyle evlendim. buradan şu dersi çıkarıyoruz, umudumuzu hiç bir zaman kaybetmiyoruz.

  • fransız arabaları, alman arabalarına rağmen kendilerine pazar bulabilme başarısına sahiptir.

    debe edit'i: hiç beklemediğim bir entry ile ilk defa debe'ye girmiş olmam bir yana, yaklaşık 14 senedir yazıyor olduğum sözlükte, en beğenilenlerimde gelmiş geçmiş en iyi olarak birinci sıraya oturmuş olması ilginçmiş gerçekten. madem öyle, güzel filmler ve şarkılar unutulmasın. #50283014 filmleri izlensin, #52593384 şarkıları dinlensin.

  • daha büyük saçmalık olamaz.

    bir defa anayasaya aykırı, mülkiyet hakkını dolaylı yoldan deliyor. yani benim zamanında aldığım ve bir köşeye koyduğum cihazı devlet 1 senedir kullanmıyorsan artık hiç kullanamazsın diyor. yani cihazın hiç bir değeri kalmıyor hurda değeri dışında. yani şununla farkı yok, bir evim var ama 20 senedir öyle duruyor ne ben oturuyorum ne de başkası ve devlet bir kanun çıkartıp diyor ki artık bu evde kimse oturamaz. evin mülkiyeti benim olsa da bir değeri yok.

    ikinci taraftan, kamu yararına aykırı. kullandığım telefon bir sebepten arıza yaparsa tamir süresi boyunca evde tuttuğum bir yedek telefona hattımı takar en azından atanabilirim mesela. şimdi ise gidip bir telefon daha satın almam gerek sırf bunun için. eee amacınız döviz çıkmasın dışarı değil mi, ne anladık bundan.

  • oğlum bu adam beşiktaş'a gelmeyecekse boşuna buraları coşturup durmayalım. üzülüyorum sonra.

    bir keresinde de adebayor'u almaya gidip eneramo'yu almışlardı. ürkmüyor değilim.

  • bir fenerbahçeli olarak açılışına gittim, yerinde inceledim. gözlemlerimi sıralıyorum efendim ;

    - öncelikle stat cillop gibi. bok atan, kusur bulan komplekslidir.

    - ilk maç olmasından dolayı heralde, hiç bir güvenlik görevlisi ya da sorumlu giriş çıkışlar ve park yerleri hakkında bilgi sahibi değil.

    - stadın akustiği harika. 20 kişi bağırsa bile bütün stat inliyormuş gibi oluyor ancak kullanılan ses sistemi çok kötü.

    - playback yapan kenan doğulu çok itici.

    - başbakan'ı yuhalayan o galatasaraylı kardeşlerim ne güzel insanlardır, ne can insanlardır. maç içinde ilk defa taraftarla bir olabildim bu sayede.

    - yiyecek içecek çok büyük sıkıntı. içinde sadece kaşar olan sandviçe 10 lira ödedim ağlaya ağlaya. küçük sayılabilecek bir döner dürüm ise 16 lira. astronomik derece pahalı fiyatlar.

    - toki'nin başkanı sanırım, hayatımda gördüğüm en troll insan açık ara. yahu kitle başbakan diyince yuhalıyor. en az 11 kere başbakan dedi. onu geçtim, fenerbahçe'nin yapılan yeni salonundan bahsediyor. beni her ne kadar güldürdüyse de oradaki 30-40 bin kişi fena kıl oldu adama.

    - trafik sorunuyla karşılaşmadım. maçın bitiminden 5-6 dakika önce çıkıp, arabayla bostancıya tam 15-20 dakika civarında ulaştım.

    - böyle karlı havalarda falan korkunç üşür orada insanlar. bugün bile buz kestik.

    - cem yılmaz'ın reklamı kusturdu resmen. en son saydığımda 18. kez izliyordum.

    - galatasaray'ın şarkıları çok kötü. marşlardan bahsetmiyorum, stat hoparlöründen çalan şarkılar var ya. hah işte onlar. bir de türk telekom'un şarkısı var ki çok daha fena.

    benim yorumlamam bu kadar. hadi hayırlı işler.

  • adam öldürseler, ölünün şikayeti yok katil de olay yerinde değil diye işlem yapmayacaklar yani.

    edit: o kadar çok mesaj aldım ki, cinayetle yaralama bir mi, ona şikayet gerekir mi gibisinden editleme gereği duydum

    iş bu entry, olay yerine geç gelen, adamın kafasına pala geçirip 25 dikiş attıracak kadar vahşileşen insanları göz altına almak için illa ki şikayet bekleyen, olay yerinde tutanak tutmayan polislerin ve bu resmen cinayete teşebbüs eden insanları serbest bırakan savcıların olduğu adalet sistemine ironi dolu sitem ve tepki içeren bir entrydir

    edit 2: tck 86/1 de kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. şeklinde geçiyor bu linkten de görüleceği üzere bu durum şikayete tabi değil