hesabın var mı? giriş yap

  • olay üniversitede geçiyor:
    "hoşlandığım kızın arkasına oturuyorum önce o imza atıyor sonra ben imza atıyorum, arada sessizce evet diyorum, her ders bir prova."

  • bu zat kembirç'te prof. muş zamanında. bi düşünün:
    -çocuklar bu akşam yeni bişi keşfettim.
    -yaaa. yinemiiiii?
    -uffffffff.
    -calculus diye çok hoş bişi.
    -eeee
    -şimdi annatıyorum, finalde sorumlusunuz.

  • yine harika bir işe imza atmışlar. pazar günü oynanacak efes - banvit maçına kitap getirenlere bilet verilecek. kitaplar da ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderilecek. tek şart, kitapların yıpranmamış olması.

  • film midir değil midir ben bilemem

    1. usta'nın hikayesi
    2. usta'nın hikayesi
    3. usta'nın hikayesi
    4. usta'nın hikayesi
    5. usta'nın hikayesi
    6. usta'nın hikayesi
    7. usta'nın hikayesi
    8. usta'nın hikayesi
    9. usta'nın hikayesi
    10. usta'nın hikayesi

    zöge: zamanın ötesine bu kadar hızlı gitmesi de bir o kadar absürt.

    edit: bu entry zamanının ötesine gitmiş geri dönmüş basamakları birer birer tırmanmış ve en beğenilenler arasında yerini almış görmüş geçirmiş bir entrydir.

  • bu hastalığın çeşitli tipleri vardır ve tipine göre de semptomları değişmektedir. semptomları genel olarak şiddetli karın ağrısı, ışığa karşı hassasiyet, deride kızarıklıklar ve ciddi yaralar, diş ve diş etlerinde bozulmalar ve piskolojik krizler. bu semptomların hepsi tek bir tipte gözükmez. her semptom bu hastalığın farklı bir tipine özgüdür. yani şiddetli karın ağrıları atağı geçiren bir hasta da cillte yaralar ve ışığa karşı hassasiyet olmayabilir. metabolik ve kalıtsal bir hastalık olmakla birlikte nadir görülen bir hastalık olduğu için tanı aşamasında akla gelmediğinden dolayı atlanabilmekte ve hastalar uzun süreler tanı alamadan hayatlarına devam etmektedirler. hatta bazı hastaların tanı konmadığı için psikolojik krizler geçirdiği için hastanlerin pskiyatri kliniklerine dahi yatırıldıkları söylenmektedir. sıklıkla fmf (ailevi akdeniz ateşi) ile karıştırılabilmektedir.
    tanı koymadaki en net yöntem 24 saat idrar biriktirilir ve ışık almaması sağlanır ve idrarın renk değişimine bakılır. buna göre hastaya tanı konabilmektedir. hastalığın vampir efsanesine temel olduğu düşünülmektedir. zira bu hastalığın sebebi kan metabolizması bozukluğudur, tedavisinde de hastaya insan hemoglobinin hem kısmından yapılan, human hem (insan hem'i) etken maddeli bir ilaç verilmektedir.

  • arkadaşlar üzgünüm ama sizden daha ilgi çekici birisini bulmuştur. çağ; bıkma çağı.

    edit: kadın suserlardan linç ya da dediklerimi yalanlar nitelikteki birçok mesaj aldım. böylece yukarıda söylediklerimin doğruluğu onaylanmış oldu. sayın hemcinslerim kimsenin cebinde beklemeyin, yedek plan olmayın. özsaygınız olsun.

  • enteresan subliminal mesaj. adeta evrim teorisini çürütecek türden bir tesadüf.

    (bkz: ateistler hadi bunu da açıklayın)

    edit: işgüzar sözlük moderasyonu sayesinde anlamı kalmamış tersten okunuş. bu başlık açıldığında i. melih'in tersten okunuşuydu. sağolsun başbakanlık ekşi sözlük dairesi başkanlığı çok yerinde bir düzeltme yaparak türkçemizi kurtarmış oldu.

    edit2: geç de olsa düzeltilmiş, buradan kendilerine yakarışımı duydukları için teşekkür ediyorum. moderasyon çalışıyor.

