hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.

  • fenerbahçe taraftarının beyinsizliğinin kanıtı olan çek pivot.

    çok değil, basketboldan azıcık anlasanız vesely'nin nasıl bir kambur olduğunu, kendisi gibi hiçbir oyuncunun neden bulunmadığını, neden 2016'dan beri "nba'e dönecek" goygoyu dönmesine rağmen kendisine teklif dahi gelmediğini anlardınız. vesely maalesef çağdışı bir oyuncu ve nedenlerine değineceğim.

    1- dizlerinden kronik sakat. vesely bugüne kadar avrupa'da gördüğüm en atletik oyuncu olabilir. ama 2016'dan beri geçirdiği diz sakatlıkları kronikleşti ve artık 32 yaşında. 32 yaşında, kronik sakat bir oyuncuya söz konusu maaşı (barcelona teklifi 1.8 milyon euro net, vergiyle 2.5 milyon euro olmak üzere 3 yıllık sözleşme) vermek hatadır.

    2- oyunu sorunlu. günümüzde iki tip pivot var. biri mobil ve savunmacı uzun. bu prototipin avrupa örnekleri dunston, hines, udoh, davies gibi isimler. ikincisi ise şutör uzun, bunlar savunmada sorun olsa da hücumda alan açarlar, tıpkı melli, pleiss, voigtmann gibi. vesely bunların ikisi de değil. şutu sorunlu, savunması da modern değil. her hücumda kısa ile eşleşen pivot yok dünyada. 2017'de tutsa da takımlar bunu çözdü, her seferinde içerideki ters eşleşmeye oynamaya başladılar. kendisinin zaaflarını kapatacak modern bir uzun (melli, udoh) olmadıkça da fenerbahçe sorun yaşamaya başladı.

    3- modern basketbolda hiç yeri yok. çember korumuyor, şut atamıyor, rakip uzunlarla temastan kaçınıyor. böyle uzunun olduğu yer yok artık. dunston'la hines'ın 36 yaşında bile iddialı takımlarda oynama sebebi bu, pleiss'ın euroleague finalinde 20 sayı atarak maç almasının sebebi bu. basketbol artık elinizdeki alanı ne kadar verimlilikle kullandığınıza göre biçimlenen bir spor. hücumda bu verimi artırmanız lazım (4 şutör-1 iç oyuncu), savunmada da rakip için düşürmeniz lazım (değişim savunması ve çember koruyucu). fenerbahçe'nin bjelica, udoh ve melli'siz neden final four göremediğini düşünmenizi öneririm. vesely yukarıda saydıklarımdan sadece değişme savunmasını verimlilikle yapıyor ama onun için de yanında ikinci bir uzun olmalı. halbuki bu iş tek uzunla olur, o uzun da mümkün mertebe rakip kısayla eşleşmez.

    böyle bir oyuncuyu, 32 yaşında ve kronik sakatken şu maliyetle tutmazsınız. hele ki bu oyuncu size 2 final four finaline mal olmuşsa (2016 cska, 2018 real). 2019-2020'deki oyunu son kurşunuydu ama sakatlığıyla beraber gene geri gitti ve bu kadar sakatlanan ve oyun stili bu kadar sorunlu olan bir oyuncuyu takımın 1 veya 2 numaralı adamı yapma lüksümüzün olduğunu hiç sanmıyorum.

  • corona olup ölmek istememiş olabilir. çocuklarının boynu bükük kalmasını istemeyen bir ana baba olabilir. bilemezsiniz.

  • ulan bana üniversiteye zar zor girdiğim sene bir mp3 player aldılar diye 2 saate yakın krize girip ağlamıştım.
    bu gerçekleşse komaya falan girerdim heralde..

    iyi ki almamışlar..

  • kendi deyimi ile ''tanrı'nın eli'' ni iki kere kullanmı$tır aslinda..

    1986 senesinde oynanan ingiltere macı sonrası maradona bu mac icin ''bu bir takımı yenmek degil bir ülkeyi yenmek demi$ti.''

    bu macın 51. dakikası icinde maradona topu orta saha civarından almı$, hoddle'i gectikten sonra valdano ile duvar pasına girmi$ havalanan topu shilton'un rahatca alması beklenirken maradona kendisinden beklenmeyecek kadar yükselmi$ ve kafasını sol yumruguna siper ederek shilton'un önünden topu elle aglara yollamı$tı. zaten herkes bu golü ezberlemi$ti, tarihte yerini almı$tı bu gol.

    mactan sonra basın toplantısında maradona tarihe gececek olan ''un poco con la cabeza de maradona y otro poco con la mano de dios" cümlesini kurmu$tu.. yani biraz maradona'nın kafası biraz tanrı'nın eli.

