ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran fıkralar
-
samimi iki arkadaş inşaat mühendisliğinden mezun olurlar. biri çalışmak için yurt dışına gider diğeri devlet memuru olur...
beş yıl sonra yurt dışındaki arkadaş diğerini çağırır ve son derece lüks, havuzlu bir malikanede ağırlar.
memur olan arkadaş sorar;
- sen ne kadar ücret alıyorsun?
- 8000 dolar...
- iyi de bu malikane ne kadar?
- 1,5 milyon dolar.
- nasıl oluyor bu iş?
- şu karşıdaki köprüyü görüyor musun?
- evet...
- köprünün korkulukları 3 cm kalınlığında olacaktı.
- eeee?
- 2 cm olmasına göz yumdum, böylece bu malikaneyi aldım.
bir yıl sonra memur olan diğerini çağırır. boğazda bir yalıda ağırlar.
yurtdışında çalışan arkadaş şaşırır sorar;
- sen ne kadar ücret alıyorsun?
- 5000 türk lirası...
- bu yalı ne kadar?
- 60 milyon tl...
- nasıl oluyor?
- şu karşıdaki köprüyü görüyor musun?
- hayır...
sağcıları solculardan ayıran en belirgin özellik
-
farklı ülkelerin sağcıları birbirlerinden nefret eder. farklı ülkelerin solcuları birbirlerini kardeş olarak görür.
gurme kılıklı yiyicilerden gına gelmesi
-
debe editi : bazı entrylerde görünce aklıma geldi, atladığım bir şey olmuş. bu yemekler için şehir ve hatta ülke dışından dahi geliyorlarmış. (!) bırak ülke, şehir ve ilçeyi, bir öte mahalleden bile gelinmez.
peşin edit : şimdi bazı arkadaşlar "bu insanlar zaten kendilerine gurme demiyor ya da gurme olmak gibi bir iddiaları yok." diyebilir ama videolarının başından sonuna kadar olan her anına bakarsanız "gurme gibi davranmaya çalıştıklarını" görebilirsiniz.
margarin, eritme tost peyniri ve tavuk sucuğundan yapılan tosta şifa(!), salça ve ayçiçeği yağından yapılan karışıma özel sos, tavuk döner, akciğer kavurma ya da şişe takılan her kıymaya* olağan üstü methiyeler dizip her seferinde "böylesi yok!" diyen bu insanlardan size de gına gelmedi mi? (liste uzadıkça uzayabilir, uzatmıyorum.) gurmesi (!) bir dert; yapanı&satıcısı bir dert. şaklabanlık ve soytarılıkların havada uçtuğu, zerre gerçeklik, samimiyet ve farkındalık içermeyen bu insanlar ve videolarından size de bıkkınlık gelmedi mi? adamlar her an ve her platformda karşınıza çıkıyor, her yeri öyle bir sarıp sarmalamışlar ki, hiçbir şekilde kaçışınız yok.
şimdi dikkat ederseniz bu videoların genelinde iki tema işleniyor. salaş mekan ve acımamız ve acındırmamız istenilen insanlar. salaş demek, "kirli, isli&paslı, hurda, leş, derme çatma, el arabası " vs. demek değil, şatafat ve gösterişten uzak demektir. ayrıca emek sömürüsü altında acımamız istenilen bazı insanların vergi vermedikleri ve sağlığımızla oynadıkları gerçeğini hiç dile getirmiyorum. bu insanlar ve mekanlar konusunda gerekli tedbirleri almayan bakanlıklar ve belediyeleri zaten allah'a havale ettik.
şimdi gelelim bu insanların yaptığı en büyük tahribata. ne mi? elbette, çok çok uzun dönemler dünyanın sayılı mutfaklarından olan türk mutfağını getirdikleri nokta ve küresel olarak kaybettiğimiz imaj kaybı. artık dünya insanı türk mutfağı deyince bu insanları ve videolarını görüyor. sonra da "şurada burada böyle araştırmalar yapılmış, türk mutfağı bilmem kaçıncı sırada çıkmış, bu nasıl olur!" vs. gibi cümlelerle kendimizi aldatmaya çalışıyoruz. aslında her şeyin apaçık bir şekilde ne olduğunu hepimiz biliyoruz ama kendimize konduramıyoruz.
velhasıl, durum böyle. son olarak malum şeytan üçgenimizi de buraya koymadan olmaz değil mi?
(bkz: fahiş zam + gramaj düşürme + kalite bozma)
son söz : ulan bir şeyi de beğenmeyin be! birine de çıkıp kötü deyin. derler mi? demezler. *
kolay olmasına rağmen yaparken üşenilen şeyler
-
donanımı güvenli kaldırmak.
lust for life
-
yönetmenliğini vincente minnelli'nin yaptığı 1956 yapımı film. vincent van gogh'un hayatını ve arkadaşı paul gauguin'le olan ilişkilerini anlatır. van gogh rolünde kirk douglas, gauguin rolünde ise anthony quinn oynamıştır. anthony quinn, bu filmdeki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu oscar'ını almıştır. film ayrıca en iyi erkek oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo kategorileri de dahil olmak üzere dört dalda daha oscar'a aday gösterilmiştir.
sinemanın gelmiş geçmiş en iyi aktörlerinden ikisinin yer aldığı enfes bir filmdir.
burcu esmersoy
-
aç aç dolanıp, şöyle fitim böyle sağlıklıyım, yiyorum ama kilo almıyorum, kilo takıntım yokgillerden. bu versiyonları reklamlarında oynatan kalori bombalarını özellikle sepetimden çıkarıyorum, saksı mıyız lan biz.
mars'ta bulunan suyu içen sorumsuz astronot
-
dünyaya ayak bastığında ilk sözü şu olmuştur: "allah insanı susuzlukla terbiye etmesin."
insider trading
-
ağır suç. cezası da ağır olmalı ama hiç ceza alan duymadım. oysa biliyoruz ki yaygın.
babanız maliye bakanıdır, şu tarihte mısır ithalatında verginin katlanacağını biliyorsunuz ve binlerce ton mısır ithal ediyorsunuz, sonra mısır ithalat vergisi artıyor. siz daha ucuz maliyetle ithal ettiniz, rakipleriniz daha pahalı. kazancınız milyonlarca lira. ama size bir şey olmuyor. hiç bir müfettiş, maliyeci, savcı bu işlemde şaibe göremiyor. üstelik anneniz de rabbiyle telepati yoluyla direk iletişime geçebiliyor. tanıdık geldi mi size?
gavur bunu ağır suç sayıyor, cezası da itibar kaybı da muazzam.
gavurun karısı örtülü değil diye ahlaksız bizim bakanın garısı örtülü deyü namıslı ha. yuh!
nur bozar
-
kime benzettiğimi bulduğum anda içim rahatladı. kız aynı veli kavlak ya.
nur bozar: http://galeri12.uludagsozluk.com/…-bozar_694735.jpg
veli kavlak: http://www.tff.org/…12/tamsaha/subat2012/veli-4.jpg
~velicim kızmıyosun di mi canım? muck :*
nicole kidman'ın ev telefonu numarası
-
- alo iyi günler nikol hanım mi acaba?
- evet buyrun benim...
- ben telekomdan arıyorum da, acaba hattınızda bir sorun var mı diye deneme yapıyorduk, ahizeye üfler misiniz acaba?
- tabii. pıfffffffffft...
- ben... yani... o kadar güzelsiniz ki... yapamıycam...
- !?
rambo okan
-
filmi çekilirse başroldeki tek aday peker açıkalındır.