  • bu konuda bilir kişi olabilirim

    istanbul'da zincir bir fast food şirketinde 10 yıl ofiste satın alma müdürlüğü yaptım

    yiyecek içecek sektöründe değişmeyen tek şey kar marjidir.
    üründen ürüne değişir %300 %500 arası olur genelde. tavuklu ve kaşarlı menüler en çok geçirilen üründür.

    yani şöyle düşünün 10 tl ye mal edilen bir ürün
    50 100 tl arası satılır.

    yıllarca neden her sokakta bir büfe açıldığını anlayın artık.
    şimdi ülkenin durumundan dolayı maliyet arttı.
    ama işletmeler %300 %500 kardan vazgeçmiyor.

    olay bundan ibaret.
    almayın aldırmayın gitmeyin demekle olmaz.
    kesin birileri gene gidecek
    kapitalist sistem budur.
    biz de bu sistemin kölesiyiz

    edit: benim yazıma cevap veren kişiler olduğu için editlemek zorunda kaldım.
    bana satın almacı diyerek zaten söze başlayanlar oldu. kamyonla gidip malı alan ben değilim.
    ben bir ürünün belirlenmesini, kalitesini, maliyetini, satış raporlarını, ve son olarak tüketiminden sorumluydum.
    şirketin büyüklüğüne göre alacağınız malzemede kiminle muhattab olacağınız belirlenir.
    ben coca-cola'nin bayi müdürüyle değil
    türkiye ve asya kıtasından sorumlu olan kişiyle görüşürdüm veya pınarın, sütaş' in plasiyeriyle değil genel müdürüyle anlaşma yapardim.
    et ve tavuk ürünlerinin tüketimi inanılmaz fazla olduğu için ve de çok hassas ürünler olduğu için direk sahibiyle görüşürdüm. öncelikle bunu belirtmek istedim çünkü bilgi sahibi olmadan konu hakkında bilgi sahibi olanlara bok atmayın. açık konuşayım bunları yazarken bile ben utandım.

    çok daha detaylı bilgi verebilirim fakat başınızı şişirmek istemiyorum.

    bir yiyecek içecek işletmesinde 2 kalem maliyet hesaplanir
    1.si ürünün ham maliyeti
    2. si ürünün hazilanma ve sunum maliyeti

    1.sini çıkartırken ürünün içine neler konulduğunu grami gramina hesaplanır.
    buna ürün reçetelemek denir
    yani her ürünün 1 reçetesi vardır.
    100 gr tavuk
    20 gr mantar
    10 gr patates
    20 gr makarna gibi
    bu ürünleri alırken verdiğiniz fiyatı koydugunuz grama bölerek cikartirsiniz

    2. maliyet "işletme maliyeti"
    ama siz patatesi tavuğu alıp direkt müşteriye vermiyorsunuz
    onu önce gidip alıyorsunuz "lojistik maliyet"
    sonra bir dükkana koyuyorsunuz "kira maliyeti"
    daha sonra onu pişiriyorsunuz " enerji maliyeti"
    sonra bu ürünü biri yapıyor birileri servis ediyor
    "personel maliyeti"
    şimdi alt alta yazdım sakın çok maliyet diye düşünmeyin.
    çünkü o dükkana 1 müşteri gelip 1 ürün satılmıyor
    personel günde onlarca kişiye bakıyor.
    kira hiç iş yapmasan veya 100 katı ciro yapsan aynı kalıyor ay içinde

