ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gerusia
-
sparta'nın diyarşi olarak adlandırabileceğimiz çift krallı yönetim şekli içerisinde kralları kontrol altında tutabilmek ve hatta yargılayabilmek adına deyim yerindeyse bir emniyet valfı işlevi gören ihtiyar heyeti.
60 yaşını geçmiş 28 kişiden oluşan bu heyetin görevleri arasında; roma cumhuriyeti'ndeki konsülün işlevine benzer bir görev tanımı olduğunu ifade edebileceğimiz ve her sene seçimle yenilenenephoros makamında bulunan beş yüksek yargıcın çıkardığı yasalar ve aldığı idarî kararların mevzuata uygunluğuna karar vererek bu kararların vatandaş içtiması olarak tanımlanabilecek nihai bir karar oylamasına sunulup sunulmayacağına karar vermek, tüm idari duruşmalarda jüri görevini ifa etmek, vatandaş içtimasında alınmış olan herhangi bir kararı sparta'nın çıkarlarıyla ters düştüğüne inandıkları hallerde reddedip yürürlükten kaldırmak ve bir senelik görev süreleri sona eren beş ephoros ile gerekli hallerde kentin krallarının yargılanmasından sorumlu olmak bulunuyordu.
kralların yargılanması ise baştan aşağı enteresan ve tamamen sparta'ya münhasır bir süreçti. gerusia üyesi 28 ihtiyar, faal görevde bulunan 5 ephoros ve 2 kraldan oluşan jüri, kentin krallarından birisini yargılıyordu ve toplamda 35 üyeden 18'i bile kralı suçlu bulsa, gerusia'nın kralı sparta'dan sürgün etme yetkisi beliriyordu. gerusia'nın bu yetkiyi kullanmakta hiç de çekingen davranmadığını iii. kleomenes, polydorus, ikinci leonidas ve pausanias gibi krallardan biliyoruz.
ünlü romalı hatip, avukat ve siyasetçi marcus tullius cicero, sparta'nın yönetim şeklinin ideal bir cumhuriyet olduğundan ve resmi olarak krallık şeklinde adlandırılsa da aslında çok başarılı bir demokrasi uygulaması olduğundan bahsetmiştir ki askeri disipliniyle ünlü bir şehir devleti için bu aslında büyük övgüdür. mamafih; söz konusu dönemde bahsedilen demokratik cumhuriyet ifadesinin, dönem toplumlarındaki köleler, özgürleştirilmiş köleler ve kadınlara karşı soylular tarafından bellenen tavır ve soylular ile zenginlerin toplumun bu değerli paydaşlarını hiçbir şekilde politik yaşamın bir parçası olarak telakki etmemesi dolayısıyla aslında oligarşik demokrasi olarak tanımlanmasının daha doğru olacağını da eklemek gerekiyor.
bir insanla ilişiği kesmek için yeter sebepler
-
karsiniza gecip baskalari hakkinda atip tutmasi ve arkasindan atip tuttugu kisilerle yuzunuze baka baka kanka olmasi.
sizin de arkanizdan atip tutuyordur kesin.
diş fırçalarken gezinen insan
-
bi de bunların "ağua ağuu uauau?" şeklinde soru soranları vardır. ama her ne hikmetse ne sorulduğunu anlayıp cevap veririz.
-ağua ağuuua au?
+yok daha başlamadı.
-ağğa ağğyıyo?
+8'de.
-ğağa.
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
en fenasını guitar hero oyununda yediğim ayar. oyunda pek tecrübem yok, bir elin parmaklarını geçmez oynamam. neyse arkadaşlarla gidiyoruz arada bu oyuna, yalnız gittiğimiz mekanda müthiş güzel bir kız çalışıyor. sadece bu kızı görmek için oynamaya gelen var aramızda o derece. ben bi önceki gün easy'den medium'a geçtim diye kendi gitarımın zorluk derecesini medium'a çıkardım nasıl olsa çalıyorum diye, neyime güveniyorsam artık. başladık oynamaya arkadaşlar takır takır çalarken ben batırıyorum sürekli. 4-5 notadan bir tanesine basabiliyorum sadece. en sonunda her başarısız oyuncunun verdiği tepkiyi verdim: '' bu bozuk ya, çalışmıyor !'' değiştirelim bu gitarı dedim. arkadaş seslendi stüdyodan, derken o müthiş güzel kız geldi: "buyrun sorun nedir?" dedik 'bu gitar çalışmıyor değiştirmek istiyoruz.' 'ben bi bakayım' dedi. aldı eline gitarı, zorluğu en yüksek seviyeye getirdi. tam olarak hatırlamıyorum ama benim çalamadığımdan oldukça zor bi parçayı açtı başladı çalmaya. ama nasıl çalmak. tek bir nota kaçırmıyor. arkadaşlar bi bana bakıyor bir de ekrana. ben boncuk boncuk terliyorum. kız da durmuyor hala çalıyor; o çaldıkça ben terliyorum ben terledikçe o döktürüyor. kız şarkıyı bitirene kadar hatasız çaldı. gitarı uzattı bana kayıtsız bir ifadeyle: "ben bunda bir sorun göremedim?" benim artık kafamdan duman çıkıyor, yüzüm kızarmış domates gibi. sessizce aldım gitarı. o günden sonra bi daha gidemedim oraya. masa tenisi oynuyorum artık, daha eğlenceli zaten.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kampüste mühendisler, kantine dizilmiş oturuyorlar, karşılarinda, işletme okuyan çocuklar kollarında, esmerler, kumrallar, birbirlerini öpüyorlar, dolaşıyorlar. o mühendis aklından geçiriyor 'benim de böyle bir sevgilim olsa, ben de taksam koluma böyle birini 'diyor. 'arkadaş bunlar bize neden bakmıyorlar' diyor, 'bizde niye yok' diyor."
dolandırıldığım para servetimin 6'da 1'i değil
-
babet çorap gönderecektim, bir nargile kafe kapısına bırakayım o halde. ihtiyacı olan alsın kullansın.
9 ekim 2021 tamer karadağlı'nın tripleri
-
adam bir şey yapmamış ki, niye bu kadar abartıldı.
ödülünü al ondan sonra konuş kardeşim sen de.
ödül kaldı adamın elinde.
tolga zengin
-
tolga ile aramızdaki tek fark onun golleri daha yakından izliyor olması.
müşteri memnuniyetinin sıfır olduğu şirketler
-
tek geçerim (bkz: teknosa) kim bilir kaç türk vatandaşı sayelerinde tüketici hakem heyeti diye bir şeyin varlığından haberdar oldu.
fatih altaylı'nın mülteci insanlara çöplük demesi
-
tespit gibi tespittir.
lenny kravitz'in atkısı
-
kilimden hallicedir;
http://i.imgur.com/wt6rk.jpg
bunu takarken al jefferson'un yatağına uzanıp, bir yandan doğa rutkay'ın televizyonunu izleyip bir yandan da kıvanç tatlıtuğ'un laptopuyla takılırsanız, küçükken masallarda okuduğunuz devler alemini gerçek hayatta yaşabilirsiniz.
(bkz: gulliver zenginlerin evinde)
namaza duran yolcuyu beklemeyen otobüs şoförü
-
haklıdır. namaz kılacağım diye otobüsteki yolcuları bekletmek, selçuk'tan geçerken, benim meryem ana kilisesini ziyaret etmemi bekletmem kadar saçma bir olay.
bak biri namaz, kazası var, kılarsın. ben hacı oluyorum oraya gittiğimde. bekleyecek misin?