hesabın var mı? giriş yap

  • hesabını kitabını exceller ile değil manuel ve gerçek harcamalarla tutan, giderlerini kredi kartı dökümlerinden öğrenmeyen tutumlu nesildir. asker titizliğiyle o fişlerden deterjanları filan silerdik, o gri zarfın arkasına fiş kodu, firma adı, tarih ve tutar bilgilerini girerdik. hoop, herşey gözünün önünde.. ne harcadın, hangi ay en çok ne ödedin, elinde ne kadar paran kalmış hiç excel e gerek yok harita gibi ortada. para harcama kültürümüz değişti, çoğunlukla kimse cüzdanının nabzını ölçemiyor. ne eli sıkı ne de müsrif olmadan, kararında bir harcama politikası benimseyebilen pek az insan gözüme ilişiyor. kendim de zaman zaman dahil oluyorum buna.. yaşamayı, yürüyen bir kredi kartına dönüşmek olarak algılayan bir halimiz var. hayırlısı.

    şimdi insanların süpermarket kasasında aceleyle cüzdanına sokuşturduğu kağıt parçasından ibaret o fişler.. bir zamanlar ekonomi pusulası gibiydiler vesselam.

  • kilyos'ta çok soğuk, karlı bir havada kemal sunal ile yağlı güreş sahnesi çekmektedirler,çekim uzadığından yadigar üşümektedir.aynı anlarda kemal sunal ise kaloriferleri yanmakta olan arabasının içinde viski içmektedir.yadigar ejder de arabaya binmek en azından ısınmak istemiştir.arabanın kirleneceği düşünülerek izin verilmemiştir.bu yadigar ejder'in çok ağrına gitmiş o gün sette yapımcıyla tartışmıştır ve yeşilçam mafyası tarafından bir daha iş alamama cezasına çarptırılmıştır ve bu sürecin sonu da malum sonla ,parkta ölümle bitmiştir.
    kemal sunal'ın yadigar'ın arabaya bindirilmemesi konusunda tavrı bilinmemektedir. günahını almayalım ama gerçekten bundan sonra yeşilçam emektarları benim gözümde yıldızların çok ilerisinde
    anı kaynak: sönmez yıkılmaz arka pencere dergisi sayı 5

  • ortada hiçbir şey yokken dağ gibi adam aforoz edildi her yerden.

    sonra işin aslında öyle olmadığı ortaya çıktı ve hala çıkmaya devam ediyor, nasıl oluyorsa bu kadının projeleri yolda.

    arkadaş kaç tane daha kanıt ortaya çıkmalı bu davanın bitmesi için?

    bir tanesi daha, "coni beni sürekli dövdüğü için şu markanın şu ürününü hep yanımda taşıyordum" dediği ve mahkemeye de avukatı tarafından sunulan ürünün, bahsi geçen yıllarda (2014-2016) henüz üretilmemiş olduğu direkt üreticisi tarafından duyuruldu. adamlar 2017 yılında sürmüş piyasaya. şurada bir de linki var.

    ben anlamıyorum ki bu işi, kadın çıkıyor meydana adam beni dövdü diye, herkes adamı linç ediyor. olayların tersi şekilde olduğu, kadının en başından beri yalan söylediği ortaya çıkınca da "yaauvv aslında karşılıklıymış, coni de ektiğini biçmiş" oluyor.

    herkes delirmiş anasını sattığımın dünyasında.

  • doktorun sahte raporuna rağmen takipsizlik kararı vermek hangi vicdana sığar? türkiye vahşileşiyor!

  • yarın tüm pişkinliğiyle "zaten ekşi sözlük yazarları rererörörö" şeklinde tweet atacak olan kişi.

    oyuncu değil. komik değil. sempatik de değil. bi aralar 12-16 yaş arası kız çocuklarının severek gösterilerini izlediği biriydi sadece.

    allah değil de acun "yürü ya kulum" dedi kendisine bu sefer.