ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bugün metrobüste yanıma oturan lacivert saçlı kız
-
(bkz: aaa bu benim lan)
ben de sabahtan beri metrobüste yanıma oturan beyefendiyi arayıp durdum. gel beni al lan.
(bkz: al beni lan)
counter-strike map'i olabilecek mekanlar
-
(bkz: de_beyazıt)
tramway duragı ct base olur ,sahafların ordan veya meydandan istanbul universitenin kapıya doğru rush atılır. t bolgesi de universitenin içi. rehineler iktisat veya hukuk fakültesinin orada bi yerde kurtarılmayı bekler.
lgbt'ye bulaşmış bu kupayı reddediyorum
-
ben de türklere yıllar önce kılıç zoruyla kanserli hücre gibi yayılan arap masalını reddediyorum.
yavuz sultan selim köprüsü
-
ülkede bir şair, bilim insanı, sanatçı veya sporcu yetiştiremeyenlerin "çivi çakıyoz yeaa" diye atladığı köprü.
insana değil beton dökmeye yatırım yapın: sonra altınızda alman arabası, cebinizde amerikan telefonu, ayağınızda amerikan ayakkabısı, üzerinizde italyan kıyafeti ile fransız-isveç tasarımı, bankadan borçla yapılmış köprüden geçerken miliyetçilik yaparsınız boş boş...
ateistlerdeki otobüste su içmezse ölecek hastalığı
-
bu hiç. bi kere benim gördüğüm ateyist, suyu içmiyor, içermiş gibi yapıp yere döküyordu. bir de kahkahalarla gülüyordu netekim. tabi o zaman biz atayist ne bilmiyorduk. teyist sandıydık onu. teyist ne onu da bilmiyorduk ya. tamam biz hiçbir şey bilmiyorduk abiciğim gelme üstüme. suya dikkat..
mabel matiz
-
sozluk ile yaptigi anlasma geregi her gun itina ile ovulmesi gerekirken, gun itibariyle saat 10:00 olmasina karsin hala ovulmemis olan sarkici. hemen ovelim de tazminattan kurtulalim.
mercury'nin tek rakibi, lennon'in tek varisi.
coherence
-
bu filmin olayı gerilim ya da gizem değil. hitap ettiği kitle "acaba sonunda ne olacak da iş çözülecek" düşüncesiyle izlemez bu filmi. kuantumla az çok haşır neşirseniz zaten sonunu çok rahat tahmin edersiniz. işin başarısı paralel evrenler kuramını günlük hayatla bağlantı kurarak bu denli güzel işlemeleri. zaten senaryosu olmayan bir filmden mistik sonlar beklemek hata.
before sunrise
-
filmin son sahnesi en alıcı bölümüdür. gece boyunca gezilen eğlenilen anılar edinilen mekanların sabah gün ışığıyla birlikte yerini ıssız neşesiz ve durgun haline dönmesi insanı vurur bi yerlerden. aynı terapi tatil zamanları yola çıkmadan önce sabah sabah gece eğlenilen mekanların gezilmesi şeklinde gerçekleştirilirse aynı etki sarsar sizi.
anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan
-
garip şekilde hoşlandığım yorgandır. ağır olsun, sıcak olsun hatta bir de kundak olayım oh mis.
saniyelik salaklıklar
-
dişçiye gittim bir ay kadar önce, adam dişimin röntgenini çekmek için küçük bir plaka dayadı eliyle damağıma ve "elimi bastır" dedi, ısırdım adamın elini hafifçe, adam tekrar "elimi bastır" dedi daha çok ısırdım, acıdan kıpkırmızı oldu lavuk, zor çıkardı parmaklarını ağzımdan. meğer herif "elinle bastır" diyormuş, yok yere koparıyodum maybaşın parmaklarını.
obama'nın işçiyi yumruklama anı
-
şuradan görülebilecek yumruktur.
tabi bizim başbakan gibi değil pek. bizimkisi direkt göze, kafaya çalışıyor.
peşin edit: gündem ile alakalı olduğundan tekrar paylaşıldı. yoksa interneti yeni bağlatmadım. hemen linç etmeyin.
arthur schopenhauer
-
“insanın dayanabileceği gürültü miktarı ile zihinsel yetileri arasında bir ters orantı vardır. kapıyı eliyle yavaşça kapatmak yerine gürültüyle çarpan bir insan yalnızca terbiyesiz değil, aynı zamanda bayağı ve dar görüşlüdür.”
hayatımda duyduğum en isabetli ve en benimsediğim sözlerden birisinin sahibi olan, zekasına ve görüşüne hayranlık beslediğim insan.
wi-fi şifresini isteyen komşuyu savuşturma yolları
-
ailecek 20 günlüğüne tatile çıkacağımız bir günde internet sifremizi istemeden verdigimiz komşumuz annemi kapıda yakalayıp oğlunun ödevleri olduğunu interneti kapatmamasını rica ediyor. iyi kalpli annem ne olur ne olmaz diye modemi komple söküp komşuya veriyor. komşumuz da bir sevinçle annemi yolcu ediyor. annem ise yaptığı bu iyiliği bize ballandıra ballandıra anlatırken ben ve abim gülmekten yerlere yatıyorduk.
bence en güzel ve kesin çözüm budur.
einstein'in çözemediği matematik sorusu
-
asgri ücretin 949 lira, ortalama bir ev kirasının 800 lira olduğu türkiye'de insanlar bir ay neyle geçinir?
whatsapp isteyen erkeğe verilen ibretlik ayar
-
http://i.imgur.com/dz6k5eq.png
edit: burada bir badem bıyıklı vardı fakat fıtratı gereği kaçmış ve başlık başa kalmış.