hesabın var mı? giriş yap

  • düşünsene; atanmış iç işleri bakanı, seçilmiş ibb başkanı'na milyonlar önünde durduk yere ahmak diyor.

    gazetecinin sorusu üzerine; ibb başkanı “dünyanın en salakça nedenleriyle” iptal edilen ibb seçimlerinde kararı alan zihniyete, otoriteye söylemiştir, kendisine söylenen hakareti iade ederek.

    üstteki yazar gelmiş burada; yok ysk üyelerine söyledi, yok yüksek merciyi küçülttü falan ağlıyor. oğlum siz gerçekleri bile bile nasıl böyle kaşarlıklar yapıyorsunuz?!

    ysk üyelerinden bir adet dava başvurusu yok. kendiniz çalıp, kendiniz oynuyorsunuz.

    aklınızı ya yemişsiniz ya da satmışsınız birilerine.

  • yılmaz hocam selamlar. özür dileyerek söylemem gereken bir şey var.
    sizden nefret ediyorum..

    yanlış hatırlıyor olabilirim ama 1998 ya da 1999 yıllarıydı. 10 yaşlarında falanım. o zamanki ismini hatırlamıyorum ama şimdiki adıyla çanakkale dardanelspor'u çalıştırdığınız dönem.

    8-12 yaş altyapı futbolcu seçmeleri yapılacak. babamları güç bela ikna edip; çanakkale'ye geldim. yol bilmem, iz bilmem. nasıl heyecanlıyım bir görseniz. laf aramızda kendime de çok güveniyorum.
    o zamanlar; şimdiki gibi saat başı otobüs yok tekirdağ'dan çanakkale'ye. sabahın köründe çanakkale'de olmuştum çok iyi hatırlıyorum. tam 6 saat tek başıma bekledim.

    ismini hatırlamıyorum ama sarı uzun saçları olan bir altyapı hocası vardı. siz sanırım o dönem a takımı çalıştırdığınız için; futbolcu seçmelerinde o görevliydi. belki de futbolcuydu, emin değilim. nejat mı, necdet mi öyle tuhaf bir ismi vardı. (necdet diyelim.)

    önce 12 yaş grubunun maçı oynandı. hocam görseniz; nasıl da yeteneksiz çocuklar. bir çoğu top sürmekten aciz. taş çatlasın 1 ya da 2 çocuk vardı dikkat çeken. onlar da zaten hemen kenara çağrılıyor ve iletişim bilgileri isteniyordu.

    sonra 11 yaş grubunun seçmeleri yapıldı. ülke futbolunun şu anki halinin tek sorumlusu bu yaş grubu olabilir hocam. ben bu kadar yeteneksiz bir topluluğu bir arada hiç görmedim. izledikçe heyecanım artıyor, izledikçe kendime daha çok güveniyordum. hepsi rezalet. o sarı saçlı altyapı hocası bile sıkıldı izlerken, o derece kötüler.

    ve nihayet sıra bize geldi. 1988 doğumlular. siz bilmezsiniz; bu nesil insanlık tarihinin en şanssız neslidir hocam.
    dünya kupası oynanır mesela. 7'den 70'e herkes ekran başındadır, sadece bizim nesil izleyemez. biz o saatlerde liselere giriş sınavı için ter döküyor oluruz. kosta rika maçının ikinci yarısına yetişmek için; geleceğini feda eden şanssız bir nesiliz biz.
    sınav sistemi değişir örneğin, yine bizi vurur. bedelli çıkar, sadece bizi kapsamaz. işte öyle tuhaf bir nesiliz.

    neyse hocam.
    turuncu formalı takımın orta sahasındaydım. maça başlayalı daha 1 dakika olmamıştı ki; tesislerin kapısından içeri girdiniz ve necdet hocayı yanınıza çağırdınız. necdet hoca da maçı bırakıp; hemen yanınıza koştu. tam bir yalakaydı.

    ''boyron hocom.''

    ve ben o gün hayatımın topunu oynadım yılmaz hocam. 4 tane gol attım, çalımlamadığımın da hatrı kaldı. ama izleyen yoktu be hocam. sahaya dönüp bir kere olsun bakmadınız. bakmadığınız gibi; bakanı da engellediniz. hayatımı mahvettiniz hocam, futboldan soğuttunuz. eğer o gün yarım saat daha sabretseydiniz; belki de bugün milan'da oynuyordum hocam. ama şimdi? milan maçında 2.5 gol üstü olsun diye bekliyorum.

    sahi hocam!! neydi o kadar önemli olan?

