hesabın var mı? giriş yap

  • ayni kafayla yazacak olursak:

    2001: 1 ekmek fiyati: 20 kurus
    2011: 1 ekmek fiyati: 1 tl

    2001: 1 litre benzin: 1 tl
    2011: 1 litre benzin: 4 tl

    2001: issizlik orani: %10.3
    2011: issizlik orani: %11.0

    2001: turkiye'den erisime engellenen web sitesi sayisi: 0
    2011: turkiye'den erisime engellenen web sitesi sayisi: 8762

    2001: diyanet butcesi: 302 milyon tl
    2011: diyanet butcesi: 2 milyar 650 milyon tl (8 kat artmis, reklamda saglik ve egitim butcesinin 5 kat artmasiyla ovunuluyor)

    2001: silah ruhsati yas siniri 21
    2011: silah ruhsati yas siniri 18

    2001: icki firmasi sponsorlu etkinliklerin yas siniri: 18
    2011: icki firmasi sponsorlu etkinliklerin yas siniri: 24

    2001: iktidar+cumhurbaskani tarafindan secilen anayasa mahkemesi uyeleri orani: %33
    2011: iktidar+cumhurbaskani tarafindan secilen anayasa mahkemesi uyeleri orani: %68

    2001: iktidar+cumhurbaskani tarafindan secilen hsyk uyeleri orani: %0
    2011: iktidar+cumhurbaskani tarafindan secilen hsyk uyeleri orani: %28

  • laik bir ülkede devletin bir kurumunun böyle bir üslupla konuşması ancak ve ancak alay konusu olur. bu ülkede farklı dini inanca sahip veya inançsız insanlar bunu hakaret olarak algılayamaz mı kim çoğunluktaysa onun dinini geçerli sayan bir devlet olmaz olursa yarın ateistler çoğaldığında camileri kapatmayı kendisine hak görür o zaman bana saygı duyun diye ağlayamazsın. devletin dini olmaz, devletin hastanesi dini bir üslupla konuşamaz bu müslümanların kendi haklarına vurduğu bir darbe olur. laiklik inanançsızlardan çok inananların sigortasıdır.

  • başlık: kopacak olan kıyametteki mantık hatası

    1. lan şafak vakti kopacak diyolar kıyamet. nereye göre şafak vakti. dünya yuvarlak değilmi lan a. koduklarım ? bize şafak vaktiyken diğer tarafta gece oluyo.

    5. hacı sırayla kopuyolar
    mesala türkiye için kıyamet vakti

  • basit maskeler maalesef başarılı değil. korunmak için 3m ffp3 (n95 / en:149) maske alın.
    peki nerden alıcam bu standarttaki maskeyi derseniz aşağıya link bıraktım. ama önce ffp nedir onu öğrenelim.

    3m nedir? cevap; bir marka - aşağıdaki daha detaylı incelemeniz için pdf bırakıyorum.

    3m maskesi takan wuhan'daki doktor; https://www.bitchute.com/embed/2xh3lfunjlvb/

    n95 - gaz maskesi ve toz maskeleri için genel standart - amerika standartı
    en:149 - gaz maskesi ve toz maskeleri için genel standart - avrupa standartı
    --
    ffp1 – apf4 -> zehirli olmayan tozlar,su ve yağ kökenli sis ile dumanlar. zehirsiz tozlarla, sis ve duman oluşan yerlerde. elle zımparalama, delme ve kesme işlerinde.

    ffp2 – apf10 -> suya ve yağa dayalı zararlı tozlar, dumanlar ve aerosoller. yumuşak ağaç, cam elyafları, metal ve plastikler (pvc kökenli) ile yağ kökenli sislerle çalışmak.

    ffp3 – apf20 -> zararlı ve kanserojen tozlar, dumanlar ile suya ve yağa dayalı aerosoller. son derece toksik metaller, sert ağaç, radyoaktif ve biyokimyasal aktif maddeler ile yağ kökenli sisli ortamlarda çalışırken.
    ---

    ffp2 veya ffp3 öneriliyor.
    - https://www.ismont.com.tr/toz-maskeleri [stok yok](bu site 3m resmi sitesinde satıcı olarak çıktı)
    - https://www.hepsiburada.com/…k-maskeleri-c-60002018 (gerçek 3m olmayabilir)
    - https://www.cimri.com/…e,asc&brands=[object object]