    **

    1990 dünya kupasında acılı$ macını milano'da 1-0 kaybederek ba$lar arjantin. ikinci mac sovyetler birligi iledir. arjantin'in maradona dahil cok fazla sakat futbolcusu vardı ve istenen oyun oynanamıyordu.

    14 haziran günü sovyetler macına cıktı arjantin ve belki de turnuva'nın arjantin icin ilk kader anı ya$andı. 10. dakika icerisinde nery pumpido kendi defans oyuncusu jorge olarticoechea ile ceza sahasında carpı$tı ve ayagi kırıldı.. kaleye sergio goycoechea gecti.. troglio ile 27. dakika da 1-0'da öne gecti arjantin, ama sovyetler inanılmaz bir baskı kurmaya ba$ladı arjantin kalesinde.. üst üste ataklar icin artık maradona bile kendi kale diregi önünden ayrılamaz olmu$tu ki tanrı'nın eli ikinci kez sahneye cıktı.

    artık sovyetler baskısının dayanılmaz durumda oldugu anlardan birinde kullanılan korner atı$ına ceza sahası icerisinde oleg kuznetsov muhte$em bir kafa vuru$u yapar. o sıra ön direk önünde bekleyen maradona top kaleye girmek üzereyken topu bu sefer sag eliyle durdurur ve topu ileri firlatir. herkes $a$ırmı$tır, maradona dı$ında. aynı 1986'da ki gibi yan gözle hakeme bakar maradona.. hakemin olayı aynı 4 sene önce oldugu gibi fark etmedigini görünce de sol ayagı ile topu havaya diker.. isvecli hakem oyunu devam ettirir, bir süre sonra da arjantin 2. golü bulur ve sovyetler birligi'ni 2-0 ile turnuva dı$ına yollar.. eger o top gol olsa ilk macını kaybeden, ücüncü macında beraber kalan arjantin grubu sovyetler birligi'nin arkasında sonuncu olarak tamamlayacaktı.

    nası baglanır ki bu 24 saat uyumayan bir insan icin?. maradona güzel birisidir i$te.

  • şekil üzerinde kısa bir çalışmayla doğruluk payı olup olmadığı rahatlıkla anlaşılabilecek iddia.

    - ulan hepiniz oradaydınız be. (oldu)
    - oğlan hepiniz oradaydınız be. (olmadı)

    eş anlamlı başka kelimeler üzerinde deneyelim şimdi de:

    - sandalyeye oturma, kırık. (oldu)
    - iskemleye oturma, kırık. (oldu)

    şu saatten sonra kazık kadar adamlara eş anlamlı kelimeler üzerinde ders mi verelim lan? ayıp denen bi şey var.

  • su altı kamerası falan almışlar herhalde. boşa gitmesin diye her hafta biri denize düşüyor.

  • almanya'da erasmus yapan birkaç türk genci olarak bindiğimiz şehir içi otobüste* biraz fazla ses çıkarıp, gülmemiz üzerine şöförün dahili mikrofondan türkçe olarak ''çocuklar, hayatınız boyunca hep böyle gülüp mutlu olursunuz inşallah.'' anonsunu yapması.

  • burçin pakdil'in astronomi adına önemli bir katkısıdır. tebrik ederiz. kendisi adına çalışmaları ile daha çok iftihar ederiz umarım.

    yine de söylemeden edemeyeceğim ama "burçin galaksisi" tam umut sarıkaya esprisi gibi :)

  • tv tarihine geçecek sayısız ana tanık olmamızı sağlayacak hayırlı olay. nihat doğan'ın daha ilk programda sürekli renk değiştirdiği için adadaki bukalemunları şerefsizlikle suçlayıp dövmeye kalkışacağını tahmin ediyorum:

    - nihat doğan'ın karşısında renk değiştirilmez. nihat doğan sinemasında ya siyah olursun ya beyaz. açık ol, net ol. az önce kırmızıydın ne oldu? nihat kırmızıyım ben diye dalın üzerinden dil uzatıyordun ne oldu? yeşil mi oldun şimdi şerefsiz?!!! seni var ya... ya var ya... yemin ediyorum seni sinek gibi ezerim (kendini kaybedip bukalemun'u odunla dürtmeye çalışır, mankenler araya girer, bukalemun "ne oluyor lan?" bakışıyla bir süre nihat'a bakıp bir üst dala geçer.)

    böylelikle survivor fragmanındaki denize koşan iguana'nın olayını da çözdüm. hayvanların sezgileri güçlü olur, daha yıllar önceden hissetmiş demek ki hayvan:

    - feridun abi nereye?

    - kaçın lan kaçın nihat doğan geliyor...