hesabın var mı? giriş yap

  • bol gollü bir maç olur.
    fenerbahçe ilk yarının başında caner erkin'le gol bulur. ardından galatasaray, penaltıyı gole çevirir burak yılmaz'la. ilk yarı 1-1 berabere sonuçlanır.
    ikinci yarıda galatasaray "önde basma" diye tabir ettiğimiz oyun felsefesinden taviz vermez ve 2 gol daha bulur. goller sneijder ve hakan balta'dan gelir. son dakikalarda yüklenen fenerbahçe'nin sow ile atacağı bir golle maç 3-2, galatasaray galibiyetiyle sonuçlanır.
    şaka lan şaka, fener duran toptan bir tane takar bize. maç 1-0 biter amk.

  • skandal karardır. ulan insanlara kolay rezervasyon yaptırmasını geçtim, kaç tane kaldığım ufak otel sahibinden burası olmasa müşteri gelmez lafını bizzat duymuş biriyim. kimin rekabetine haksızlık etmiş burası?

    yakında hostelworld, airbnb falan da gider desene. türkiye'deki bu alternatif oluşturmak yerine kapat mantığı nedir ya?

    neyse en azından yurtdışı rezervasyon devam ediyor. şu şartlarda hala yurtiçi tatil yapan cidden parasının kıymetini bilmiyordur, daha rencide edici sıfat kullanmak istemiyorum. isterse yurtdışı çıkış yasağı olsun evin balkonunda portakal elma yerim yine bi yere gitmem amk.

  • en başta, cebinizdeki mevcut nakit dışında paranıza erişiminiz 72 saat boyunca kesilir. kartınızı ne pos cihazlarında ne de atmlerde. kullanamazsınız. bu sizinle birlikte büyük şirketlerin, devletlerin de varlıklarına erişmesinin, en iyi ihtimalle, zorlaşacağı anlamına geliyor.

    tedarik zincirlerinde, stok, sevkiyat durumu bilgileri de hemen her yerde erişilemez hale geleceğinden, bu malların hareketi de durur ya da neredeyse durma noktasında yavaşlar.

    sağlık hizmetleri mümkün olan en ilkel seviyede ilerler. hastanede sıraya girip doktoru görürsünüz belki. randevu falan almak, özellikle büyük şehirlerde neredeyse imkansız hale geleceğinden, acıdan kıvranana kadar beklemeniz mümkün. bunun akabinde, ilaçlar satın almanız, teşhis alsanız bile tedaviye erişmeniz ya imkansız ya da çok yavaş hale gelir.

    toplu ulaşım büyük ölçüde sürdürülebilir. özellikle tren ağlarında %100 değilse bile, ikincil sistemlerle, temel kapasiteyle taşımacılık mümkün olur. yalnız kara yolu taşımacılığı hem yakıta erişimin zorlaşması, hem de trafik yönetim sistemlerindeki sorunlar nedeniyle çok tehlikeli hale gelir. uçaklardan söz etmiyorum bile. gemiler ise yolunu bulur elbet ama taşınan malları limanda kaydetmek vs çözülmesi gereken işler olarak kalır.

    online hizmet veren tüm servisler bu süreçte yalnızca maliyet yönetimi değil, b2b kullanıcılarının dertleriyle de boğuşmak durumunda kalır.

    üniversitelerde, akademik çalışmaların özellikle bilgisayarlarla yapılan değerlendirme, deney ve benzeri süreçleri durur, bu çalışmalardan düzgün yedeklenmemiş , özellikle bulut sistemlerinde bulunan bir çoğu kaybedilebilir.

    elektrik, su ve doğalgaz altyapıları, özellikle yeni nesil sistemlere sahip ara istasyonlarını kaybedeceğinden çalışamaz hale gelecektir. bunlar için yedek sistemlerin kapasiteleri yine yüzde yüz verimliliğe ulaşamaz.

    bir sürü şey daha eklenir, bunca kaosun içinde "neyse ya sokam global krize ben kitap okıyım" diyecekseniz, deyin tabi.

    72 saatin sonunda tüm internet birden bire ayağa kalksa bile, bu sürede kaydedilmeyen her bir iş, (yer değiştiren ürünler, verilen hizmetler, borçlar, alacaklar, yeni doğan insanlar, yer değiştiren insanlar, hayatını kaybedenler .....) yeniden sisteme ekleneceğinden, en az bir kaç ay boyunca her şeyin yavaş ilerlemesine sebep olacaktır.

    süre ne kadar uzarsa kaos da öyle büyür. tahmin etmek için müneccim olmaya da pek gerek yok gibi.

  • özet: hoca bir öğrenciye “bu kız” demiş ama o kızın bir adı varmış. bu kız pek konuşmuyormuş, yeri değiştirilmiş, yanına oturtulduğu öğrenci yaramazmış, hoca da yaramaz olana bu kızı konuşturmazsın di mi, demiş. bir de sınıfa, konuşan birinin mi yoksa konuşmayan birinin mi tepkisinden korkarsınız, diye sormuş, bu kız da çok alınmış.
    inanılmaz.

    troll müsünüz, bilmem ama “o kız” normal değil. hayattaki tüm prenseslik haklarını tek bir derste, saçma sapan bir sebepten kullanmış.
    insan gerçekten hayret ediyor. aşırı sinirlendim. hocaya öğrenci resmen zorbalık yapmış aq.
    “bu kız dedi hüüüüüü” deyip çıkışmak nedir? hoca “bu kız”ın sözlüsüne 15 vermiştir umarım. böylece ağlaması için geçerli bir sebep sunmuş olur.

    debe editi: şımarıklıktan nefret eden, tüm çiğliklerden tiksinen bir insan olarak yalnız olmadığımı görmek sevindirdi. lösemili çocuklarımız da sevinsin o halde: büyük harflerle “bağış” yazıp 3406’ya sms gönderirseniz lösev’e 50 lira bağışlamış olacaksınız. teşekkürler.

  • diyanet işleri başkanı ali erbaş'ın, çocukların kuran kurslarına gönderilmesi gerektiği konusundaki çağrısıdır. çocukları birer araptapar gibi yetiştirince kalkınacağımızı falan sanıyor ahaha

    --- spoiler ---
    4-6 yaş kur'an kurslarımıza ne kadar çok evladımız gelirse, istikbalimiz o kadar aydınlık olacaktır inşaallaaah.
    --- spoiler ---

    4 yaşındaki çocuğun ne arap tanrısıyla, ne de tecavüzcü yuvası kuran kurslarında işi yok ali. yallah arabistan'a. git orada ara malzemeyi.

    kaynak
    video

  • mülteci ve arap aşıklarının gözüne sokulması gereken sokaktır. neredesiniz sevgili polyannalar? hani renk ve kültür çeşitliliği? ortadoğu bataklığına doğru adım adım çekiliyoruz. oyna devam mı?

    edit: mesaj kutumu dolduran sevgi pıtırcıkları var. daha 2 gün önce alanya'daydım. arapça'dan başka dil konuşulmuyor. boş yapmayın.

    edit 2: burası müslüman ülkesi beğenmeyen yunanistan'a, almanya'ya gidebilir diyen şeriat aşıkları var. 128 milyar yıl dahi geçse ben buradan gitmeyeceğim. atalarımın binbir zorlukla geri kazandığı bu güzel ülkeyi sizin gibi bedevi aşıklarına peşkeş çekmeyeceğim. bu ülkeyi karıştırıp, iç savaşa sürükleyip isviçre'deki banka hesaplarına güvenip kaçanlar olacaksa baştan uyarayım gittiğiniz yerde huzur bulamayacaksınız.