ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
koç holding
-
türk silahlı kuvvetleri'ne özgün tasarımlı ve yüzde yüz yerli gemiyi, en ucuz fiyattan üretmeyi taahhüt eden holding.
ancak birilerine rüşvet vermediği için ihaleyi kaybetmesi sağlanmıştır.
söz konusu ihaleyi, ispanyol ortağıyla juan carlos sınıfı bir gemiyi en yüksek fiyattan üretmeyi taahhüt eden yandaş firma kazanmıştır.
central park türkiye'de olsa yaşanabilecekler
-
central perk diye okuyan friends geekleri, yalnız değilsiniz.
central park'ı bilmem de central perk keşke olsaydı. ama içinde gunther ve yatağında bulduğu little black curly hair'a yazdığı şarkıyı söyleyen phoebe de olacak.
her zaman kaybedecek erkek davranışları
-
yanlış kadını çok sevmek.
ayşe arman
-
greenpeace ile birlikte kuzey kutbuna gidiyormuş, büyük erimenin nedenine falan filan bakacaklarmış, çevre bilinci durumu yani.
bir de tanıtım filmi hazıırlamışlar valizini falan topluyor ayşe hanım veee bu sözümona çevreci hanım kocaman 4 çeker aracına atlayıp bineceği gemiye doğru yola çıkıyor.
sen çevre bilinci de, herkesi duyarlı olmaya çağır ama şehrin içinde kocaman 4 çeker araçla gez. komik.
hep reklam kokan hareketler bunlar.
emir seni bekliyor
-
"hayatımdaki en büyük amacım gelişmek"
kendisi pokemondur.
dünyanın en kebap mesleği
-
şeyma subaşılık.
o ses türkiye
-
kazanani fuat'tir.
ekleme: rising bilmemne diye programa cikmis, cok hizli got oldum.
ücreti ödenen hizmeti rica ile yaptırmak
-
türkiye şartlarında saçmalıktır. biri daha çok güzel noktaya değinmiş; "türkiye'de kibarlık, korkaklık olarak görüüyor". sonuna kadar katıldığım cümle.
bakın haftasonu bir yerden yemek siparişi verdim. baya güzel pahalı bir yer ve yemek. saat 7.30 gibi gelsin dedim. tabi dediler. adresi verdim. süper. ödemeyi de yaptım. harika.
saat 7.30 oldu, gelen giden yok. 35-40-45 oldu eeh dedim 2 saat önceden bu saat için siparişi verdim 15 dakika da geç kalınmaz ki.
aradım mekanı, dedim 7.30 siparişim henüz gelmedi, nerededir?
"bakıyoruuuum, 7.30'a sipariş yok." oldukça kaba bir tonlama ile.
bir yanlışınız olmalı, 7.30 için x x x x siparişi verdim ve ödemesini de yaptım.
ben kibarca bunları söyledikle cevap şu;
"beyfendi, yog işte yani gözükmediğine göre yog. veriyorsan alayım yeni sipariş. en erken 9 gibi glir yalnız."
işte o an tekrar türkiye moduna girip, tüm o kibarlığı bırakıp; akşam akşam beni oraya getirtip rezillik çıkarttırma, ben saat 7.30 için ödememi yaptım, fişim de elimde. verdiğim sipariş yarım saat içinde ya gelir ya da ben gelirim oraya. başka da bir çözüm kabul etmiyorum demem üstüne.
"tamam beyefendi ne demek, benzer bir sipariş vardı zaten şu anda yola çıkmak üzere, hemen onu size yönlendiriyorum. en geç 10 dakika sonra sizde."
türkiye'de kabalık her şeydir. kabadayılık inanılmaz güzeldir.
sucuğu elips yerine çember kesen varoş kız
-
muhtemelen pişirmeyip yüzük niyetine parmağına takacaktır. yoksa daire keserdi herhalde.
bim'de hissedilen nihilizm duygusu
-
bim'den içeri girildiğinde insanın dört bir yanını saran kocaman bir boşvermişliğin, zihnin en ücra noktalarına sirayet eden o anlamsız hiçliğin tüm bedendeki tezahürüdür. evet, gözyaşartıcı bir gerçek bu anlamsızlık. o gelişigüzel sıralanmış, ilk bakışta reçel mi yoksa otlu peynir mi olduğu anlaşılmayan ürünlerin arasından geçerken, sağa sola atılmış kolilere basa çarpa ilerlerken hissedilir. çalışanların o android görüntüsünü izlerken sorgularsınız hayatı. neden allah'ım, neden!!? diye isyan edersiniz ama artık çok geçtir her şey için. bim'in sarmalları arasında yok olmaya, hiçliğin içine doğru yol almaya başlamışsınızdır çoktan. çok geç. evet. çok. geç.