    ### 3m sitesinde nereden satın alabilirim'e türkiye yazın. satıcılar çıkıyor. adres ve telefonları.
    https://www.3m.com.tr/…ed&dcsext.division=undefined

    -https://www.amazon.com/…1011&productgridpageindex=2
    - https://www.amazon.com/…-0797933?_encoding=utf8&me=

    3m detay;
    https://multimedia.3m.com/…or-protection-agains.pdf

    3m resmi site; https://www.3m.com.tr/3m/tr_tr/turkiye-tr/

    biraz daha detay isteyenlere;
    en 149 kişisel koruyucu donanımlar arasında yer alıp bakım gerektirmeyen toz,sis ve duman maskelerinin standardıdır.
    89/686/eec avrupa direktifine uygun olarak belirlenen ve 1991 yılında kabul edilen bu standarda göre maske seçimi koruma kademesine bağlı olarak beş ayrı grupta yapılıyordu; ffp1, ffp2s, ffp2sl, ffp3s, ffp3sl ve çalışma alanında bulunan risklere uygun koruma sağlayacak toz maskesi koruma kademesi belirleniyordu.
    koruma kademelerinde yer alan harflerin anlamları ise;
    ff: face filter (yüz maskesi)
    p1: mekanik çalışmalar sonucu ortaya çıkan toksik (zararlı) olmayan tozlar.
    p2: toksik tozlar, mak değerleri 0,1 mg/m3 'den büyük olan tozlar.
    p3: toksik, kanserojen, radyoaktif tozlar ve mak değerleri 0,1 mg/m3'den
    küçük olan tozlar.
    s : katı ve su bazlı sıvı zerrecikler.
    l : katı ve yağ bazlı sıvı zerrecikler.
    bu standart 2001 yılında en 149:2001 toz maskeleri yeni avrupa standardı olarak yenilendi ve maskelerde koruma kademeleri yükseltildi. ürün sayısı ise üç olarak belirlendi. yeni standarda göre tüm toz maskeleri hem katı hem de su ve yağ bazlı sıvı zerreciklere karşı koruma sağlıyor ve sl koruma tüm maskelerde yer alıyor.
    sl koruma tüm maskelerde yer aldığından maske üzerinde belirtilme koşulu ortadan kalkmış oluyor.

    maske üzerinde sadece ffp1, ffp2, ffp3 koruma kademelerinin en 149:2001 ve ce onay işaret ve onay numarasının yer alması yeterli sayılıyor.

    bu yenilikle beraber çalışma alanında bulunan risklere uygun seçim çok daha kolaylaşmış ve maskelerin koruma kademeleri yükselmiştir.
    p1 koruma kademesinde olan bir maske bile katı, su ve yağ bazlı zerreciklere karşı koruma sağlayabilmektedir.
    toz maskesi üzerinde ve ambalajlarında en 149:2001 damgası maskenin yeni standarda uygun olduğunu göstermektedir. ayarıca ambalaj üzerinde raf ömrü, sıcaklık ve nem değerleri de yer almaktadır.
    maske üzerinde sadece en 149 yazılı ise kullandığınız ürün bir önceki standarda uygundur. yeni standardın koruma özelliğine sahip değildir.
    daha üstün bir koruma için toz maskelerinizi yeni standarda uygun seçmeniz çalışma ortamında sizi risklere karşı daha fazla koruyacaktır.

  • geçenlerde çalıştığım şirkette, eşi fransız vatandaşı olan bir abimizle muhabbet ederken kot kumaşının orijinal adı olan denim adının, fransa’nın nimes şehrinden geldiğini öğrendim.
    ilk olarak 17. yüzyılda, orada çalışan madenciler için üretilmiş olan kumaş; kalın ve leke göstermemesinden dolayı tercih edilirmiş ve o kumaş ile yapılan pantolonlara ise serge de nimes derlermiş. oradaki “de nimes” , “nimes şehrinden gelen” anlamına gelirmiş. sonrasında “de nimes”, “denim” olarak evrilmiş.
    bir parantez açmam gerekirse; prof dr. halil inalcık’ın tezine göre bu kumaş ilk olarak denizli ve akhisar yörelerinde üretilip, hindistan’dan gelen çivit boyası ile maviye boyanmıştı ve çiftçiler ile köylüler tarafından kullanılmaktaydı. aynı zamanda bu kumaşlar ilk defa 16. yy’da fransa’nın marsilya kentine ihrac edilmişti. tam olarak emin olmasak da; nimes ile marsilya’nın birbirine yakın olmasından dolayı meşhur denim kumaşları ilk olarak bizim ülkemizden gitmiş olabilir, bilemiyoruz. bulunduğumuz topraklarda yıllardır tekstil yapıldığı için ve bu işte gerçekten çok iyi olduğumuz için bu durum bana mantıklı geldi.

