hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • evlenmek istemediği ancak ailesi tarafından evlendirilmeye zorlandığı hatunun "içkin, kumarın var mı?" sorusunu "içkisine kumar oynuyorum. tüm günahları tek potada eritiyorum." gibi harika bir şekilde cevaplamış geniş aile karakteridir.

  • 16-17 yaslarinda bir cocuk kocaman mutfak tüpüyle sofore fark ettirmeden otobüse binmistir. yolcularin sikayeti üzerine:

    - tüpün sahibi yanima gelsin (mahmut hoca)
    - (fiti fiti fiti)
    - oglum bu tüp dolu mu bos mu?
    - bos abi
    - (coskun bir ses tonuyla) dolu da olsa yasak, bos da olsa yasak. otobanda olmasak otobüsü kenara ceker seni indirirdim ama indirmiyorum. neden? çünkü otobanda durmak da yasak!

  • - dur meri dur! 350000 kere büyüt görüntüyü!
    - aman yarabbi!
    - aman yarabbi ya... bak işte, katilin dna'sı ile samuelin dna'sı aynı... gördün mü spirali...
    - dna, yanı deoksiribonükleik asit. aman yarabbi!
    - evet, katil samuel.

  • 12 sayfa entry'i okumama rağmen şu sonuca varmış bulunuyorum.

    yaklaşık %70'lik bir kısım kafese konan maymunlar(bkz: organizasyonel şartlanma) deneyinde olduğu üzere, bilmeden soru soranlara saldırıyor.

    %20'lik bir kısım biliyor ancak biraz uzun ya da fazla terimsel yazdığından anlatamıyor.

    %5'lik kısım halen iyi niyetle anlamadığını belirtiyor

    %5'lik kısım iyi sade bir şekilde anlatmayı başarıyor.

    ben de son %5'lik kısımda olmayı umut ederek mümkün oldukça kısa bir şekilde size anlatmaya çalışacağım.

    türk lirası convertible yani uluslarası piyasada değişime konu olabilecek bir para birimi değildir. yani biz paramızı sadece ülkemizde kullanırız. ve ancak ülkemizdeki usd ve euro gibi paraları tl ile satın alabiliriz.
    ülkemizdeki yabancı para stoğu da sınırlı olduğundan, biz para basıp döviz talebi yarattıkça paramız döviz karşısında değersizleşecektir. böylece borçlarımızı ödemek için para basmak yeterli olmayacaktır.

    bu yüzden, turizm ve ihracat gibi, yurda döviz girişi sağlayan işlemler teşvik edilmektedir.

  • 8. bölüm. hayalet ve akbaba ana okulunun bahçesinde bir öğretmeni sorgulamaktadırlar. olaylar gelişir;

    çocuk : senin adın ne ?
    hayalet : benim adım? benim adım sabri.
    çocuk : senin adın ne ?
    akbaba : ismet. senin adın ne ?
    çocuk : benim adım alaaddin.

    akabinde;

    akbaba : senin adın sami değil miydi lan ?
    hayalet : sen yine iyi hatırlıyon ha. ben hiç hatırlamıyorum. ismet ne lan ?
    akbaba : yürü lan yürü...

  • en çok mudur bilemem ancak kelimenin gerçek anlamıyla türkiye'de en çok iz bırakan ermenilerden biri de hagop vahram çerçiyan'dır. kendisi bugün devlet kurumlarında, tişörtlerin üstünde, anahtarlıklarda, bazen de dövme olarak karşımıza çıkan mustafa kemal atatürk'ün imzasını tasarlamıştır.

    çerçiyan'ın oğlu dikran çerçiyan bu imzanın hazırlanış hikayesini şöyle anlatmıştı:

    “galiba mart ayıydı. o zaman on dört yaşında olduğum için, bunları çok iyi hatırlıyorum. bir gece, bebek’te oturduğumuz evin kapısı çalındı. mamam gidip açınca bir polis bir sivil iki kişiyi görmüş. heyecanla içeri gelip ‘vahram, okulda bir hadise oldu mu?’ diye sordu. babam da ‘yok bir hadise olmadı’ diye cevap verdi. insanın aklına birçok şey geliyor tabii. gidersin karakola, çıkana kadar neler olur. allah bilir! babam gelenlerle konuşup, iki dakika sonra, elinde bir kağıtla içeri geldi. ‘bana bir emirname var. atatürk’e bir imza numunesi hazırlayacağım’ dedi. imza ertesi sabah 8:30’da alınacak. o gece babam hiç uyumadan ve de çok memnun olarak gece boyunca çalıştı. kağıtları buruşturup attı. yaptıklarını beğenmedi. babamı saat ona kadar seyrettim. ama daha fazla dayanamadım uyumaya çıktım. ertesi gün aşağı indiğim zaman, masanın üstünde beş tane imza numunesi hazır duruyordu. atatürk, o beş numunenin en basit olanını seçmiştir.”