    kısaca kesiyorum
    arkadaşlar iyi bir işletme öncelikle ürünün en kalitelisini alır
    personeline iyi maaş verir bu yüzden müşteriye iyi davranılır. bunlar olduğu sürece biraz da matematik bilgisiyle hayatta kalırsınız.
    çok ama çok daha detay var yazmayacağım
    ama son olarak şunu söyleyeyim
    şu anda yiyecek içecek sektöründe maliyetler arttı
    fakat işletmeler pandemiden önceki dönemden daha çok para kazanıyor.
    maliyet 2 arttiysa fiyatlar 10 zamlandi

    edit2: o kadar çok mesaj geldi ki hepsine cevap vermeye çalıştım.
    anlamadığınız çok nokta olmuş
    size şunu söyleyeyim.
    tavuk dünyası veya belirli bir ürünü alan zincir işletme sizin gibi fiyattan almaz
    mesela pazarda 80 tl olan ürünü boyle işletmeler
    30 40 tl ye alır yıllık anlaşma yapar
    mesela bir keresinde kaşar firmasıyla anlaşma yaptım yıllık olarak 22 tl
    siz o zaman kaşarı 55 tl den aliyordunuz.
    daha fazla yazmayacağım
    bir gün çok detaylı işletme maliyeti enrtysi gideceğim.

    debe editi: bu bilgileri yazarken hiç bu kadar gündem olacağını tahmin etmemiştim.
    burası (bkz: kutsal bilgi kaynağı) kim ne derse desin.
    küçük bir bilgi kırıntısı sağlayabilmek bile insanı mutlu ediyor.

  • benim icin mahsuru yok.

    show dunyasi mi lan bu lider karizmasi bekliyorsunuz ? basbakanin gorevi belli, onu yapacak. bunu yaparken sahip olmasi gereken en onemli sey "karizma" degil, "durustluk". en olmamasi gereken, ortaya ciktiginda gorevinin sona ermesi gereken sey ise "yalan".

    nasil bir lider profili varsa kafanizda bilmiyorum ama olmasi gereken rte'nin tam tersi.

  • 2018 yılı içerisinde ocak ayında gerçekleşen olay. birilerinden bir yerlerden talimat geliyor. personel alınacak diye. kimseden habersiz sessiz sedasız personel alım yönetmeliği bölge müdürlüklerine gönderiliyor. başvurudaki tek kriter 18 yaşını doldurmuş olmak ve 30u geçmemiş olmak. kpss aranmıyor, dil aranmıyor. bölüm eğitim aranmıyor hiçbir kriter yok nerdeyse. dediğim gibi tek kriter yaş. başvurular ise sadece ptt şubelerinden dilekçe yoluyla yapılıyor. başka hiçbir türlü başvuru kabul edilmiyor. işe alım ile ilgili yönetmeliğin linkini paylaşacağım sizinle.
    bu 2000 personel alımı acil istihdam olarak nitelendirilmiştir. personel alım bilgisi o kadar gizli ve el altından yürütülüyor ki kulaktan kulağa ancak internet sitelerine 31 ocak tarihinde düşüyor ama nasıl başvuracağın konusunda hiçbir bilgi yok. ve işin komik tarafı son başvuru tarihi 31 ocak. bu işe alınacak 2000 kişi kim neden bu kadar gizli saklı personel alımı yapıldı merak konusu umarım benden başka cesareti olan birileri bu konuyu dile getirir de o 2000 kişi ifşa olup açığa çıkar.
    yönetmelik

    google personel alım arama sonuçları.
    başı cemaatlerden yeterince ağrımış bir millet olarak bugün ptt'de olan şey yarın diğer kurumlarda olur sonra niye işsizim diye ağlamasın kimse.

    düzenleme: bazı arkadaşlar yalan yanlış bilgi verdiğimi söylemeye çalışıyor 2017/2 personel alımlarında kpss şartı ile mülakatı dahi geçip alımı gerçekleşmeyen insanlar tanıyorum hatta onlardan 2 tanesi ocak ayı içerisinde tekrar başvuruda bulundu ve başvuruları geçersiz sayıldı. biraz araştırmaktan üşenmeyin duyum ile hareket edecek yaşta kimse olduğunu düşünmüyorum burada.