ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 haziran suriye rejiminin türk ordusunu vurması
-
askeri çek, mültecileri geri yolla, sınırı kapa, duvarını ör, mayınını döşe, bırak ne halleri varsa görsünler.
hamza yerlikaya'nın sahte diploma kullanması
-
cumhurbaşkanı başdanışmanı, gençlik ve spor bakan yardımcısı, vakıfbank yönetim kurulu başkan yardımcısı, eski akp milletvekili hamza yerlikaya’nın sahte lise diploması kullanması olayıdır. mahkeme kararına göre, ortaokul mezunu yerlikaya, sahte lise diploması kullanmış.
link
o değil de, sözlükte tapınılan ibrahim kalın gibi yüce (!) insanlar bu ahlaksızlıklara tek bir söz edememiş mi?
90'lı yıllar futboluna dair özlenen şeyler
-
- aut atışı kullanan stoper [ogun temizkanoğlu]
- devre arası forma değiştiren takımlar
- 4. hakemin orta hakem yerine maça devam etmesi
- müsabakayı aynı anda cine5'in şifreli ekranında izleyip radyodan dinlemek
- şapkalı kaleciler [aumann]
- endüstriyelleşip samimiyetini kaybetmemiş futbol ortamı
- hakan peker [ateşini yolla bana]
- athena [holigan]
- hagi & hakan şükür
- arçil & şota
- uche & högh
- amokachi & oktay
- bir biletle 3 kişi maça girmek
- tribünleri diklemesine kesen takımın rengini taşıyan şeritler
gibi renkli ve hüzünlendiren şeylerdir.
jose ernesto sosa
-
olayla ilgili duyduğum en realist yorum;
"eşin korkuyorsa eşinden ayrıl amk beşiktaş'tan niye ayrılıyon?"
ahdhfjsnfjgnddgagfjf
26 nisan 2021 tam kapanma kararı
-
esnaf sandığa giderken şu sözleri unutmasın dediğim açıklamardır.
''allah'a hamdolsun ki bu salgın günlerinde kongremiz lebaleb dolu. ''
tüm türkiye'ye yeşil pasaport dağıtılması
-
avrupalı ülkelerle vize muafiyeti için uğraşmadan tüm türkiye'ye kısa yoldan vize kazandıracak çılgın proje.
devlet "tc kimliği olan herkes benim kamu görevlim sayılır" diyerek döşeyecek herkese yeşil pasaportu ve avrupalının kriterlerini yerine getirmekle uğraşmadan vizeyi kapmış olacağız. (bkz: beyin bedava)
ortadoğu insanının en karakteristik özelliği
-
asagidaki ayrimin sukela sekilde ortaya koydugu gibi, bastan savma is yapmalaridir.
japonlarin ise yaklasimi:
"if one can do it, i can do it.... if no one can do it, i must do it."
araplarin ise yaklasimi:
"wallahi if one can do it, let him do it.... if no one can do it, ya-habibi how can i do it ?"
tayfun lannister
-
(bkz: hıdır)
facebook'ta alakalı alakasız yorumlar yapan akraba
-
utançtan yerin dibine sokan yorumlar yapan akrabadır.
türkiyenin en büyük markalarının birinin kampüs marka elçisiydim. markanın yakın zamanda yapacağı bir seminerin organizasyonu üstümdeydi. markanın stajyer adaylarının başvurularını alıp, belli kriterlere göre ön elemelerini yapacaktım. sürekli paylaşımlar yapıyorum facebooktan, twitterdan. işte seminer olacak, cv gönderin, staja başvurun falan. son derece kurumsal ve ajans tarafından belirtildiği şekilde tüm paylaşımlar.
son derece kurumsal nitelikte bir paylaşımımın altına öz dayım gelir ve şu yorumu bırakıp kayıplara karışır:
"naber lan hıyar ağası"
baban ne iş yapıyor diye soran ilkokul öğretmeni
-
vallahi boşuna saydırıyorsunuz burada. o soru sorulmak zorunda. gelgelelim yalnız sorulması daha doğrudur. 2003 yılına kadar ruhsal dosya diye bir öğrenci dosyası vardı. bunu doldurmak öğretmenin göreviydi. bırakın doldurmayı ben mührünü vurmadım diye müfettişten düşük not aldım. burada anne baba mesleği, anne babanın süreğen hastalığı bile yazılır. şu anda da tüm bu yazdıklarım e okul sisteminde var. ev kira mı o bile yazılıyor. kendi odası var mı yazılıyor. 4 yıl okutacağın öğrenciyi tanımazsan olmaz. bilmeyen insanların bu eleştirileri yüzünden öğretmenler soramaz oldular. geçen belediyeden çanta ve mont verecekler. öğretmenlere bana yoksul çocukların listesini verin diyorum hocam pek soramıyoruz diyorlar.
velhasıl "çok ezildim, çok utandım." diye sikko hikayelerinizi anlatacağınıza çocuklarınıza her mesleğin hakkıyla yapıldıkça utanılacak bir şey olmadığını, başkasının mesleğiyle alay edilmemesini, toplumun her mesleğe ihtiyacı olduğunu öğretin. ya da size bunu öğretmeyen ana babanıza kızın.
cep telefonu rehberinde kayıtlı fantastik isimler
-
bazen kime ait olduğu belli olmayan isimlerdir.
durum diye bi kayıt yapmışım zamanında aradım durum ne abi dedim çıktı geliyor dedi. dürümcüymüş..
russell westbrook
-
bundan 7-8 sene sonra "ligi galibiyet sayısında 10.sırada bitiren, şampiyon olma ihtimali bulunmayan ve playofflarda sadece bir maç kazanacak bir takımdan bir oyuncuya nasıl olmuş da mvp ödülü verilmiş" diye daha çok sorgulanacak isim.
şimdi anın esiri olduğumuzdan pek anlayamıyoruz ama nba tarihinin en tuhaf mvp tercihi oldu. ama oldu...
bir diğer açıdan da düşünürsek, şahsen mvp ödülünün bir oyuncunun ne istatistiğine, ne galibiyetlerine, ne takıma kattığı değere verildiğini düşünüyorum. mvp ödülü "sezonun hikayesi" olan oyuncuya veriliyor. o yüzden zaten amerikalılar "narrative" diyorlar bu olaya... bu sezonun hikayesi de tartışmasız westbrook'du. hep o konuşuldu.
dolayısı ile tarihte 2016-17 normal sezonunu russell westbrook ile etiketlemek belki de doğrusu oldu.
gezi olayları başlı başına bir hataydı
-
http://m. sabah'tan sonrasını okumadım.