    ok devam edelim. peki bu pantolonlar dünyada nasıl meşhur oldu?

    dünyaca ünlü levi’s markasının yaratıcısı levi straus; 1850’li yıllarda çadır bezi üreticisidir. bir gün madenlerde çalışan işçilerden birinden pantolonlarının çok çabuk yırtılmasına dair bir söylem duyduktan sonra konunun üstüne gitmeye karar verir ve bir kaç çadır bezi parçasını dikerek, işçilerin 2-3 kullanmadan sonra harap olan pantolonlarına bir çözüm getirmeyi dener. yaptığı ürünler beğenilir ve kendi firmasını kurar. bu sayede amerika’da kot üretimi başlamış olur. şöyle bir ayrıntı verelim, levi fabrika’yı kurduktan sonra üretimini fransa’da ki denim kumaşından yapmaya başladı.

    denim pantolonlar o zamanlar kovboy’lar, madenciler, çiftçiler tarafından tercih ediliyordu. yüksek kademeli zengin insanlar bu pantolonları giymezlerdi.

    peki ne oldu da denim pantolonları herkes tercih etmeye başladı?

    pantolonun zengin ya da fakir tüm amerika’da meşhur olması 1950'lerde james dean'in “devlerin aşkı” (rebel without a cause) filminde bir kot pantolon giymesi ile başlar. james dean’ı bilirsiniz, genç yaşına ve kısa film kariyerine rağmen kitleleri sürüklemiştir. bu dönemden sonra pantolon ilk olarak amerikan okullarında yasaklanıyor ve o dönemde, bu giyim tarzına sahip kişiler asi, isyankar bir akım yaratıyor.

    işte işin en enteresan kısmına geldik dostlar,

    bu kumaş fransa’da denim, italya’da bludi genova’dan türeyerek “blue jean” yine amerika’da jean olarak anılıyor. peki neden biz “kot pantolon” diyoruz?

    hemen cevap vereyim “kot” aslında, bu kumaşı fransa’da keşfedip, ülkemize getiren terzi ve girişimci muhteşem kot’un soyadı.

    muhteşem kot fransa’da terzilik okuluna gitti ve o yıllarda fransa’da üretilen denim kumaşlarını çok beğeniyordu ve bu kumaşları ülkemizde üretmek istiyordu. sonrasında muhteşem kot, konu ile ilgili olarak girişimlere başladı. amerika’dan denim kumaşını üretmek için kullanılan makinelerden getirtti ve kendisinin ilk ürettiği numune pantolonu o zamanlar 3 yaşında olan oğlu aytaç kot üzerinde denedi.

    muhteşem bey bu pantolon için etibank, kömür işletmeleri gibi kurumların ihalelerine girdi. sonrasında 1958 yılında singer ile bir makine anlaşması yaparak üretime başladı. kendisi izmir fuarında yapılan anlaşmadan bir süre sonra vefat etti ve aytaç kot işleri eline aldı.

    işte “kot” markası ilk o zaman meydana geldi. aytaç kot, “kot” markasını tescilletti ve ilk olarak, karaköy necati bey caddesinde, ankara'da samanpazarı denen yerde işçi ve köylülere giyim kuşam satan dükkânlarda satılmaya başlandı.

  • aslında bunun kaynağı bence aileler. kızınızın zihinsel engeli varsa neden evlenip çocuk yapmasına müsaade ediyorsunuz?

  • bu vuruş stilini biliyorum ben mahalleden. top oynayan çocukları görüp özenen, ayağında rugan sivri ayakkabı ve kotla çocuklardan birini kaleye geçirip bin bir artist hareketle topu 2. kat balkona atan zalım vuruşu bu. topa koşuşa dikkat.