hesabın var mı? giriş yap

  • çok düşündüm fakat bu hikayeyi başka nasıl bir başlıkla anlatacağımı bulamadım.

    bbc'nin haberine göre ingiltere'de tinder'da eşleşen bir çift, güzel bir akşam yemeği sonrası adamın evine gidiyorlar. tuvalete giren kadın kakasını yapıyor fakat sifon çalışmadığı için bir türlü gönderemiyor. kadın da bokunu pencereden fırlatmaya karar veriyor, ancak bok umduğu gibi bahçeye değil, adamın tuvaletinde yer alan birbirine yakın iki pencerenin arasına düşüyor. paniğe kapılan kadın adama durumu itiraf ediyor ancak boku düştüğü yerden çıkarmaya çalışırken kendisi de camların arasına sıkışıyor. boku kurtarmayı başarıyorlar fakat kadın bir türlü geri çıkamayınca mecburen itfaiye çağrılıyor ve cam kırılarak kadın sıkıştığı yerden kurtarılıyor. yaşadıklarını bbc'ye anlatan liam smith, kadınla sonradan ikinci kez buluştuklarını ve çok iyi vakit geçirdiklerini, ancak ileriye dönük kesin konuşmak için henüz erken olduğunu söylüyor. bok gibi bir başlangıç yapan çiftimize mutluluklar diliyoruz.

    http://www.bbc.com/…ews/uk-england-bristol-41167296

  • yarışmanın albenisi de buradan geliyor zaten, cahil sözlükçü halinizle kendinizi birden harvard'lı adamdan daha zeki çevik ve ahlaklı hissettiniz değil mi?

    işin aslı şu, yarışmacılar yarışmadan önce bir ön eleme testi gibi bir şeye sokuluyor ve bu testte asıl amaç yarışmacıların hangi konularda bilgili hangi konularda bilgisiz olduğunu görmek.

    bu sayede ilk soruda harvard'lı eleyip bu güne dek en büyük başarısı pilavını tane tane yapmak olan ev hanımını finale çıkarmak mümkün olabiliyor.

    (bkz: show business)

    yalnız arkadaş da biraz antipatikmiş, medya yapımcıları vurmuş gol olmuş :)

    herhalde yaptıkları testte 80'lerin çocuk kültürüne uzak çıktı, sözlü mülakatta da profilini "halktan uzak yüksek egolu elit" çıkınca dediler ki biz bunu ilk soruda indirelim. hatta belki sahneye çıkarken kariyerini anlat diye tembihlemişlerdir. harvard'ı da araya sokuştur ki devrilen ağacın sesi daha çok çıksın demişlerdir haha :)

  • bunu squid game dizisinin 2. sezonu sanarak izleyen, izlerken bile yarışma programı olduğunu anlamayan, yetmeyip bir de buraya girip 2. sezon olmamış, oyunculuklar berbat diye yazan arkadaşlar... ah o arkadaşlar, vah o arkadaşlar... sen telefonunun tuş kilidini nasıl açtın da, ekşi sözlüğe nasıl girdin de, yetmedi tuşlara bastın da entry gönderin. :)

  • bizim ülkenin sorununu gösteren içerik. hep kötüyü örnek almak.amerikada sigortası olmayan tedavi edilmemiş ama tayyip sağolsun bize sigorta sormuyormuş. iş oraya geldiyse küba’yı örnek gösterin o zaman. eğitim sağlık her şey ücretsiz. adamlar çılgın çalışıyor. ne kadar aptal bir kafanın hezeyanı bu.

    edit:@kiray mahlaslı yazarın söylediğine göre gss prim borcu olanlar tedavi olamıyor. buna da cevap alalım.
    edit: gss prim borcu olanlar endişelenmesin lütfen, acilden giriş yaptığınızda borcunuz var diyerek geri çevrilmiyorsunuz. zaten gss prim borcunun ertelendiği yönünde mesajlar da geliyor. kendiniz araştırabilirsiniz son durumu.

  • soru hatali.

    "saate bu kadar para verilir mi?" diye değil,

    "ben bu saate bu kadar para verebilir miyim?" diye soracaksın. onu da buradaki aç köpeklere değil, kendine soracaksın..

  • 94 ışık yılı nasıl bir mesafeyi tabir eder onu bir şey yapalım önce.

    malumunuz ışığın hız sınırı evren içinde saniyede 300bin km. ışık dakikada 18 milyon kilometre gider istese. bu da saatte 1milyar 80 milyon km gitmek demek oluyor ki ben hızdan korkarım yavaş gitsin.

    ışık yılı nedir? ışık yılı ışığın saatte değil de yılda gittiği mesafedir. peki bir yılda kaç saniye vardır? ohooo! bunu mu hesaplayacağım amk!

    tamam! yılda kaç saat vardır onu şey yapalım.

    365 gün çarpı 24 saat eşittir 8.760 saat. vay! demek ki bir saatte 1 milyar 80 milyon km giden ışık bir yılda 9 trilyon 460 milyar 800 milyon km hızla gidebiliyor. yani bu hızla giderseniz bu mesafedeki bir yere 1 yılda ulaşırsınız. hem de tek vesait. tamam.
    şimdi bunu 94 yılla çarpın. 889 trilyon 315 milyar 200 milyon km mesafe ediyor. 94 yıl ışık hızıyla gitseniz alacağınız mesafe bu. osman gazi köprüsünü kullanırsanız 889 trilyon km!

    uzak. ben gelmiyorum...

    *******************************

    bilgi dolu edit: can ciğer kuzu sarmalarım! ortalık karışmış düzen bozulmuş, yetiş ya carl sagan yetiş ya cosmos diyoruz. iş bu türkçe altyazılı 8. bölüm, uzay ve zaman yolculukları üzerinedir ve kafayı tertemiz yapar, izleyin, izletin...

    yalnız demek istediğim bir şey var, bölümü izleyecek olanların da karşısına çıkacak olan bir şey: 94 ışık yılı demek, 94 yıl demek değil! yani şöyle: ışık hızında 94 yıl gidecek bir cihazı uğurladık eve döndük diyelim. o cihaz 94 ışık yılı sonunda hedefine vardığında; affınıza sığınarak söylüyorum ama dünyada 134.100 yıl geçmiş olacaktır!!! görelilik kuramı ahan da budur! yani sen ışık hızında 1 gün gidersin ama dünyada 4 yıl geçer...
    yani beyler bayanlar karadelikten kayanlar, bu mesaj 134 bin 100 yıl önce yollanmış; hadi osman gazi köprüsünü kullandı diyelim: 134 bin yıl!

    beynim ısındı bana müsaade mübarekler. ademle havva masalına inanmayı hiç bırakmayacaktık. gördün mü başımıza geleni?! *