  • yıl 1976...
    tıraş bıçağı firmasının (gilette) tüm dünyada yayınlanacak reklam teklifini reddeden tarık akan'ın kapısı bu kez otomobil reklamında oynaması için çalındı.
    yanıtı yine "hayır" oldu.
    daha sonra döneminde şampuan, diş macunu, banka ve bir çok önemli firmanın reklam tekliflerine de yanıtı her zamanki gibi "hayır" oldu.
    bu astronomik reklam tekliflerini hiç düşünmeden reddeden tarık akan, bunun sebebini o dönem şöyle açıklamıştı.
    "bu teklifler tarık akan olduğum için yapılıyor. bu adı ben kimden aldım? sinema seyircisinden aldım. onlar beni tarık akan yaptılar. şimdi bu tekliflere "evet" dersem onlardan aldığım bu adı onlara tekrar satmış olurum. dünyada her şey para değildir."
    (ses dergisi röportajı)

    tarık akan, zirvede olduğu 45 yıl boyunca, kendisine gelen reklam filmi tekliflerini geri çevirdi. hiçbir reklam filminde oynamadı. duruşundan ve çizgisinden asla taviz vermedi.

    senin gibi onurlu birisi bir daha gelmedi.. büyük usta.

  • urunler, eylemler ve sistemler butunudur bunlar.

    aklima gelen ilk sey: denge bilekligi. bunu takip dengede kalacağını sanan mallar vardi galiba bi aralar. vay abi be.

    5 kilo bali 100 liraya satmak, titan saadet zinciri ve ciftlik bank da aklima gelen digerleri. cok varlar cok...

  • üçüncü nesil rayon kumaşıdır. modal ve viskozdan farklı olarak üretiminde solvent olarak kostik yerine n-methylmorpholine n-oxide (nmmo) kullanılmasıdır. bu da lyocelli çevreye duyarlı ve hipoalerjenik bir ürün yapar. bununla birlikte iplikçiklerinin iç yapısı diğerlerine göre çok daha muntazamdır ve su veya nem emme kapasitesi artırılmıştır. bu sebepten daha dökümlü ve daha yumuşaktır. daha fazla suyu (teri) hızla emip buharlaşmasına izin verdiğinden bakteri oluşumuna izin vermez hatta engeller dolayısıyla kokuyu da engeller. makinede soğuk sıcaklıklarda hassas devirde yıkanabilir. yine hassas devirde soğuk olarak kurutma yapılabilir. ilk yıkamadan sonra %3 çekme yapma ihtimali vardır. diğer kumaşlarla kolaylıkla karıştırılabilir. tencel lenzing firmasının ürettiği patentli ürünün adıdır. farkı odun hamurunun sadece okaliptus ağaçlarından elde edilmesidir. bunun gibi etiketlerde bambu yazan veya bambu kumaş denilen de lyocelldir. odun hamuru bambudan elde edilmiştir. ama bazı durumlarda bambu kullanılmasına rağmen kostik kullanılarak üretildiği için hipoalerjenik ve çevreye duyarlı (yeşil) üretim olmayabilir, kumaş aslında modal veya viskoz olabilir. yıkama ve kurutma talimatları incelenerek gerçek lyocell olup olmadığı ile ilgili fikir elde edilebilinir. sadece kuru temizlemeyse viskoz, 30-40 derecede makinede yıkama ve normal kurutma ise modal olabilitesi yüksektir.

  • başlık: am çok çirkin bir şey lan

    1. bugün yakından baktım da hakkaten çok çirkin bir organ

    2. iyi ki doğdun piç..

  • videoya saçma sapan bir icat çıkacak diye tıkladım. ama son derece basit, kullanışlı ve ekstra maliyet getirmeyen bir çözüm olmuş. tebrik ettim.

  • ırkçılığın, geri zakalılığın, beyinsizliğin, insansızlığın ve insafsızlığın vücut bulmuş halidir. uygur türklerine yapılanlar yıllardır zaten yazılıyor çiziliyor.

    kadın çinli değilmiş. bir kere çinli olsa ne olacak? olmasa ne olacak. zulümü o kadın mı yaptı? hadi o yapmış olsun senin de ona farklı şekilde zulüm etmenin mantığı ne olur bu durumda. bu nasıl hoşgörü, bu nasıl dindarlık, bu nasıl bir millet.

    sen onu dövünce uygurların intikamı mı alınmış oluyor, yaptığın bir s*e merhem mi oluyor?