hesabın var mı? giriş yap

  • yüzde bi kilo boya. erkek gözetleyip videoyla taciz. bu tacizi internet yoluyla yayınlama ama başı kapalı. allah'ın emrini yerine getirmiş yani!

    t: kafası karışık bir kızdır.

  • seda sayanın suçlamaları üzerine önce iftira deyip sonra da sarmaş dolaş fotograflarını hikayesine atıp özür dileyen adam. madem sana böyle çirkin bir iftira atıldı, iki günde ne değişti de o insana sarıldığın fotografı yükledin?

    öbür yandan seda sayan net bir şekilde tecavüzcü dedigi adamın kendisiyle olan fotografını nasıl bugün hikayesinde paylaşıyor?

    siz nasıl pisliğe batmış insanlarsınız?

    nasıl pis hayatlarınız var?

    bunca sene nasıl böyle el üstünde tutuldunuz bu ülkede anlamak zor. iki gün sonra unutulmaması dileklerimle.

  • merkez üssü bir üniversite olan dumurluk olaylar kümesidir*. bir elemanı da şöyledir; internette gezinirken denk geldim, gerçek midir nedir bilemiyorum ama bildiğim şudur ki mevzuya uygundur.

    "çapa tıp fakültesinde okuyan arkadaşlarım anatomi öğretmenimiz sami zan'ın ününü bilirler. sami hoca sırf üreme organlarını kendi üslubuyla anlatan ve her dersinde 400 kişilik amfide dışarıdan gelenlerle birlikte yaklaşık 700-1000 kişiyle dolduran çok degerli bir hocamızdı... bu yazıyıyı yazarken de kendisini rahmetle anıyorum... anatomi derslerinin birinde erkek menisindeki yüksek glükoz, yani bizim bildiğimiz şekerin düzeyini anlatıyordu. o yıl liseden mezun genç bir ögrenci kız arkadaşımız el kaldırdı ve bombayı patlattı. "anladığım kadarıyla, menide çok şeker olduğunu söylüyorsunuz..", "evet aynen öyle" dedi sami hoca ve dediklerini destekleyen istatistik oranların tablosunu gösterdi. arkadaşımız gene elini kaldırıp söz istedi "o zaman tadı neden şekerli değil?.." amfide korkunç bir sessizlik oldu... ve sonra tüm amfi gök gürültüsü gibi bir kahkaha koyverdi... yüzü birden kıpkırmızı olan arkadaşımız, hızla defter ve kitaplarını topladı ve sırasından hızla fırladı. o kapıya koşarken, sami hoca çok ciddi bir yüz ve buz gibi sesle dersini sürdürdü... "şeker tadı alınamaz. çünkü şekeri duyumsayan tad alma hücreleri insanin dilinin ucundadır... gırtlak derinliğinde ise, acıyı ve ekşi tadı algılayan reseptörler bulunur... sana neşeli bir gün dilerim kızım..."

  • dil yapısına göre milletleri tasnif etmek pek sağlıklı olmasa da dil yapısı göz önüne alındığında yazarın haklı olabileceği bir durum.

    kelt dilleri germen dillerinden etkilenen diller değiller. zira irlanda'da konuşulan kelt dilinin yanı başındaki ingilizceye değil de binlerce km ötedeki farsça ile daha çok benzerlik taşıması bunun en büyük örneğidir. yine fransızcanın farsça ile benzerliğnin almanca ile benzerliğine eşit olması da bu savı destekler. nedeni uzun bir açıklama gerektirdiğinden değinmeyeceğim. ancak fransızcanın oluşumu yapı olarak latince, telaffuz olarak ise kelt dilleriyle yakından ilişkilidir.

    franklar galya topraklarını istila ettiklerinde yönetici sınıfı franklardan oluşmasına rağmen frank kültürü ve dolayısıyla germen kültürü galya üzerinde baskın kültür olamadı. baskın kültür roma dolayısıyla latin kültürü oldu. bu nedenle frank kralı şarlman kendini ve imparatorluğunu roma'nın devamı saymıştır. ki o dönemde frank yöneticilerin diğer avrupa ülkelerine göre daha erken uluslaşması ve güçlü bir birlik kurmaları bu roma kültürünü devam ettirmelerinden kaynaklanır.

