ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
milletimiz ertesi gün cumaysa perşembe günü içmez
-
ertesi günü cuma olmayan perşembe akşamları alemlere akıyoruz demek ki.
türklere sorulan salak sorular
-
katolik yasli teyze, ben ve arkadasima hitaben
- siz hangi camiye baglisiniz?
(bkz: sultanahmet camii)
togg'un renkleri
-
(bkz: yav he he)
kilosu 30 tl olan domatesin kırmızısı,
kutusu 35 tl olan küp şekerin beyazı,
tanesi 25 tl olan avakadonun yeşili,
kilosu 35 tl olan patlıcanın eflatunu,
kilosu 40 tl olan muzun sarısı.
kilosu 30 tl olan kapya biberin bordosu,
kilosu 125 tl olan yaban merisinin laciverdi,
9 bin tl maaşla geçinebilindiğini sanmak
-
özet geçiyorum: bekarım, 9 bin tl maaş alıyorum, kızlar eklesin.
ilk maaşla yapılanlar
-
yaş 21, ekim 2007, 450 tl maaş aldım. anneme, babama, kız kardeşime 50'şer lira verdim ve eve gelmeden önce 100tllik erzak aldım. sonra babamın kredi kartını alıp kendime 6 taksitle nokia n73 telefon aldım. 100 tl daha babama verdim. 100 tl param kalmıştı 2 gün içinde o ilk maaşım bitti. o zaman anladım işte 1 ayın ne kadar uzun bir süre olduğunu, emeğin ise ne kadar değersiz...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
nikah memuru: "... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
gelin : "evet!"
nikah memuru: "peki siz damat bey ... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
damat : "evet!"
nikah memuru: "ben de evet diyorum ve 3 evetle uğurluyoruz''
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
sabahları camdan aşağı tükürüp duran, beni her gördüğünde "sen ezgi misin? senin bende mektubun var. *" diyen çılgın üst komşumuz 90 yaşındaki himmet dede kapıda kalmıştı. kapının üstünde anahtarını unutmuş, cebinde de yedek anahtarı kapıyı açmaya çalışmış ama başaramamış. tam kahvaltıya oturmak üzereyiz, gelmiş bizim kapıya elleriyle dizini dövüyor, "ne yapacağım ben!" diye.
çıktım yukarı. kapıyı biraz zorlayıp, sarstım. sanırım bir süre sonra arkadaki anahtar geriye kaçtı ve ve diğer anahtarla kapı açıldı. nasıl mutlu oldu, ne dualar etti canım benim. neyse, aşağı indim. oturdum kahvaltıya. o sırada evde şekerin bittiğini fark ettim. "neyse çayı şekersiz içeriz" diye düşünürken kapı çaldı. himmet dedem elinde bir kase küp şeker "evde bir tek bu vardı. teşekkür için getirdim" diyor. o sırada evdeki herkes şok.
sanırım o zamandan sonra kimimiz allah'a, kimimiz karmaya inandı. kimimizin de sikinde bile olmamış olabilir olay. emin olamadım.
edit: himmet dedem 2 hafta önce vefat etmiş lan.
bolu milli eğitim müdürünün 10. yıl marşı yasağı
-
rüzgar tersten esmeye başladığı zaman bayrağı kapıp en önde marşı söyleyecek olan müdürün marifetidir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
şarjın kablosu oynamış, %100 beklerken bir baktım %7. evladını kartal kaçırmış fatma girik gibi perişanım şu an..