    ancak bu süreçten sonra uzun bir dönem galya frank toprağı olarak kabul edildi. bu 17. yy'a kadar sürdü. 17 ve 18. yy fransa imparatorları fransa'da romayı tekrar canlandırmak adına sezar'in fetihlerini resmetmeyi teşvik etmişlerdir. bu resimlerden en önemlisi vercingetorix'in at üstünde mağrur bir şekilde sezar'a teslim olduğu resimdir. burada amaç roma'nın şanını vurgulamak ve fransa'da roma'nın izlerini halka göstermek iken hedef amacından sapmış, resimdeki getorix mağrurluğu ona fransa'da sempati kazandırmış ve yıllar sonra getorix ve galyalıların fransa'nın bir parçası olduğu kabul edilmiştir.

    sonuç olarak fransa latindir. tıpkı rusların viking kanı taşımalarına rağmen slav kökenli olmaları gibi.

  • antalya'da yaşayan/ merak eden çoğu kişi şehrin adının bergama kralı görsel / görsel 2. attalos/ attalia/ adalya'dan geldiğini bilir, fakat ilçe adlarının nereden geldiğini pek bilmez...
    bazı ilçe adlarının nerelerden geldiği ile ilgili:

    döşemealtı:
    binlerce yıldır kullanılmış olan antik döşeme boğazı yolundan adını almaktadır.görsel / görsel

    korkuteli :
    8. osmanlı padişahı ikinci bayezit'in büyük oğlu/ yavuz sultan selim'in de abisi olan şehzade korkut'un buraya gönderilip, burada yaşayıp, yine burada öldürülmesi sebebiyle ismini bu şekilde almıştır. korkud eli

    kemer :
    su kemerlerinden geliyor diye biliyordum... görsel phaselis
    ancak şöyle de bir şey okudum: " 1910'lu yıllarda eski köy adı ile bilinen ve dağlardan gelen seller sonucu göl ve bataklıklardan oluşan bir yerleşim yeri vardı. eski köy halkı, kendilerini bu sellerden korumak için, dağların eteklerinde 23 kilometre uzunluğunda bir taş duvar ördüler. sonraları, bu duvar nedeniyle köylerine kemer diyeceklerdir."

    elmalı:
    elma yetiştiriciliği yaygın olduğu için bu adı aldığı söylenir. edit: bizans döneminde adı "alimela" imiş.

    finike :
    yunanca phoiniks / phoneix (çöldeki hurma ağacı)
    fenikeliler'in anadolu topraklarında şu an finike olarak adlandırılan yere göç etmesinden dolayı bu isme evrildiği düşünülüyor.

    demre :
    mersin bitkisi/ myrrha/ myra/ zamanla türkçeye evrimleştirilerek demre.

    kaş :
    meis adası göz, karşısındaki topraklarda yurttaşlarımızın yaşadığı yer de kaşa benzetildiği için kaş ismini almıştır. google earth görüntüsü görsel

    konyaaltı:
    falezlerin altında (batısında) kalan kısma denildiği için koy altı/ konyaaltı denilmiş. bir başka rivayete göre de selçuklu zamanında antalya konya 'ya bağlı olduğu için konya ile ilişkilendirildiği söylenir.

    ibradı:
    yüksek rakımlı dağlık ve soğuk bir ilçe olduğu için arapçada "soğuk yer" anlamına gelen "ibrad" kelimesinden türediği düşünülmekle birlikte kesin bir bilgi söz konusu değildir.

    alanya:
    selçuklu hükümdarlarından sultan 1. alaaddin keykubad'ın burayı fethetmesinden ötürü sultanın adına göre alaiye denilmiş; zamanla alanya olmuş.

    gazipaşa :
    delibaş isyanının bastırılmasında mustafa kemal atatürk ve silah arkadaşlarına yardım eden o zamanki ismiyle selinti (selinus antik kenti) halkını ödüllendirmek isteyen bakanlar kurulu’nun 21 ekim 1922 tarihinde selinti bölgesini ilçe yaptığını ve ismini “gazipaşa” olarak değiştirilmiştir.

    debe edit: ülkemizde ulaşılması en zor antik kent olan mnara antik kenti'ne yolculuk ....

  • devletin yanında olan biziz. siz hükümetin yanındasınız. şu farkı öğrenemediniz bir türlü. cahil deyince de ağlayıp şikayet ediyorsunuz.

  • 50 li yaşlarda günde 2 paket sigara tüketen bir abimiz var.10 yıldır tanışırız,bir kere bile sigarayı bırakacağım,bırakmayı düşünüyorum dediğini duymadım.son zamdan sonra 1 haftadır sigara içmiyor.dev araştırmanın sonuçlarına katılıyorum.